| Bundan sonra maçlar için renkli bir TV almak istiyorum. | Open Subtitles | شيء آخر أريد أن أفعله أن أشتري تلفزيون ملون للألعاب |
| Galiba, bu yıl Noel'de sana, daha kuvvetli bir gargara almam gerektiğini öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت بأنه عليّ أن أشتري لك غسول فمٍ أقوى خلال عيد هذه السنة. |
| Tüm bu oyun ne için bilmiyorum. Sadece bir kaç puro alıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أي أحداث على وشك الحدوث أنا فقط أشتري بعض السيجار |
| Pulluk için başka bir at alırım. Neden traktör almıyoruz? | Open Subtitles | أشتري حصان آخر للحرث لماذا لا نشتري جرارة ؟ |
| - Bırak da şu kızlardan sana bir kucak dansı ısmarlayayım. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن أشتري لك رقصة اللفة مع تلك الفتيات، هاه؟ |
| Bu giysiyi al ve kadınlar tarafından fark edilen ünlü bir erkek olacaksın. | Open Subtitles | أشتري هذا اللبس ، وأضمن ستكون مميز كرجل ذو فارق من قبل السيدات |
| Akşam gelirken, biraz tohum alacağım. | Open Subtitles | في الطريق للمنزل الليلة أود أن أشتري بعض البذور |
| Kaç milyon çorap alırsam alayım, neden hiç çorabım yokmuş gibi? | Open Subtitles | لماذا , لا أملك جوارباً بالرغم من أني أشتري ملايين منها؟ |
| Sana bir içki ya da başka birşey ısmarlayabilir miyim diye düşünüyordum. | Open Subtitles | كنتُ أتسائل إذا يمكنني أن أشتري لكِ شراباً أو شئ ما |
| Adamım dün günlüğüm için diz üstü bilgisayar almak istedim. | Open Subtitles | يا رجل بالأمس أردت أن أشتري دفتراً من أجل يومياتي |
| - Eğer harçlığımı artırırsan, pizza almak için pazarlık yapmak zorunda kalmam. | Open Subtitles | لن أضطر إلى المساومة في المحل بحيث أستطيع أن أشتري لفافات البيتزا |
| Evet. Ona küçükken ben de olan gibi üç tekerlekli bisiklet almak istiyorum. | Open Subtitles | أجل أريد أن أشتري لها دراجة صغيرة كالتي كانت عندي حين كنت صغيرة |
| Ben de bir numaradan pek emin değilim, kimin yaptığını ve neden yaptıklarını bilmiyorum ama asla böyle görünen bir sosis almam. | Open Subtitles | ،لست واثقاً من الرقم 1 لا أعرف من هو الذي صنعها ،أو من ماذا هي مصنوعة ولكني لن أشتري سجقاً يبدو كهذا |
| Onun mektuplarını alıyorum, kapısını açıyorum peynirini alıyorum. Arkadaş değiliz. | Open Subtitles | أتلقى بريدهُ, أفتح باب سيارتهُ أشتري لهُ الجبن, لسنا بأصدقاء |
| Oh, buralarda oturan başkaları gibi ben de zaman zaman oradan erzal alırım, tabii. | Open Subtitles | أشتري منها الأغراض أحياناَ كما الآخرين هنا |
| Sana bir içki ısmarlayayım, ve vaktine değdiğini kanıtlarsam, akşam yemeğine geçeriz. | Open Subtitles | دعني أشتري لكَ شراباً وإن أثبَتُ أني أستحق وقتك سننتقل إلى العشاء |
| öyleyse rahatla. Daha fazla mal al, daha fazla mal sat. | Open Subtitles | حسناً ، كوني مرتاحة أشتري المزيد من المخدرات وبيعي المزيد منها |
| Yarın sana altı düzine kırmızı gül alacağım. | Open Subtitles | غداَ يجب أن أشتري لكي ستة درزينات من الورود الحمراء |
| Neden buna 100 dolar harcamışken bir tane daha alayım? | Open Subtitles | ولماذا أشتري واحدة أخرى وقد دفعت 100 دولار على هذه؟ |
| Gitmeden size bir içki ısmarlayabilir miyim, Binbaşı? | Open Subtitles | هل يمكن أن أشتري لك شرابا، رائد، قبل ان تذهب؟ |
| Şimdi de Joe Mayo ona yeni palto almamı istiyor. | Open Subtitles | والآن يريد منّي جو مايو أن أشتري له معطفاً جديداً. |
| Pazardan yemek alıyordum ve bir tornavida çorbamın içine düştü. | Open Subtitles | لقد كنت أشتري الغذاء في السوق ومفك سقط في حسائي |
| Biliyorum bir şey almayacağıma söz vermiştim o yüzden endişelenme. Bunu parayla almadım. | Open Subtitles | أعلم أني وعدتكِ ألا أشتري لكِ شيئاً، لذا لا تقلقِ، فلم أدفع ثمنه. |
| Görür görmez, "Aman tanrım bu arabayı hemen almalıyım!" dersiniz. | TED | تراها ثم تذهب قائلا،" قد أشتري ذلك في لحظة! " |
| Ve orta yaş krizinde girdiğim zaman kırmızı spor araba almayacağım. | Open Subtitles | ولن أشتري تلك السيارات الرياضية الحمراء عنما أصل الي منتصف العمر. |
| Seni her türlü imkanı sağlayarak büyüttüm. Her şeyi satın aldım. | Open Subtitles | تربيت وأنت تتمتع بكافة الامتيازات كنت أشتري لك كل شيء |