| Baban Southside Serpent'i sinema arazisinin değerini düşürsünler diye tuttu. | Open Subtitles | أبوك إستأجر ثعابين الجنوب للمساعدة في تقليل قيمة أرض السينما |
| Komiser Stottlemeyer benim için endişeleniyordu ve bana göz kulak olması için bir hemşire tuttu. | Open Subtitles | كان الكبتن ستوتلماير قلقاً بشأني وقد إستأجر ممرضة للإعتناء بي |
| Doğu imparatoru, bir suikastçi kiralamış. | Open Subtitles | الإمبراطور الشرقى إستأجر أحد القتله المأجورين |
| Burayı kar amacı olmayan bir gruba kiralamış. | Open Subtitles | لقد قال أنه إستأجر المكان للتو لمجموعة غير ربحية. |
| Buna benzer bir tip gördüm. Bir kaç gün önce daire kiraladı. | Open Subtitles | رأيت شخصاً يشبه هذه الصورة إستأجر شقة هنا منذ عدة أيام |
| İşler şimdi daha da kötü. Kocam bir özel dedektif tutmuş, beni izletiyor. | Open Subtitles | و الطلاق يصبح أسوءً، لقد إستأجر محقق خاص ليتَبعني. |
| Daireyi kiralayan adamın parayı peşin verdiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أن الرجل الذي إستأجر المكان دفع المال نقدًا |
| Sadece annenin birini tuttuğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أمّك مجرّد إستأجر شخص ما. |
| Birkaç sürücü tuttu. İlk kimin bitireceğini merak ediyordu. | Open Subtitles | إستأجر بعض السائقين ليري منْ سيصل أولا ً |
| Ona yaptıklarınız ağırına gitti, bir tren ayarladı ve özel adamlar tuttu. | Open Subtitles | لقد إستاء من إنتقائكم له بالذات للسرقة ...و جهز قطاراً مخصوصاً .و إستأجر رجالاً خاصة |
| Dani, rahatlayabilirsin... çünkü baban bir özel dedektif tuttu. | Open Subtitles | داني يمكنك أن تسترخي لأن ... أباك قد إستأجر محققا خاصا على نفقته |
| Fiona'nın babası seni ortadan kaldırmak için adam tuttu. | Open Subtitles | وأبو فيونا إستأجر قاتل ردئ لقتلك |
| Belli ki, yayımcı bir taklitçi kiralamış ve romantik bir kap hikayesi ortaya çıkarmış. | Open Subtitles | من الواضح، أنّ الناشر إستأجر مدّع وطرح قصّة غلاف رومانسيّة |
| Ve bu dayı da çocuğu geri almak için birini kiralamış oldukça ciddi birini. | Open Subtitles | و هذا العم إستأجر رجلاً رجل خطير جداً ليستعيد الطفل |
| Craiglist üzerinden Batı yakasında bir yer kiralamış. | Open Subtitles | لقد إستأجر مكاناً في أقصى الغرب .. على قائمة طلبات الوظائف |
| Burada. Oğlum, o kiraladı. Ben uyuyordum.Hiç bir fikrim yok. | Open Subtitles | إنه هنا ، لقد إستأجر من إبني لقد كنت نائماً ، لم أكن أعلم |
| Charles McCarter ya da ona benzeyen isimli birisi bu kamyonu kiraladı, bana yüklememi ve beklememi söyledi. | Open Subtitles | شخص يدعى تشارلز ماك كارتير أو شئ من هذا القبيل إستأجر هذه الشاحنة وقال لي بأن أحمّلها وأنتظر |
| Hafta içerisinde bu kabini altı aylığına kiraladı. | Open Subtitles | إستأجر تلك الكابانا الخاصّة بالأسبوع للستّة شهور الماضية |
| Sloane ortadan kaybolmak için Gendler'ı bu cihazı etkisiz hale getirmesi için tutmuş olmalı. | Open Subtitles | سلون لا بدّ وأن إستأجر جيندلر لتعطيل له لذا هو يمكن أن يختفي. |
| Fakat Vukovich'den öğrendiğimize göre Todd bir dedektif tutmuş. | Open Subtitles | لكنا عرفنا من فوكوفيتش أن تود إستأجر محققا خاصا |
| Yine minibüsü kiralayan aynı sahte isim. | Open Subtitles | على نفس الأسم المزيف الذي إستأجر الشاحنة |
| Rowans ve Davison arasındaki mailleri oluşturması için Grotinski'yi kimin tuttuğunu bilmeliyim.. | Open Subtitles | أجل (أريد أن أعرف من إستأجر (غروتنسكي و الذي قام بخدعه الرسائل (بين (روانز) و (ديفسون |
| - Satıcıya ver sonra marangozların mahallesinde bir ev kirala. | Open Subtitles | - إدفع للبائع وبعد ذلك إستأجر بيت في حي النجارين |
| Ev sahibi, ilk kurbanın beş yıldır burayı kiraladığını söyledi. | Open Subtitles | أكد المالك بأن الضحية الأولى إستأجر هنا لمدة خمس سنوات مضت |
| Tek söyleyebileceğim şey, cuma günü odayı her kim kiraladıysa 5 gün nakit ödemiş. | Open Subtitles | جلّ ما أستطيع إخباركِ به، هو أنّ من إستأجر الغرفة في يوم الجمعة، دفع مالاً نقداً لإقامة لمدّة خمسة أيام. |