| Bırak kızlar senin üstüne düşsün. Bir şey daha var. | Open Subtitles | يجب أن تدع الأمور تأتي إليك لوحدها وإليك شيء آخر |
| Polis tim'inin içindede değilsin. Bırak bu işi polis halletsin. | Open Subtitles | أنت لست في الجيش يجب أن تدع الشرطة تتعامل في هذا الموقف |
| Fakat bazen kalbinin seni yönetmesine izin vermelisin olmaman gereken yerde olduğunu bildiğin halde. | Open Subtitles | ولكن فى بعض الأحيان يجب أن تدع قلبك يقودك حتى لو ذهب بك إلى مكان تعلم أنه من غير المفترض أن تكون به |
| Herkese inanıyorsun. Bu dolandırıcının seni kandırmasına izin verme. | Open Subtitles | أنت تثق بجميع الأشخاص لا يمكنك أن تدع هذه المحتالة تنال منك |
| Sanırım bu işi adamlarıma bırakmalısın. | Open Subtitles | أنا أعتقد حقاً أنك يجب أن تدع رجالى يفعلون هذا |
| Savunmanın, kanıtların en önemli parçasına ulaşmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تدع المدعى عليه يحكم سيطرته على القطعة الرئيسية من الأدلة |
| Eğer gerçekten bu kızdan hoşlanıyorsan, aranıza hiçbir şeyin girmesine izin vermemelisin. | Open Subtitles | لو انك تحبها حقاً لا يجب أن تدع أي شيئ آخر يحول بينك وبينها |
| Bazı geri zekalıların yolda seni soymasına izin vermek mi! | Open Subtitles | كيف أمكنك أن تدع شبحا على الطريق يهرب منك |
| Ama ilk önce polislerin işlerini yapmalarına izin vermen gerekiyor. | Open Subtitles | لكن عليك أن تدع رجال الشرطة يقومون بعملهم أولا |
| 901 no'lu organize suçları kontrol kanununa bir bakmanızı ve bu davada Sarah'ya da yer vermenizi öneririm. | Open Subtitles | تفقد الفصل (901) من منظمة التحكم بالجرائم و عليك أن تدع (سارا) تتولى هذه القضية ايضاً |
| Ama nasıl Ingrid Bergman'ın uçağa binmesine izin verirsin? | Open Subtitles | ولكن كيف يمكن أن تدع انغريد بيرغمان الحصول على تلك الطائرة؟ |
| Sana peşini Bırak dedim, ama bir türlü bırakmadın. | Open Subtitles | أخبرتك أن تدع الأمر لكنك إستمررت بمتابعته |
| - Arabaya bin Ant. Kardeşimin peşini Bırak demiştim. | Open Subtitles | لقد قلت لك أن تدع أخي الصغير وشأنه أليس كذلك ؟ |
| Sana bu işin peşini Bırak demiştim. Artık seninle konuşacak bir şeyim kalmadı. | Open Subtitles | أخبرتك أن تدع الأمور تمضي الآن، لم يعد لي معك أي كلام |
| Yo,yo. Arada bir bir kızın da sana bira ısmarlamasına izin vermelisin. | Open Subtitles | لا, عليك أن تدع فتاة تشتري لك شراباً بين الحينة والأخرى |
| Gelmelerine ve gitmelerine izin vermelisin. | TED | وأنت بحاجة الى أن تدع هذه الأفكار تذهب و تجيء . |
| Sheldon, bizlerin de cevaplamasına izin vermelisin. | Open Subtitles | شيلدن عليك أن تدع غيرك يجيب لماذا ؟ |
| Eğer şampiyon olmak istiyorsan dışardan gelen herhangi bir negatif etkinin seni etkilemesine izin verme. | Open Subtitles | إذا أردت أن تصبح بطلاً... أنت لا يمكن أن تدع أي شيء يأتيك من الخارج يؤثر عليك سلبياً |
| - Asla o yaşlı adamın gözünü korkutmasına izin verme. | Open Subtitles | إياك -إياكَ أن تدع ذلك الرجل العجوز يخيفك |
| Bilgilerin komik olduğunu söyleme işini diğer insanlara bırakmalısın. | Open Subtitles | يجب عليك أن تدع أشخاص آخرين يخبروك بأنها ممتعة |
| Savaşmayı, tırmanmayı ve boşluklar aramayı bırakmalısın çünkü bu olmayacak. | Open Subtitles | عليك أن تدع الخوف والتردد وأبحث عن نقاط الضعف لأنّ هذا لا يحدث |
| Başka? Bir görüntünün hayatını tüketmesine izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تدع هذه الصورة تغير حياتك بالكامل |
| Görüyorsun, Timmy, bunun seni yönetmesine izin veremezsin. | Open Subtitles | تيمى لا يمكنك أن تدع هذا يقودك طوال الوقت |
| Nasıl ki ben o fındıklı çikolatalarla arama hiçbir şeyin girmesine izin vermediysem sen de istediğin bir şeyle aranıza hiçbir şeyin girmesine izin vermemelisin. | Open Subtitles | لم أدَع شيئًا يحول بيني وبين تلك الحلويات وأنت أيضًا لا يجب أن تدع شيئًا |
| İşin, Havelock'un Gonzales'i delmesine izin vermek değil, onu sorgulamaktı! | Open Subtitles | كان عليك أن تستجوب كونزالس لا أن تدع الآنسة هافلوك تقتله |
| Şu an bana öyle geliyor ki, o atın vahşi kalmasına izin vermen daha iyi olur, Alec. | Open Subtitles | أشعر الآن بأنّكَ مِن الأفضـل أن تدع هذا الحصـان يبقى بريّاً، (أليك) |
| 901 no'lu organize suçları kontrol kanununa bir bakmanızı ve bu davada Sarah'a da yer vermenizi öneririm. | Open Subtitles | تفقد الفصل (901) من منظمة التحكم بالجرائم و عليك أن تدع (سارا) تتولى هذه القضية أيضاً |
| Bu psikopatın seni iki sefer atlatmasına nasıl izin verirsin? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تدع هذا النفسية يغلبك مرتين؟ |