Bunu öğrendiğimde, daha iyi bir yol olması gerektiğini biliyordum. | TED | ومن أجل ذلك، عرفت أنه يجب أن يكون هناك طريقة أفضل. |
Sabahları kalkıp yaşamanız için sebeplerinizin olması gerektiğini düşünüyorum sadece. | TED | أعتقد أنه يجب أن يكون هناك أسباب لكي تستيقظ في الصباح وأنت ترغب في العيش. |
BURT OVRUT: Bu teorinin bir anlam ifade edebilmesi için evrende 11 boyutun mevcut olması gerektiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنه يجب أن يكون هناك أحد عشر بُعداً |
Başka bir bilgisayar olması gerektiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنه يجب أن يكون هناك جهاز حاسب آخر |
Başka bir bilgisayar olması gerektiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنه يجب أن يكون هناك جهاز حاسب آخر |
Ve bu seni de içine alıyor. Ve bu yüzden bunun toplu bir karar olması gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | و لذلك أعتقد أنه يجب أن يكون هناك قرار جماعي |
ama siz entelektüeller bile arkadaş ve aile gibi yakın olduğunuz iç gruba doğru bir çekim olması gerektiğini kabul eder. Yani siz bile onlar ve biz diye bir ayrım yapıyorsunuz. | TED | لكن حتى المحنكون قبلوا أنه يجب أن يكون هناك بعض الجذب تجاه داخل المجموعة في نطاق الأصدقاء والعائلة، من الناس المقربين لكم، مع ذلك حتى أنت تميز بين نحن ضدهم |
Tam olarak, dergide bilgisayarlarla alakalı bir bölüm olması gerektiğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل أنت... هل تقول حرفياً أنه يجب أن يكون هناك قسم |
Öğretmenim şu ev işi derslerinden daha çok olması gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | معلمتي قالت، أنكِ أخبرتها... أنه يجب أن يكون هناك الكثير من الدروس العملية الباردة. |