| Size şu soruyu yöneltmek istiyorum: Eğer ailenizin bir üyesi, arkadaşınız veya sevdiğiniz biri intihara meyilli olsaydı ne yapardınız? | TED | سأطرح عليكم هذا السؤال : ماذا ستفعلون لو كان أحد أفراد أسرتكم أصدقاءكم ومن تحبون يحاول الإنتحار ؟ |
| Partnerinize yardımcı olmaya çalışıyorum. Siz onun ailesinin bir üyesi değilsiniz. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أساعد شريكك وأنت لست أحد أفراد عائلته |
| Kendinden birinin sana ihanet ettiğini öğrenmek fena koyuyor adama. | Open Subtitles | إنّه لأمر صعب علمُك أنّ أحد أفراد جماعتك قد خانك. |
| Herhangibir aile üyesinin ölümünde onun cenazesine gitmek gibi mi? | Open Subtitles | مثل موت أحد أفراد العائلة، يفترض بنا الذهاب لجنائزهم؟ |
| Ara sıra gerçekten çok önemli bir gemiyse kraliyet ailesinin bir üyesini getirmeyi de başarırlardı Edinburgh dükü ya da Prenses Anne vesaire. | TED | أحيانا حين تكون هناك سفينة مهمة، يدعون أحد أفراد العائلة المالكة، دوق إدنبره أو الأميرة آن أو أحد ما. |
| Çete üyelerinden biri olay yerinde boğulmuş bulundu. | Open Subtitles | أحد أفراد العصابة وجد مقتولا خنقا حسب الطقوس |
| Olay sırasında beşinci şişe kırılmış ve takımdakilerden birine bulaşmış. | Open Subtitles | الخامسة تم تدميرها بواسطة أحد أفراد الفريق الذي أُصيب |
| Bir aile üyesiyle ilgilenmek hastane kurallarına aykırı. | Open Subtitles | هذا ضد بروتوكول المستشفى علاج أحد أفراد الأسرة |
| Ateş Bükücüler bu parşömeni, Su Kabilesi'nin bir üyesinden almışlardı. | Open Subtitles | شعب النار أخذوا هذه اللفافة من أحد أفراد قومك الماء. |
| Leydi İchi, efendimizin vârisinin annesi, bir zamanlar bu ailenin bir üyesiydi. | Open Subtitles | ،(الأميرة (إيتشي ،أمّ وريث مولانا كانت سابقا أحد أفراد هذه الأسرة |
| Ne yazık ki, bir aile üyesi bu şansı istemedi ve katılmayı reddetti. | Open Subtitles | للأسف رفض أحد أفراد العائلة فرصة المشاركة. |
| Takımımızın bir üyesi eskiden şov dünyasındaydı. | Open Subtitles | بالواقع، كان أحد أفراد فريقنا يعمل بمجال الترفيه |
| Dinle canım, cesedi teşhis etmek için bir aile üyesi gerekiyor. | Open Subtitles | أسمعيني، حبيبتي يحتاجون إلى أحد أفراد الأسرة للتعرف على الجثة |
| Bizden birinin tıbbi yardıma ihtiyacı var ve ben basit bir yardımdan bahsetmiyorum. | Open Subtitles | يحتاج أحد أفراد طاقمي إلى عناية طبية، وأنا لا أتحدث فقط عن المهدئات. |
| Ailemdeki birinin onu dövdüğünü, tokatladığını hatırlıyorum. | TED | أتذكر تعرضها للضرب و الصفع من قبل أحد أفراد عائلتي. |
| Onun ailesinden birinin, gerçekten birşey yapmış olabileceğini hiç tahmin edemezdim. | TED | لم يخطر ببالي أبداً أن أحد أفراد أسرته يمكنه في الواقع صنع شئ. |
| Bir aile üyesinin sağIığına kavuşması, savaşın veya kıtlığın bitmesi gibi... | Open Subtitles | شيء من هذا القبيل أحد أفراد الأسرة صحة أو نهاية الحرب أو المجاعة. |
| Geçen hafta bir çete üyesinin çöplüğü işaretlemesini sağladım. | Open Subtitles | لقد كان عندنا الأسبوع الماضي رجل عصابة يلقن أحد أفراد عصابة أخرى درسا |
| Babam bir keresinde takımın bir üyesini indirmişti. Ne? | Open Subtitles | والدي كُلّف ذات مرّة ''بقتل أحد أفراد عصابة ''الشبح. |
| Ama gerçekte çetenin üyelerinden biri değildim. | Open Subtitles | ولكني لم أكن أبدا أحد أفراد العصابة |
| Çünkü ailesinden birine tecavüz eden ya sendin ya o, ya da bir başkası. | Open Subtitles | لأنّه إمّا هو أو أنتَ أو أحدكم مَن اغتصب أحد أفراد عائلته |
| Bir arkadaşın ya da bir aile üyesiyle kalırsın, tamam mı? | Open Subtitles | فليبقى مع صديق أو أحد أفراد العائلة ، اتفقنا ؟ |
| Kraliyet ailesinin bir üyesinden bahsederken uygun unvanı kullanmalısın. | Open Subtitles | عندما تتحدث عن أحد أفراد العائلة المالكة |
| Pulpo ve adamları içimizden birine mal oldu. Ailemizin çok yakın bir üyesiydi. | Open Subtitles | (بولبو) ورجاله كلّفونا خسارة أحد زملائنا والّتي كانت بمثابة أحد أفراد أسرتنا |