| Fakat sen sevebiliyorsun uğraşırsan iyi bir adam olabiliyorsun. | Open Subtitles | لكنّك تشعر بالحبّ فعلاً وكان بوسعك أنْ تكون رجلاً صالحاً لو حاولت |
| Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكن لكَ أنْ تكون واثقاً تماماً ؟ |
| Yurtlarındaki sevgililerine mektup yazabiliyorlarsa o kadar da zorlu olamaz. | Open Subtitles | لا يعقل أنْ تكون بتلك القساوة طالما أنّهم يكتبون الرسائل لحبيباتهم في الديار |
| 9 kez! 9'dan fazla olamaz. | Open Subtitles | تسع مرات، لا يمُكن أنْ تكون أكثر من تسع مرات. |
| Ama hiç bir şeyin ben uyanmak isteyene kadar... beni uyandırmamasını sağlamak için... ben uyurken orada olmanı istiyorum. | Open Subtitles | و لكنني أريدكَ أنْ تكون موجوداً حينما أنام لتحرصَ على أنْ لا يوقظني شيء حتى أُريد أنا أنْ أستيقظ |
| Çıktığında tamamen iyileşmiş olmanı istiyorum. Bana bir şey söylemedi. | Open Subtitles | أريد الحرص على أنْ تكون بخير عندما تخرج، و هي لمْ تقل أيّ شيء |
| Zaten sorun yapıyorsun. 30 dakika önce burada olman gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد فعلت، كان من المفترض أنْ تكون هنا قبل 30 دقيقة |
| Birleşik Devletler meclisinde ilk Afrikalı Amerikalı çoğunluk lideri olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أنْ تكون أوّل أفريقي ـ أمريكي يحصلُ على الأغلبيّة في مجلس نواب الولايات المتحدة |
| Doğanın kötü olabileceğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | لا تعتقدين أنّه يمكن للطبيعة أنْ تكون شرّيرة؟ |
| Nasıl emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكن لكَ أنْ تكون واثقاً ؟ |
| Nasıl emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكن لكَ أنْ تكون واثقاً ؟ |
| Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف يُمكن أنْ تكون على يقين؟ |
| Çok uzaklaşmış olamaz. | Open Subtitles | ومن غير الممكن أنْ تكون إبتعدت |
| Ama olamaz. Olabilir mi ki? | Open Subtitles | ولكن لا يمكن أنْ تكون هي، أيمكن ذلك؟ |
| Olmak istediğin için burada olmanı istiyorum sihir yüzünden değil. | Open Subtitles | أريدكَ أنْ تكون هنا بإرادتك لا بسبب السحر. |
| Tüm hayatını hırsızlık yapan bir korsan olarak geçirmişsin... ve senden bir kez o adam olmanı istediğimde... bundan çekiniyorsun. | Open Subtitles | أمضيتَ حياتك بأسرها قرصاناً سارقاً وحينما أردتك لمرّة أنْ تكون كذلك تترددّ |
| Belki bir gece daha aç kalırsan, daha hazır olman gerektiğini hatırlarsın. | Open Subtitles | ربّما حرمانكَ ليلةً آخر مِن الطعام سيذكّركَ أنْ تكون مستعدّاً أكثر |
| Yani onu yolumuzdan çekerken yardımcı olman gerek. | Open Subtitles | لذا أريدك أنْ تكون جاهزاً بينما أبعدها عن الطريق |
| Sağ salim oraya gideceğine emin olabilirsin. | Open Subtitles | بوسعكَ أنْ تكون مطمئناً حول كونه سيسلّم كاملاً و آمناً |
| Seni dönüştürdükleri gibi biri değil, olmak istediğin gibi bir insan olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكَ أنْ تكون الرجل الذي تريد أنْ تكون عليه, لا الرجل الذي جعلوك إيّاه |
| Bunun nasıl kıymetli bir yanılsama olabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف إلى أي درجة يُمكن للأوهام أنْ تكون ثمينة. |