Düşmanımızın gönderebileceklerinin en iyisi, ve siz onu zincirlemeyi başardınız. | Open Subtitles | هو أفضل ما يعرضه عدو و أنتن وضعته في السلاسلِ |
siz şehirli anneler, liberal riyakarlıktaki bir dava çalışmasına benzersiniz. | Open Subtitles | أنتن يا أمهات المدينة حالات مثالية لدراسة نفاق المجتمع المتحرر، |
Ve insanın kendini affedebileceğini her gün hatırlatan siz kızlar için. | Open Subtitles | ولنعمتكم أنتن يافتيات اللاتي تذكرنني كل يوم بأن الغفران للنفس ممكن |
Sanırım Sizler bu evdeki tek bayanlarsınız. | Open Subtitles | أنتن الفتيات التى فى المنزل فقط.. كما أفترض |
Ben de yeni bölge savcımıza Sizin ne kadar profesyonel olduğunuzdan bahsediyordum. | Open Subtitles | نائبنا العام الجديد كم أنتن مٌحترفات علي أعلى مستوي في هذا المدينة |
Hayali yaratıklar mısınız yoksa göründüğünüz gibi insan mı? | Open Subtitles | هل أنتن من دنيا الخيال أم أنتن حقا كما تظهرن عليه؟ |
Hayır, bu imkânsız. Bunu yapamazsınız, siz Kelly ve Jenna'sınız. | Open Subtitles | لا، هذا مستحيل، لا يمكنكي فعل هذا أنتن كيلي وجينا |
siz kadınlar, öğlen yemeğine bayılırsınız, değil mi? | Open Subtitles | أنتن أيها السيدات، تعشقن تناول الغداء كثيراً أليس كذلك؟ |
siz kadınlar, öğlen yemeğine bayılırsınız, değil mi? | Open Subtitles | أنتن أيها السيدات، تعشقن تناول الغداء كثيراً أليس كذلك؟ |
İşte. Demek istediğim de bu. kızlar, siz ateşle oynayan birer acemi amatörsünüz. | Open Subtitles | بالضبط، هذا ما أقصده أنتن فتيات هاويات تلعبن بالنار |
kızlar siz bir harikasınız. Akıllı kadınlarla olmaya bayılıyorum. | Open Subtitles | ياإلهي.أنتن عظيمات حقاً يا فتيات أنا أحب أن أكون بمعية إمرأة ذكية |
Tanrım, siz kızlar harikasınız. Zeki kadınlarla olmayı severim. | Open Subtitles | ياإلهي.أنتن عظيمات حقاً يا فتيات أنا أحب أن أكون بمعية إمرأة ذكية |
Söyleyin bakalım... siz beraber misiniz? | Open Subtitles | إذاً، أخبرُوني هَلْ أنتن أيتها البنات مع بعض؟ |
siz kızlar bana çok iyi davranıyorsunuz. | Open Subtitles | أووه، أنتن أيها الفتيات، أنتن رائعات معي |
siz kızlar bütün gün burada kafayı çekip erkeklerden bahsediyorsunuz. | Open Subtitles | أنتن تجلسن هنا طوال اليوم , وتخوضون في الحديث عنا نحن الرجال |
Bana ihanet etti ve Sizler de benim en yakın arkadaşlarımsınız ve benim yanımda olacaksınız çünkü dostlar böyle yapar. | Open Subtitles | ،أعني بما أنها خانتني و أنتن صديقتاي المقربتان لهذا، ستقومون بدعمي لأن هذا ما يفعله الأصدقاء |
Çünkü Sizler hayatlarınızı hiç tanımadığınız bir yabancı için düşünmeden riske attınız. | Open Subtitles | أنتن, من وضعتن حياتكن على المحك, من أجل غريب. |
Ama Sizler sadece gözümü açmakla kalmadınız belki de hayatımı bile kurtardınız. | Open Subtitles | لكن أنتن يا فتيات؟ لم تفتحن عيناي على هذا... ربّما أنقدتم حياتي. |
Sizin, lavabodaki yağı temizlediğinizi fırındaki et suyunu ovduğunuzu ya da ızgaraya sızan... | Open Subtitles | إنهم لم يرونكن أبداً تنظفن الدهون من الحوض أو و أنتن تمحين مرق اللحم من الفرن ، أو عصير التفاح |
siz hazır mısınız? Hallederiz Tom. | Open Subtitles | لقد انهت السيناتور جدول أعمالها هل أنتن مستعدات لها |
Hepiniz dostlarınızın gıptası olmak istiyorsunuz ama ne hikmetse sende fazla fazla var. | Open Subtitles | كل ما ترغبن به هو إثارة حسد صديقاتكن وهذا ما أنتن تفعلانه ببراعة |