| bir fikir bulmamı istiyorlar. Ama bende fikir yok. | Open Subtitles | يريدان مني إبتكار فكرة، وليست لدي أية أفكار | 
| Güzel bir fikir bulursak bu toplantıdan geçeriz. | Open Subtitles | علينا إبتكار فكرة واحدة جيدة، وسيمكننا إجتياز ذلك الإجتماع | 
| Nox ve Tollan bizi oraya götürecek bir yol buldular. | Open Subtitles | نوكس و نولانا كانا قادران على إبتكار طريق للحصول علية هناك | 
| Parçaları birleşmeyen bir bilmece yaratmak istiyordu. | Open Subtitles | أراد إبتكار لغز محير مع أجزاء لا تتطابق دائماً | 
| Çeviri: aytackara İyi seyirler. | Open Subtitles | {\fs32\fnTraditional Arabic\pos(270,80)} من إبتكار : (جيف إيستن) | 
| Bakalım kaybettiğin zamanla ilgili bir ipucu çıkacak mı. | Open Subtitles | لنرى إن كنا نستطيع إبتكار فكرة عن وقتكِ المفقود | 
| Eğer bir düşman bu silahı etkisiz hale getirecek bir aracı tasarlamış olsaydı? | Open Subtitles | ماذا إذا إستطاع العدو إبتكار وسيلة لهزيمة هذا السلاح مالذي تعرضه بالتحديد | 
| Ama bize zaman kazandıracak bir güvenlik yazılımı hazırlayabilirim. | Open Subtitles | لكن يمكننى إبتكار جدار حماية حيث سيمنحنا ذلك بعض الوقت | 
| Saptanamaz bir asker en büyük milli güvenlik silahını yaratma fikriydi. | Open Subtitles | الفكرة الاساسية هي إبتكار سلاح للأمن القومي بلا حدود جندي غير قابل للكشف. | 
| Ama gerçek sihirbaz diğerlerinin uykularını kaçıracak bir numara icat edebilendir! | Open Subtitles | يحاول إبتكار شيء جديد هذه ما يحير السحرة الآخرين | 
| Her şeyi uydurdum. Ve bu da başka bir yalan. | Open Subtitles | لقد إبتكرتُ كل هذا، و هذه مجرد إبتكار آخر | 
| Üniversite senin için ne demek bilmiyorum ama benim için, yeni bir başlangıç, kendimi yeniden keşfetmek için bir şans demek. | Open Subtitles | لا أعرف كيف كانت الكلية لك لكن بالنسبة لي كانت بداية جديدة فرصة لإعادة إبتكار نفسي لأول مرة في حياتي شعرت بالتأقلم | 
| Artık bütün odalara bağlı bir yol gösterici var. | Open Subtitles | لدينا حبال ترشدنا وهي تربط العنابر ببعضها إنه إبتكار من قبل زوجتي دعونا نشكرها عليه | 
| Yapay cilt ve yeterince zamanla inandırıcı bir imge tasarlayabilirim. | Open Subtitles | جلد صناعى وبإعطاء الأمر بعض الوقت يجب أن أكون قادر على إبتكار تشابه مقبول | 
| Sokaktaki insanların bu içeceği içmesi için bir taktikle hareket etmeliyim. | Open Subtitles | يجب علي إبتكار إستراتيجيّة لكي أنشر مشروبي وسط سكان الضواحي | 
| Sevgili, saygılı ustalarım sizin zarafetlerinizle ortaya çıkacak filmler unutulmadığı sürece akıllardan düşmeyecek bir sanat eseri yaratmayı deneyelim mi? | Open Subtitles | إذا , ياعزيزتى والأشخاص العظماء معنا سنحاول أن نسعى جاهدين من أجل إبتكار عملا فنيا والذى بفضلكم | 
| Belki de bir anlaşma sağlayabilirim. | Open Subtitles | دعني أرى إذا كان بإمكاني إبتكار إتّفاق من نوع ما | 
| Grubumuz için bir isim bulabilirseniz bizler iyi birer arkadaş olacağız. | Open Subtitles | إذا تمكنتِ من إبتكار أسمٍ لمجموعتنا، فسنكون صديقات جيدات | 
| Bilirsin beni. Asla destansı bir başarısızlık planını kaçırmam. | Open Subtitles | إنّكَ تعرفني، لا أفوّت فرصة إبتكار خطّة تؤدّي إلى فشلٍ ملحميّ | 
| Aslına bakarsanız bunu ifade edebilmek için yepyeni bir yalancı şahitlik tanımı bulmaları gerekir. | Open Subtitles | في الواقع، عليهم إبتكار فئة جديدة تماماً مِن شهادة الزور لوصف هذا. | 
| Çeviri: aytackara İyi seyirler. | Open Subtitles | {\fs32\fnTraditional Arabic\pos(270,80)} من إبتكار : (جيف إيستن) {\pos(192,230)} وفاة عميل مجهول الإسم في إحدى مستشفيات (لوس أنجلس). |