| O zaman konuşuruz. Gelemem. Gazinoya ve havai fişek gösterisine gidiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الحضور أنا ذاهب الى الكازينو لأشاهد عرض الألعاب الناريه | 
| Hayatım, tek bir şey söyleyebilir miyim? Ben polise gidiyorum. | Open Subtitles | عزيزتي ، هل يمكنني طرح رأيي أنا ذاهب لأخبر الشرطة | 
| - Umarım yine susmaz. - Sen söyle. Ben gidiyorum. | Open Subtitles | أمل ألا تحبط مرة أخرى أخبرها أنت , أنا ذاهب | 
| Ben bugün işe gideceğim. Doğrudan eve ve işe gideceğim. | Open Subtitles | حسنا، أنا ذاهب للعمل اليوم سأذهب للمنزل حالا وبعدها للعمل | 
| Bakın, gidip neler olduğunu öğreneceğim sonra sizi almak için dönerim, olur mu? | Open Subtitles | اسمعي , أنا ذاهب لمعرفة ماذا يحدث وبعد ذلك ساعود إليك , موافق | 
| Sabahın dördü olmuş,evime gidiyorum. Akademiden birine versene şu işi. | Open Subtitles | إنها 3 صباحا، أنا ذاهب للبيت وكل بها أحد المبتدئين | 
| Atalarımın yanına gidiyorum dirayetli refakatları sayesinde artık utanç duymayacağım. | Open Subtitles | أنا ذاهب لآبائي حيث الصحبة العظيمة يجب ألا أشعر بالخجل | 
| Parka gidiyorum, gelmek ister misin diye soracaktım. Güzel bir sabah. | Open Subtitles | أنا ذاهب للمنتزه، إذا أردت أن تأتي معي، إنه صباح جميل | 
| Ben de oraya gidiyorum. Geri dönüp dönmemek umrumda bile değil! | Open Subtitles | أنا ذاهب من خلال الشاشة لست مهتماً إذا لم أعد أبداً | 
| Ben şimdi işe gidiyorum. Siz Ada'yla bir çarşıya çıkın. | Open Subtitles | أنا ذاهب للعمل الآن اذهبى أنتى و آضا لإحدى الأسواق | 
| Harika bir fikir. Müthiş bir sunum. Ben laboratuara gidiyorum. | Open Subtitles | فكرة رائعه , عرض عظيم , أنا ذاهب الى المختبر | 
| Onu Roma Odası'na getir. Ben de şimdi oraya gidiyorum. | Open Subtitles | إحمله على دخول الغرفة الرومانية أنا ذاهب إلى هناك الآن | 
| Beni görmeni istiyorum, siğiller ve hepsi, ve evet striptiz klübüne gidiyorum. . | Open Subtitles | أنا أريدكِ أن تريني على طبيعتي و أجل أنا ذاهب إلى نادي التعري | 
| Porto Rikolular hepsini almadan önce kazı kazan almaya gidiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا ذاهب لشراء شطابة قبل أن يحصل عليها البورتوريكين. | 
| Bana hâli hazırda bilmediğim bir şeyler söyleyebilecek birini bulmaya gidiyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهب للبحث عن أحد يمكنه إخباري شيئاً لا أعرفه مسبقًا. | 
| Makul bir sebebiniz olmadığına göre annesiz çocuklarımın yanına gidiyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهب الى منزلي الى أطفالي الذين ليس لديهم أم | 
| Mahkeme benim suçsuz olduğumu söylüyor arkadaşlar ve evime gidiyorum. | Open Subtitles | المحكمة قالت أني بريء لذا أنا ذاهب للمنزل يا رفاق | 
| Olan şu ki, öldüğümde gideceğim yeri bir anlığına gördüm. | Open Subtitles | الأمر أنني عندما مت، رأيت لمحة مما أنا ذاهب إليه | 
| Bryan ve Mia'yı bulmaya gideceğim ve o zaman buradan kurtulacağız. | Open Subtitles | أنا ذاهب لايجاد براين و ميا، وثم سنقوم بالخروج من هنا. | 
| Ben gidip etrafa bakacağım, sen de burada bekle, tamam mı? | Open Subtitles | أنا ذاهب لنلقي نظرة هنا حولها. يمكنك البقاء هنا ، حسنا؟ | 
| Gelecek sefere bol şanslar. Ben çıkıyorum. | Open Subtitles | حظًّا موفّقًا لكَ في نزالك القادم، أنا ذاهب. | 
| - Ne? Artık hepimiz bir aileyiz. - Ben valizlerinizi alayım. | Open Subtitles | ماذا, نحن عائلة الأن أنا ذاهب لأحضر الأمتعة | 
| Siz termitlerle takılın. Ben arabaya dönüyorum. Bunu boş verin, Ben yokum. | Open Subtitles | تسكعا مع النمل الأبيض، سأعود إلى السيارة، إنسوا هذا، أنا ذاهب. |