| En azından kaçmadan önce üç gün orada kaldığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم بأنها كانت هناك منذ 3 أيام قبل أن تهرب |
| Açıkçası,onu daha kaçmadan önce kaybettiğimizi düşünmüştüm. | Open Subtitles | بصراحة لقد شعرت بأننا سنخسرها قبل أن تهرب بفترة طويلة ولكن .. |
| Tanrım, kaçıp gitmek istiyorsundur. | Open Subtitles | يا إلهي, تريد أن تهرب من هنا, أليس هذا صحيح؟ |
| Ama yine şehirden Kaçmaya çalışırsan bu ikisi ölür. | Open Subtitles | لكن حاول أن تهرب من المدينة مرة أخرى وهذان الأثنان سيموتان |
| Kaçabilirsin... ama saklanamazsın! | Open Subtitles | أنت، يمكنك أن تهرب لكنّك لا تستطيع الإختفاء |
| Arkadaşların öldü ve her şey imkansız gibi görünüyor ve kaçmak istiyorsun. | Open Subtitles | أصدقاؤك موتى ، ويبدو أنّ كل شيء مستحيل لذلك تريد أن تهرب |
| Evet, Koşsan iyi olur! Koş! | Open Subtitles | أجل ، من الأفضل أن تهرب من الأفضل أن تهرب |
| Yaşamak istiyorsan, kaçsan iyi olur. | Open Subtitles | لو انك تريد العيش فمن الأفضل أن تهرب الان |
| Tıpkı eski karımın bahçıvanla Ekvador'a kaçmadan önce söylediği gibi. | Open Subtitles | أنه كما كانت زوجتي السابقه تقول قبل أن تهرب إلى الإكــوادور مع البستـاني اللعـين |
| Bu da kaçmadan önce kullandığınız araba. | Open Subtitles | و تلك هي السيّارة الّتي كنت تقودها، قبل أن تهرب |
| Bu da kaçmadan önce kullandığınız araba. | Open Subtitles | و تلك هي السيّارة الّتي كنت تقودها، قبل أن تهرب |
| Çünkü ben öyle bir... Tanrım, kaçıp gitmek istiyorsundur. | Open Subtitles | يا إلهي, تريد أن تهرب من هنا, أليس هذا صحيح؟ |
| Gözümü yumduğum anda kaçıp kendini günışığında mahvedesin diye mi? | Open Subtitles | باللحظة التي أغلق بها عيني تستطيع أن تهرب بالنهار وتدمر نفسك لأجلها ؟ |
| Dinle kaçıp, saklanıp sonsuza kadar ölmeye devam edebilirsin. | Open Subtitles | أصغ، بإمكانك أن تهرب وتختبأ وتموت أبد الدهر |
| Kaçmaya çalışmadığın sürece seni sırtından vurmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أطلق عليك الرصاص من الخلف إلا إذا كنت تفضل أن تهرب |
| Kaçmaya çalışma. Kızın güvende olacak. | Open Subtitles | و لا تحاول أن تهرب و سوف تكون ابنتك فى أمان |
| Ve iyi ruhlar Kaçmaya çalıştı zaman olduğunu, ama yapamadı. | Open Subtitles | هنا عندما حاولت الأرواح الجيدة . أن تهرب ، لكنها لم تستطع |
| - Şimdi Kaçabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تهرب الآن. أنا لن أشعر بالإهانة. |
| Kaçabilirsin, ama saklanamazsın. Seni yakalarım. Beni kimse durduramaz. | Open Subtitles | يمكنك أن تهرب و لكن لا يمكنك أن تختفي سألحق بك |
| Hayatta, kendi kokun hariç her şeyden Kaçabilirsin. | Open Subtitles | اتضح أنه يمكن أن تهرب من أي شئ في حياتك عدا رائحتك العفنة نعم، حسناً بعضنا رائحته أكثر عفونة من غيره |
| Evden kaçmak istediğini biliyoruz ve babası bir şekilde bunu kendi lehine çevirdi. | Open Subtitles | نعرف أنها أرادت أن تهرب من منزلها و والدها يستغل ذلك نوعا ما |
| Bu bir ilk buluşma. kaçmak için f ırsatın var. | Open Subtitles | الآن هذا موعد غرامي أعمى و هذه فرصتك أن تهرب منه |
| Koşsan iyi edersin, seni orospu evladı! Vurdum seni. | Open Subtitles | من الأفضل أن تهرب أيها الوغد ... ملحميّ أنا رجل |
| Koşsan iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن تهرب |
| Doğru. kaçsan iyi edersin. Kaç bakalım küçük haylaz. | Open Subtitles | هذا صحيح من الأفضل لك أن تهرب تعال أيها الأحمق الصغير |