| Ulaşım Güvenliği hava aracı bir şey söylerse haber verin. | Open Subtitles | أعلموني بما تقوله هية سلامة النقل بخصوص تلك الطائرة الساقطة |
| Balık vurursa bana haber verin. Anlaşıldı mı? Hadi Candy. | Open Subtitles | والان,خذوا بالكم من الاطراف جيدا اذا غمست السنارة, أعلموني |
| MARSHALL: Tamam, çocuklar. Ana sisteme girince söyleyin, tamam mı? | Open Subtitles | شباب أعلموني عندما يتم توصيلكم بالجهاز الرئيسي ، حسناً ؟ |
| Eğer izini bulursak, hemen haberim olsun. | Open Subtitles | إذا حصلنا على تقرير عنها، أعلموني على الفور |
| Sonraki buluşmanın ne zaman olacağını bana bildirin! Biraz "Denizler Kralı" tarzı işlerim var da. | Open Subtitles | أعلموني بميعاد الاجتماع التالي، عليّ القيام ببعض واجبات ملك البحر |
| Yerleşeyim onu kontrol ederim, sonra siz de beni gelişmelerden haberdar edersiniz. | Open Subtitles | سأستريح قليلاً ثم سأصعد إليها لأطمئن عليه وأنتم يا رفاق أعلموني بأخر المستجدات |
| Kımıldarsa bile bana hemen haber ver biz de dozunu arttıralım. | Open Subtitles | الآن, إذا كان هناك تشنجات, أعلموني بذلك على الفور, أعطوه الدواء |
| Şimdi oltanın ucunu gözleyin. Balık vurursa bana haber verin. | Open Subtitles | والان,خذوا بالكم من الاطراف جيدا اذا غمست السنارة, أعلموني |
| Kaderler gelir gelmez bana haber verin. | Open Subtitles | حسناً ، حسناً ، حسناً أعلموني عندما يأتي القدر |
| Sizin için yapabileceğim başka bir şey olursa haber verin. | Open Subtitles | حسناً، أعلموني إن كان هناك ما يمكنني أن أفعله من أجلكم |
| Sizin için yapabileceğim başka bir şey varsa, lütfen söyleyin. | Open Subtitles | إن كان هناك من شيء آخر بمقدوري أن أفعله لكما رجاء أعلموني |
| Eğer biraz daha sert isterseniz bunu bana söyleyin. | Open Subtitles | أعلموني إذا كنتم جميعاً تريدون ما لديكم أن يكون أشد قليلاً |
| Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa, lütfen söyleyin. | Open Subtitles | إذا احتجتم إلى أي شيء على الإطلاق أرجوكم فقط أعلموني |
| Değişen bir şey olursa haberim olsun. | Open Subtitles | حسنٌ، أعلموني إن طرأ أي تغيير. |
| Bir daha ki sefere haberim olsun ki yardım edeyim-- | Open Subtitles | أعلموني فحسب في المرّة المُقبلة حتى أتمكّن من... |
| Bir şeye ihtiyacınız olursa, haberim olsun. | Open Subtitles | أعلموني إذا تحتاجوا أي شيء. |
| Hareket ederse bildirin. | Open Subtitles | أعلموني إن تحرك. |
| Neler bulduğunuzu bana bildirin. | Open Subtitles | أعلموني بما ستجدونه |
| Sonucu bana bildirin. | Open Subtitles | و أعلموني بالنتيجه. |
| İlgi çekici bir şeye rastlarsanız, ...beni haberdar edin,tamam mı? | Open Subtitles | تعلمون , لو وجدتُم أيّ شيء مثير للإهتمام أعلموني بذلك , حسناً ؟ |
| Derhâl beni haberdar edin ki kendi usulümce bunu halledeyim. | Open Subtitles | ولذلك أعلموني بمجيئه وسأتعامل مع الأمر بطريقتي الخاصة |
| Hatta hatırlıyorum, beni bundan haberdar edenler öğrencilerimdi ve şaşkınlık içindeydik. | TED | وأتذكّر أنّ تلامذتي كانوا هم الذين أعلموني بذلك، وكنّا -- كنّا فقط مذهولين. |
| Oh, bu iyi, dostum. Sadece haber ver. Çünkü ben buradayım, ahbap. | Open Subtitles | ليست هناك مشكلة يا عزيزي فقط أعلموني يا صديقي |
| Tamam, eğer buluşma istiyorsan, haber ver. | Open Subtitles | حسناً، إن كنتم تريدون أن نلتقي، أعلموني بذلك |