Bana inanmadığını biliyorum ama ben yanlış bir şey yapmadım. | Open Subtitles | فأنا أعلم بأنكِ ستصدقيني عندما أقول بأنني لم أرتكب خطاً |
Dedim ya, benim avukata ihtiyacım yok. Ben yanlış bir şey yapmadım. | Open Subtitles | ولكنني لا أريد محام . أنا لم أرتكب أي شيء |
Ben asla zevk için cinayet işlemedim. | Open Subtitles | فقط، لم أرتكب جريمةً واحدةً كانت لغير السعادة الخالصة |
Spider bir hata yaptı. Kasabaya tek başına gitti. | Open Subtitles | سبايدر أرتكب غلطة في الذهاب للمدينة وحده |
Onun kafasında, kötü birşey yapmıştım... ama benim kafamda kötü birşey yapmadım. | Open Subtitles | في تفكيره، قد إرتكبت شيئاً سيئاً لكن في تفكيري لم أرتكب أي شيئ سيئ |
Evet orada yaşıyorum. Ama kaza yapmadım. | Open Subtitles | أجل، أنا أعيش هناك لكنى لم أرتكب أى حادثة. |
Evet, orada oturuyorum. Ama kaza falan yapmadım. | Open Subtitles | أجل، أنا أعيش هناك لكني لم أرتكب أيّ حادثة |
Özür dilemeyeceğim çünkü kötü birşey yapmadım. | Open Subtitles | لن أعتذر لان هذا يعنى أنى أرتكب شيئا خاطئا |
Beni yapmakla suçladığınız şeyi kesinlikle yapmadım. | Open Subtitles | أنا لم أرتكب هذا الشيء الذي اتهمتينني به |
Ben kesinlikle beni suçladığınız şeyi yapmadım. | Open Subtitles | أنا لم أرتكب هذا الشيء الذي اتهمتينني به |
Bak. Tahliye kurallarını çiğnemek dışında suç işlemedim. | Open Subtitles | لنرَ، بجانب خرق اطلاق السراح، لم أرتكب خطأ واحداً. |
Cinayet işlemedim. Hayal kırıklığına uğramış olmalısın. | Open Subtitles | أنا لم أرتكب جريمة قتل لابد أن أملكَ قد خاب |
Suçu ben işlemedim, ama Karma yüzünden içeri girmeyi hak ettiğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | .. لم أرتكب الجريمة ولكن مازلت أعتقد أنني أستحق أن أكون هنا بسبب عاقبة الأفعال |
yanlış insanların krallığına girmesine izin vererek hata yaptı. | Open Subtitles | لقد أرتكب خطأ بجعل أناس خاطئون في مملكتكم |
Tek açıklama, Belousov'un deneyinde hata yapmış olduğuydu, dolayısıyla çalışma açıkça "yayınlamaya uygun" değildi. | Open Subtitles | التفسير الوحيد لذلك أن بوريس قد أرتكب خطأ ما فى أثناء عمله وان اكتشافه ببساطة كان غير لائق للنشر |
Pek sık hata yapmam. ...ama yaptığımda, mutlaka hatırlarım. | Open Subtitles | لا أرتكب أخطاءً بالعادة، ولكني حين أرتكبها، تطاردني |
Bir kadın erkeği tokatlarsa "adam mutlaka bir hata yapmıştır" deriz. | Open Subtitles | ولو المرأة صفعت الرجل نقول لابد أن الرجل أرتكب خطأ ما |
Cinayeti Wally işledi diye mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تفكرين في أنه من المحتمل أن يكون والي هو من أرتكب الجريمه؟ |
Geçen sefer yaptığım hatayı tekrarlamamak istiyordum. | Open Subtitles | فلم أرد ان أرتكب نفس الخطأ الذى ارتكبته بالمرة السابقة |
Sürekli onu soruyorsun. hata yaptığımı mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | تستمرين في السؤال عنه هل تظنين بأنني أرتكب خطاً |
ben büyük kızım Seema'nın üzerine yemin ederim ki... ben bir daha asla böyle bir hata yapmayacağım lütfen beni affedin. | Open Subtitles | أخذت قسماً بإسم بنتي الأكبر سيما أنى لن أرتكب خطأ مثل هذا مرة أخرى رجاء إغفر لي |
Bir daha asla böyle bir günah işlemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أرتكب أبدا مثل هذه الخطيئة لن أتخلى عن الحياة الثمينة التي وهبني الله إياها |
Ülkeye karşı isyan başlatma cürmünü işleyen Zero belasını yok edebiliriz! | Open Subtitles | بدون شك سنكون قادرين على هزيمة زيرو, هذا المجرم الذي أرتكب ذنب عظيم بتمرده ضد البلاد |
Bana Biederbeck'in cinayeti ne şekilde işlemiş olabileceğini anlatırsın, ve ben de sana bu izni kişisel olarak ulaştırırım. | Open Subtitles | أنت أخبرني كيف بيديربيك أرتكب هذه الجريمة، وسأعطيكم تصريحا بالتحقيق معه وإعتقاله |
yanlış bir şey yapmamıştım ama bana özür dilettiler hem de bir çocuktan. | Open Subtitles | لمْ أرتكب أيّ خطأ لكنّهمجعلونيأعتذر... مِنْ طفلة |