ويكيبيديا

    "إمكانية الوصول" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • erişimi
        
    • erişim hakkı
        
    • erişimleri
        
    Sanal gerçeklik, erişimi arttırmanın düşük maliyetli yolu gibi gözüktü. TED وبدا الواقع الافتراضي وسيلة منخفضة التكلفة لزيادة إمكانية الوصول.
    İçlerinde ordu kayıtlarına erişimi olan biri olmalı. Open Subtitles يجب أن يكون شخص ما مع إمكانية الوصول إلى سجلات الجيش.
    Sen, tüm tıbbi ilaçlara erişimi olan ve hastanede kalan birisin. Open Subtitles أنت مقيم في مستشفى و لديك إمكانية الوصول إلى مختلف الأدوية التي تؤثر على الحالة النفسية
    Bu kişi hala hükümetin içinde ve hala gizli materyallere erişim hakkı var. Open Subtitles هذا الشخص لا زال داخل الحكومة، لازال يمتلك إمكانية الوصول للمواد السرية.
    Temyiz başvurusu yapmayı planlıyormuş bu da ona davayla ilgili her şeye erişim hakkı vermiş. Open Subtitles خطط لطلب إستئناف لذا أعطاه ذلك إمكانية الوصول لكلّ شيء له أيّ صلة بالقضية.
    Eleştirel düşünürler hâline gelirler, tepeden bakmayan, her zaman hazır olan uzmanlara erişimleri olur. TED ستكون عبارة عن تفكير نقدي مع إمكانية الوصول إلى الخبراء، الذين سيكونون متاحين للإستشارة، لا على القمة.
    Muhtemelen başka biriyle aldatmıştır onu o kadının da dairesine ve bagajına erişimi var. Open Subtitles إفتراضا ً انه قعل ذلك مع شخص ما وذلك الشخص كان لديه إمكانية الوصول لشقته وحيقبته
    YTÖE'nin nainsanlar hakkında öğrendiği her şeye erişimi var. Open Subtitles إنه يملك إمكانية الوصول لكل شئ تعلمه الوحدة عن اللا بشر
    Ve deftere erişimi olduğunu bildiğim tek bir insan var. Open Subtitles و هناك شخص واحد لديه إمكانية الوصول إليه
    Bildiğimiz kadarıyla da ilaç erişimi yok, o yüzden bu işte acele etmeliyiz. Open Subtitles وعلى حد علمنا، ليس لديه إمكانية الوصول لدواء، فعلينا التصرف بسرعة في تلك القضية
    Demin bahsettiğim meslek gruplarının her şeye erişimi vardır. Open Subtitles الأشخاص الذين يقومون بأعمال الطبخ ، التنظيف الغسيل ، حمل الأشياء ، وركن السيارات لديهم إمكانية الوصول لكل شيء
    Ve bu, ancak araştırmama erişimi olan birisi tarafından inşa edilmiş olabilirdi. Open Subtitles ويمكن أن يكون فقط تم بناؤها من قبل شخص أخرى الذين لديهم إمكانية الوصول إلى بحثي.
    Onun yapabildikleri ham veriye erişimi olmasındandı. TED ما كانت قادرة على القيام به كان بسبب أن لديها إمكانية الوصول إلى البيانات الأولية .
    "Sayısal uçurum"u şöyle açıklayabiliriz: Bilişim teknolojilerine erişimi olan ve bunlara erişimi olmayan kişi ve topluluklar arasındaki uçurum. TED وتعرف الفجوة الرقمية على النحو التالي: أنها الفجوة بين الأفراد والمجتمعات ممن لديهم إمكانية الوصول لتقنية المعلومات ومن لا يستطيعون الحصول عليها.
    BL: Aslında öyle değil -- yani, beyninin bu dünyaya erişimi yok. TED لوتو: حسنًا، لا يمكنك -- أعني، دماغك لايوجد لديه إمكانية الوصول لهذا العالم.
    Kredi notları olmadığı için, hayatlarını geliştirebilecekleri bir krediye ya da finansal ürünlere erişimleri de yok. TED ولأنهم لا يمتلكون الأهلية الائتمانية ليس لديهم إمكانية الوصول إلى المنتجات الائتمانية أو المالية والتي يمكن أن تحسن من مستوى حياتهم.
    Ancak, istenmeden doğan bir sonuç; risk sermayedarları, yatırımcılar ve emlak müteahhitleri teknolojiye erişimleri ve bunu mümkün kılan bağlantıları olduğundan bu toplumlara dadandılar ve bu toplumlardaki arazileri satın almaya başladılar. TED لكن في الواقع، ونتيجة غير مقصودة لهذا أن أصحاب رؤوس الأموال، المستثمرين والمطورين العقاريين، بدأوا في التدفق بكميات كبيرة لشراء تلك الأراضي من أيدي السكان المحليين لأن لديهم إمكانية الوصول إلى هذه التكنولوجيا، والقدرة على الوصول إليها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد