| Yatırımlarını kaybeden herkesten samimiyetle özür diliyorum | Open Subtitles | أنا اعتذر بصدق للجميع الذين خسروا أموالهم في الاستثمار |
| Üzgünüm, Gretchen. Bir dakika, neden senden özür diliyorum ki? | Open Subtitles | أنا آسفة، يا جريتشن انتظري، لماذا أنا اعتذر إليك؟ |
| Bunun için çok üzgünüm. özür diliyorum. | Open Subtitles | أنا آسف جدآ بخصوص هذا أنا اعتذر |
| Böldüğüm için kusura bakmayın ama dizüstünüzde bir problem olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | أنا اعتذر على مقاطعتكم لكن ذكرت ان لديك مشكله في جهازك المحمول. |
| Davetsiz geldiğimiz için kusura bakmayın Lord Ascot size havadislerimi bildirmeye geldim. | Open Subtitles | أنا اعتذر لتطفلي لورد "اسكوت ولكن لقد جئت لتسليم تقريري |
| Size karşı tamamen dürüst olmadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا اعتذر لأني لم أكن امينا معك بصورة كاملة |
| Anlıyorum, ve Alex için sizden özür dilerim... | Open Subtitles | من فضلك، أنا افهم وظيفتك و أنا اعتذر بالنيابة عن أليكس |
| özür diliyorum, baba. Affet beni. | Open Subtitles | أأنا آسف على كل شىء يا أبي، أنا اعتذر |
| Bayım, hem bunun hem de söyleyeceğim şey için özür diliyorum. | Open Subtitles | سيدي أنا اعتذر عن ذلك و عما سأقوله الآن |
| Senden özür diliyorum ama ondan özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا اعتذر لك، لكن لن أعتذر له. |
| O yüzden özür diliyorum. | Open Subtitles | ، لذا أنا اعتذر |
| Gerçekten, özür diliyorum. | Open Subtitles | إذا بصدق أنا اعتذر |
| Kendi adıma özür diliyorum. | Open Subtitles | أنا اعتذر بنفسي. |
| Şey dağınıklık için kusura bakmayın | Open Subtitles | نعم، حسناً، أنا اعتذر على الفوضى |
| Yönetmenim! Dün havaalanında yaptığım şey için özür dilerim. | Open Subtitles | حظرة المدير، أنا اعتذر عما بدر مني في المطار بالأمس |
| - Evet, bak eğer ben yapmam gerektiği zamanda ölüm belgesini doldursaydım olmayacaktı ve bunun için özür dilerim. | Open Subtitles | إسمعيني لم يكن هذا ليحدث لو سجلت شهادة الوفاة مثلما توجب عليّ و أنا اعتذر عن ذلك ولكني لم أكن بافضل حالاتي تلك الليلة |
| Onun adına sizden özür dilerim. | Open Subtitles | أنا اعتذر بالنيابة عنه .. |