ويكيبيديا

    "أن تضرب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • vurmayı
        
    • vurmalısın
        
    • dövmek
        
    • vurmak
        
    • yenebileceğini
        
    Kadınlara vurmayı çok seviyorsan neden bana vurmuyorsun? Open Subtitles أنت تُحب أن تضرب النساء كثيراً لماذا لا تضربني ؟
    Kes artık ayağını yere vurmayı! Neden... Open Subtitles لماذا يجب أن تضرب رجلك في الأرض؟
    Çocuklarda bir etki bırakmak istiyorsan acıyan yerlerine vurmalısın. Open Subtitles ظننت, أنه إذا أردت أن تثير إعجاب أحدهم عليك أن تضرب الطفل في موضع آلامه
    Çok zaman alacak. Daha sert vurmalısın! Open Subtitles سيستغرق الكثير من الوقت، يجب أن تضرب بشكل أقوى!
    Çünkü kimi zaman takımın kaybeder ve çıkışta hakemi dövmek zorunda kalırsın. Open Subtitles لأنه في بعض الأحيان فريقك يخسر. و عليك أيضا أن تضرب المرجع.
    Çok sert vurmak zorunda değildin. Hiç tereddüt bile etmediğini fark ettim. Open Subtitles لم يكن يفترض أن تضرب بهذه القوة بخلاف أنه لم يتردد أصلا
    Şuradaki koca oğlanı yenebileceğini sanıyor musun? Open Subtitles هل تعتقد أنه في إمكانك أن تضرب هذا الفتى الضخم هناك؟
    - Hiç sana geri vuran bir şeye vurmayı düşündün mü? Open Subtitles -هل فكرت يوماً أن تضرب شيئاً ممكن أن يرد الضربة إليك ؟
    Neden daha sert vurmayı denemiyorsun? Open Subtitles لمَ لا تحاول أن تضرب بشكل أقوى؟
    vurmayı çok sever. Open Subtitles إنها تحب أن تضرب
    "Daha da güçlü vurmalısın" Open Subtitles سيكون عليك أن تضرب في مستوى أعلى
    Topa vurmalısın. Open Subtitles من المفترض أن تضرب الكرة.
    Pekâlâ, bu gayet iyiydi, Pip. Ancak topla karşı takımdakileri vurmalısın. Open Subtitles حسناً، كانت ضربة رائعة يا (بيب)، لكن يُفترض بك أن تضرب الأولاد من الفريق الآخر
    Papazın oğlunu dövmek yapabileceğin en kötü şeydi. Open Subtitles ذلك كان أسوأ شئ ممكن عمله أن تضرب ابن القسيس.
    Bir çocuğu dövmek onu büyütmekten kolaydır. Aşkın bedeli vardır. Open Subtitles أن تضرب الطفل أكثر من أن تربيه الحب مُـكّـلـف, يتطلب جهد وعمل
    Yanındaki genç bayanı dövmek hoşuna mı gidiyor? Buradaki herkes bunu biliyor. Open Subtitles تحبّ أن تضرب تلك الشابّة وكلّ شخص هنا يعرف ذلك
    Önce şu yarığı vurmak daha iyi. Open Subtitles مهلا، كروب، لابد أن تضرب ذلك من المرة الأولى
    Sorun o değil, birisinin başına metal bir boruyla vurmak kötü bir şeydir. Open Subtitles ضربك له بقوة ليس ذلك هو المهم ، من الخطر أن تضرب الناس على رؤسهم بإنبوب معدني
    Aynı zamanda, Atlantik'te Maine'i vurmak üzere olan bir fırtına var. Open Subtitles أيضا هناك عاصفة في المحيط الأطلسي على وشك أن تضرب سواحل ولاية مين
    Sistemi yenebileceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles أتظن أنه يمكنك أن تضرب النظام؟
    Sistemi yenebileceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles أتظن أنه يمكنك أن تضرب النظام؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد