| Şu kedi pisliğini davulun içinden çıkarmam lazım. | Open Subtitles | فقط علي أن أزيل فضلات الهرر الصغيرة من الطبل |
| Tamamdır, hemen alarm etiketlerinizi çıkarayım. | Open Subtitles | حسناً دعيني أزيل هذه العلامات الأمنية لكِ |
| Ben de fuzuli sandviçleri çıkarıyorum. | Open Subtitles | لذا أنا أزيل الغير ضرورية |
| En iyi tahminim, hepsi ölmeden bir kaç gün önce çıkarılmış. | Open Subtitles | أفضل تخمين؟ كل شيء قد أزيل قبل بضعة أيام من وفاتها |
| Bandı çıkaracağım, sonra da bana onların nerede olduğunu söyleyeceksin. | Open Subtitles | سوف أزيل الشريط اللاصق و أريدك أن تخبرني بمكانهما |
| Henüz hepsinin adını bilmiyorum, ama onları besliyorum, sularını veriyorum, pisliklerini temizliyorum. | Open Subtitles | لا اعرف اسمائهم بعد, لكني اقدم لهم الماء و الطعام و أزيل روثهم. |
| Rekorlarını silmek üzere olduğumu bildirirsiniz diye düşündüm. | Open Subtitles | فقط اعتقدت انك يجب ان تُعلمه أني سوف أزيل أسمه من على اللوحه. |
| Onlara bana göstermelisin ki onların bütün şüphelerini kaldırayım. | Open Subtitles | أريهم لي، لكي أزيل الشك من عقولهم. |
| Duş almam lazım şimdi, salyalarını temizleyeyim üzerimden. | Open Subtitles | علي الاستحمام حتى أزيل لعابك من على جسمي |
| Şu an için tehlikeyi atlattı fakat kurşun parçalarını çıkarmam gerek. | Open Subtitles | لقد مر مرحلة الخطر حاليًا، ولكن يجب أن أزيل تلك الشظايا المتبقية. |
| İncelemek için beynini çıkarmam gerekiyor ama dayımı hatırlattığı için zorlanıyorum. | Open Subtitles | من المفترض أن أزيل مخه للفحص ولكن ذلك صعب لأنه الآن يذكرني بعمي |
| Senin için onun kıyafetlerini de mi çıkarmam lazım? | Open Subtitles | ماذا , هل أنا في حاجة لأن أزيل ملابسها لأجلك أيضاً ؟ |
| Seni toplantıdan çıkarayım mı peki? | Open Subtitles | أترغبين أن أزيل اسمك من الموجز؟ |
| Şu kelepçeleri çıkarayım mı? | Open Subtitles | هل أزيل هذه القيود؟ |
| Kabloyu çıkarıyorum. | Open Subtitles | انا أزيل المنظار |
| Paul Winstone'u listemden çıkarıyorum. | Open Subtitles | أزيل (بول وينستون) من شجرتي إنه لا يدير نقابة الإجرام |
| Kafatasından henüz çıkarılmış bir beynin kaidesine bakacak olursak, küçük bir ortabeyin olduğunu görürüz. | Open Subtitles | إذا نظرنا إلى قاعدة دماغ الذي أزيل حديثا من جمجمة فى الحقيقة يمكننا أن نرى جزء صغير جدا من المخ الأوسط |
| Dr. Kinney kesikleri attıktan sonra... ..tiroit tümörünü çıkaracağım. | Open Subtitles | إذاً بعدما تقوم الدكتور " كيني " بالقطع سوف أزيل الورم الدرقي |
| Ben iyiyim. Sadece temizliyorum. Burayı temizlememiştim, nereden baksan iki ya da üç-- | Open Subtitles | فقط أنظف، لم أزيل الغبار من هنا ... لمدة أثنان أو ثلاث |
| Pekala, bir bilgisayar programı ayarlıyorum... resimlerini arayıp bütün izlerini silmek için... | Open Subtitles | حسناً ، لذا أنا أجهز برنامجاً حاسوبياً للتقدم في الإنترنت و أزيل كل أثر |
| Gerilimi ortadan kaldırayım. | Open Subtitles | دعاني أزيل التشويق.. |
| Ayrıca niye zehri silip temizleyeyim de parmak izlerimi çaydanlıkta bırakayım? | Open Subtitles | ولماذا أزيل السم وأترك بصماتي على الأبريق؟ |
| Cüzam kolonisindeki cesetler oradan kaldırılmış. | Open Subtitles | الأجسام في مستعمرة المصاب بداء الجذام له كلّ أزيل. |
| Bu evdeki tüm bıçakları, ipleri ve hapları kaldıracağım mecbur kalırsam da yirmi dört saat başında bekleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أزيل كلّ سكّين ، حبل وحبّة من هذا المنزل وإن لزم الأمر ، فسوف أكون بجانبك طوال الـ24 في اليوم |
| Sıvıyı temizliyordum ve senin olan bir şey buldum. | Open Subtitles | لقد كنت أزيل التمييع عندما صادفت شيئا يخصك |