Çok şanslısın tüm gezegenlerde istenebilecek her şeye sahip olduğun halde tüm yaptığın, bu aile hakkında şikâyet etmek. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة جداً لديكِ كُلّ شيءُ في العوالمِ ما يمكن ان تتمنيه وكُلّ ما تفعليه هو التذمر من هذه العائلةِ |
Çok şanslısın. Her kadının bir işi olmalı. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة جداً يجب على كل امرأة أن تحظى بوظيفه |
Ama hepsinden önce sana birşey söyleyeceğim Çok şanslısın, bunun farkındasın değil mi? | Open Subtitles | . سأخبركِ شيئاً قبل كل هذا أنتِ محظوظة جداً ، هل تعلمين ذلك ؟ |
Şu anda komada olduğun için Çok şanslısın. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة جداً لأنكِ في غيبوبة الآن |
Sen Çok şanslısın. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة جداً |
O kadar şanslısın ki hiç üzücü bir ayrılık yaşamamışsın. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة جداً لأنكِ لم تمري بإنفصال مؤلم من قبل السبب الوحيد لكونهم ليسوا مؤلمين |
Onun gibi birine sahip olduğun için Çok şanslısın. - O çok daha iyi... | Open Subtitles | أنتِ محظوظة جداً لأنكِ حظيتِ بها |
Çok şanslısın, çok sıkıcı olacaktı. | Open Subtitles | . أنتِ محظوظة جداً ، لأن ذلك مملاً جداً |
Böyle bir kızın olduğu için Çok şanslısın. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة جداً بها أن تكون إبنتك |
- Çok şanslısın. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة جداً |
Çok şanslısın. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة جداً |
Çok şanslısın. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة جداً |
Sen Çok şanslısın, biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة جداً, أتعلمين هذا |
- Gidecek miyim? - Çok şanslısın. | Open Subtitles | "نعم ، "جوردان - أنتِ محظوظة جداً - |
Çok şanslısın. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة جداً |
Çok şanslısın. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة جداً |
Neyseki Çok şanslısın. | Open Subtitles | أيا كان، أنتِ محظوظة جداً |
Çok şanslısın. | Open Subtitles | أنتِ محظوظة جداً. |
Çok şanslısın. | Open Subtitles | أوَتعلمين، أنتِ محظوظة جداً. |
O kadar şanslısın ki, Paige. | Open Subtitles | (أنتِ محظوظة جداً, (بايج |