| Madem evleniyorsun, bir alyans lazım. | Open Subtitles | إذا كنتَ ستتزوّج, فأنت فى حاجة إلى خاتم زواج. |
| Madem çocuğu gördün neden peşinden gitmedin? | Open Subtitles | حسناً ، إذا كنتَ قد رأيتَ الطفل وهو يغادر لِمَ لم تطارده ؟ |
| eğer bir mantık sarsıntınız varsa bu çok tehlikeli olabilir. | TED | لكن إذا كنتَ ذا منطق متذبذب، سيكون هذا في غاية الصعوبة. |
| Şimdi cesaretin varsa kapsülden ayrılma zamanı. | TED | حان الوقت الآن لمغادرة كبسولة الفضاء إذا كنتَ تجرؤ على ذلك. |
| Şimdi değerli olup olmadığına karar vermek için beynine bakacağız. | Open Subtitles | والآن يتوجب علينا التقصّي لنرى ما إذا كنتَ جدير بذلك |
| eğer oraya gitmemi istiyorsanız, bunu bu şekilde yapmanız gerekiyor. | Open Subtitles | إذا كنتَ تريدني هناك فهذه هي الطريقة الوحيدة لتحقيق ذلك |
| Benden bu kadar nefret ediyorsan nasil oldu da geldin? | Open Subtitles | إذا كنتَ تكرهني لهذه الدرجة, مالذي عاد بك؟ |
| Ne yaptığımla bu kadar ilgilisin Madem neden telefonuna sormuyorsun? | Open Subtitles | أوَتعرف؟ إذا كنتَ مهتمّاً في ما أفعله، فلمَ لا تسأل هاتفكَ؟ |
| Madem bu bursu kaybetmemen lazım o zaman hemen çalışmaya başlayalım. | Open Subtitles | حسناً. إذا كنتَ بحاجة للحفاظ على هذه المنحة إذن فعلينا أن نعمل على الأمور المهمة. |
| Madem biliyordun, o zaman sen salaksın, salak! | Open Subtitles | إذا كنتَ تعلم فأنتَ الأحمق،يا أحمق. |
| Madem hazine sandığının gerçek olduğunu biliyordun, paranı öyle değerli bir şeye yatırman gerekmez miydi? | Open Subtitles | إذا كنتَ تعلم أنّ "الخشّاب النفيس" حقيقيّ، فلمَ لم تضع عطاءً أعلى عليه؟ |
| Tamam, o zaman. Madem eminsin. | Open Subtitles | حسنٌ ؛ إذا كنتَ متأكد من فعل ذلك. |
| - Yargının tam ortasında iddiayı değiştiremezsin, ancak meslek değiştirmeye niyetin varsa. Belki hata yaptım ama yanlışım yok. | Open Subtitles | لا يمكنك فعل هذا فى منتصف المحاكمة إلا إذا كنتَ تنوى أن تغير وظيفتك المستقبلية |
| Bu yüzden, çalışmak istiyorsan veya elinde değerli bir şey varsa... | Open Subtitles | إذا كنتَ مستعداً للعمل أو كان لديك شئٌ قيّم |
| Bu tehlikeli suçlu hakkında bilginiz varsa lütfen yerel güvenlik birimleri ile irtibata geçin. | Open Subtitles | إذا كنتَ أنتَ أو أيّ شخص لديه أيّ معلوماتٍ على هذا المجرم الخطير فيرجى الإتصال بسلطاتكَ المحلّيّة اللعنة. |
| İhtiyacın varsa bir çevirmen getirtebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أحضر مترجماً إذا كنتَ بحاجة لواحد |
| İhtiyacın varsa bir çevirmen getirtebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أحضر مترجماً، إذا كنتَ بحاجة لواحد |
| Benim işim, bir insanı öldürmüş ve parçalamış olup olamayacağını belirlemek. | Open Subtitles | إنها وظيفتي لأحدد إذا كنتَ قادراً على قتل و تشويه إنسان |
| İtiraf etmeliyim ki, gerçek olup olmadığınızı merak ediyordum. | Open Subtitles | يجب أن أخبرك لقد كنت أتساءل إذا كنتَ حتى حقيقياً أم لا |
| Bu yolla sen de gelir, bizimle birlikte yer ve sonra bana dürüst olup olmadığı konusunda fikrini söylesin. | Open Subtitles | بهذه الطريقة يمكنكَ أن تأتي للعشاء معنا ومن ثم يُمكنكَ أن تُخبرني إذا كنتَ تظن أنه يقول الحقيقة تعرف ؟ |
| eğer bu kristalin ne olduğunu biliyorsan senin işine yaramayacağını da biliyorsundur. | Open Subtitles | إذا كنتَ تعلم ماهيَ هذهِ البلورة فأنتَ تعلم انها غيرُ مفيدةٍ لكَ |
| Kızın iyiliği için bu kadar endişe ediyorsan hemen beynini uçurayım da park ekibi gelip götürsün. | Open Subtitles | إذا كنتَ قلقاً جداً حيال إنسانيتها، فسوف أطلق النار عليها فحسب ومن ثمّ سيأتي فريق الحديقة لأخذها. |