| Bilemiyorum, benden en çok nefret eden, Atwell'ler mi, köpekleri mi? | Open Subtitles | حسنا أنا لا أعرف من يكرهني أكثر عاءلة اتويل أم كلابهم |
| Ajan Scully? Nasıl açıklayacağımı Bilemiyorum ama bir tutuklama yapmamız gerek bence. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كيف أوضّحه لكن أشعر بأنّنا يمكن أن نعتقل شخصا. |
| - Bilmiyorum. Nereden bulduğumu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا , أنا لا أعرف لست حتى أعرف من أين حصلت عليه |
| - Deyimlerine bakılırsa bir İngiliz. - Bilmiyorum, hatırlamıyorum. | Open Subtitles | ــ يشير التعبير إلي رجل إنجليزي ــ أنا لا أعرف, ولا أتذكر |
| Dürüst olmak gerekirse, ırk konusu Amerika'da düzelir mi Bilmem. | TED | لنكون صريحين، أنا لا أعرف إذا كانت علاقات الأعراق ستتحسن. |
| Bilmem ki, Ne kadar yaşlı kadınlar ne kadar iri? | Open Subtitles | حسنا، أنا لا أعرف. كيف صعبة هي هذه المرأة العجوز؟ |
| Oğlunuzu tanımıyorum leydim ancak izin verirseniz size hizmet edebilirim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أبنك يا سيدتي لكني سأخدمك إذا أردتي |
| Evet, ama, Anıtlar Kurulu'ndan neden onay almam gerektiğini anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لماذا نحتاج إلى التصديق من اللجنة التاريخية |
| Böyle bir oğla sahip olmak için Subhash ne günah işledi, Bilemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ماذا إرتكب سوبهاش لكي يحصل على مثل هذا الإبن |
| Bir doktorun David'e öyle bir şey yapmasına izin verir miydim Bilemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما إذا كنت تريد السماح لطبيب نفعل ذلك لديفيد. |
| Tamamen serbest olsa ve bu yönergeleri takip etmese neler yapar Bilemiyorum. | TED | أنا لا أعرف ماذا عسانا نفعل إن كان لنا حرية التصرف و غير ملزمين بإتباع هذه الإرشادات |
| Ben... ben size nasıl teşekkür edeceğimi Bilemiyorum. | Open Subtitles | آي أنا لا أعرف كيف إلى شكرا لكم، السيد مارتن. |
| - Bilmiyorum. - Ona elbiseler ve mücevherler alan biri mi? | Open Subtitles | ـ أنا لا أعرف ـ شخص إشترى لها الفساتين والمجوهرات؟ |
| - Bilmiyorum, sanırım biraz daha sürecek. | Open Subtitles | إنها حصلت على أن يكون ذلك اليوم. أنا لا أعرف. أعتقد فإنه لا يزال ستعمل على أن تكون فترة من الوقت. |
| - Bilmiyorum. İyi olmadığı kesin. | Open Subtitles | حسنا، أنا لا أعرف يا لاري من المحتمل ليس شعور جيد |
| Peki, Sizi Bilmem ama, benim bir içkiye ihtiyacım var. | Open Subtitles | حسنا، أنا لا أعرف ما تفعلون , لكنّي أحتاج لشراب. |
| Bilmem ki, jokey olmak için hala fazla uzun görünüyorsun. | Open Subtitles | أنا لا أعرف. أنت تبدو أطول من أن تكون فارس |
| Buralarda benim gibi biri olmasa işleri nasıl yürütürlerdi Bilmem | Open Subtitles | أنا لا أعرف كيف كان سيكون هذا المكان من دوني |
| Örneğin İsrail vatandaşlığımı paylaştığım 8 milyon insanı tanımıyorum. | TED | علي سبيل المثال، أنا لا أعرف الثمانية ملايين شخص الذين يشاركونني الجنسية الإسرائيلية. |
| Kocanız olmadan, dört çocukla, tek başınıza nasıl yapabiliyorsunuz, anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كيف تقومين بذلك، و معك أربعة أطفال. |
| Dinle, ne kadar zamanımız olduğunu ya da planlarının ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | اسمع أنا لا أعرف كم من الوقت لدينا أو ما الذي يخططوه |
| - Aslında emin değilim, resmen... - Sen neden bahsediyorsun? | Open Subtitles | أنا لا أعرف إذا كانو يحصلون عل عن ماذا تتحدثين؟ |
| Senden nasıl kuşkulandım hiç bilmiyorum. Ben çok kötü bir arkadaşım. Özür dilerim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كيف شككت بك ، انا صديق سئ ، أنا آسف |
| Bu çok boktan bir durum. Ne aradığımı bile bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا محير كليا أنا لا أعرف حتى عن ماذا أبحث |
| Ne yaptığımı biliyorsun ama Ben bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا ليس عدل أنتِ تعرفين ما أفعل بينما أنا لا أعرف |
| Fark ettin mi bilmiyorum, ama ilk 3 ay benim için çok zordu. | Open Subtitles | أنا لا أعرف إذا كنت قد لاحظت الأشهر الثلاثة الأولى كانت صعبة علي |
| Gönderdiğim mahkeme iznini gördünüz mü bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف إذا رأيتم الإضافة إلى الاستدعاء أنني المرسلة عبر |