Bunun olmasından şeytan gibi korktuğunuzdan eminim. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنت تكره مثل شيطان للذي للحدث أيضا. |
Ama sizin gerçekten öncemseyecek birisiyle konuşmak isteyeceğinize eminim. | Open Subtitles | لكن أنا متأكّد أنت تفضّل أن تكلّم مع شخص ما الذي في الحقيقة تعطي لعنة، حقّ؟ |
eminim Sydney'in dönüşünden memnunsundur. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنت تسرّ تماما بعودة سدني. أنت، على أية حال، جعل خطأ خطير، السّيد سلون. |
O yüzden eminim ki yakında kendine başka bir kız arkadaş bulursun. | Open Subtitles | لذا أنا متأكّد أنت ستجد الصديقة اخرة قريبا. |
Hayır, hayır, haklı olduğuna eminim. | Open Subtitles | لا، لا، لا. أنا متأكّد أنت صحيح. |
Nikah evraklarını bulacağınıza eminim. | Open Subtitles | حسنا، أنا متأكّد أنت ستجد توثيق زواجهم |
Doğru kararı vereceğinden eminim. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنت ستتّخذ القرار الصحيح. |
Ben-- - Ben biraz gerginim. - eminim başarırsınız. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنت تعمل فقط غرامة. |
- Rahat edeceğinizden eminim. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنت ستكون مرتاح. |
eminim sen de görmüyorsundur. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنت لا أمّا. |
Meşgul olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنت مشغول. |
eminim onu görmek istersin. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنت ستريد رؤيتها. |
Yapabileceğinden eminim. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنت يمكن أن. |
eminim alabilirsin. | Open Subtitles | أنا متأكّد أنت يمكن أن. |
- Bundan eminim. | Open Subtitles | - أنا متأكّد أنت. |