| Tree Hill'deki öğretmenlerin kötülüğünü düşünürsek Bu bir mucize olması lazım. | Open Subtitles | إنها معجزة مدى الإنحطاط الذى عليه المعلمون بمدرسة ترى هيل العليا |
| Bayanlar baylar, Bu bir mucize. Ve şu insanların yüzlerine bir bakın. | Open Subtitles | أيتها السيدات والسادة، إنها معجزة انظروا إلى أوجهة هؤلاء القوم |
| Djali'nin ilmi inanılmaz. Bu bir mucize. | Open Subtitles | إن معرفة هذه العنزة لا حدود لها ، إنها معجزة |
| Bu bir mucize! Fabrikamızı üçüncü dünya ülkesine taşıdılar. | Open Subtitles | إنها معجزة ، نقلوا مصنعنا إلى دولة من دول العالم الثالث |
| Hem arife, hem de gün, bu bir Noel mucizesi. | Open Subtitles | يوم و أمسية الميلاد سوية إنها معجزة عيد الميلاد |
| Bu bir mucize. Telefon açtı ve kitapları buraya getirmemi söyledi. | Open Subtitles | إنها معجزة لقد أتصل بي وقال أحضري الكتب إلى هنا |
| Seni bulduğum için çok mutluyum. Bu bir mucize. | Open Subtitles | أنا سعيدة للغاية أنني عثرت عليك إنها معجزة |
| Bu bir mucize. Olan bu. | Open Subtitles | إنها معجزة هذا ما يمكنني أن أقول عن الموضوع |
| Teşekkürler. Sally, Bu bir mucize. | Open Subtitles | تريد الحديث إلى الرئيس غرانت. شكراً. سالي، إنها معجزة. |
| Bu bir mucize. Buranın savaştan nasıl sağsalim çıktığını Tanrı bilir. | Open Subtitles | إنها معجزة وحده الرب يعلم كيف تنجو من حرب |
| Hala yaşadığına şaşırdım. Bu bir mucize. | Open Subtitles | أنا مندهشة حقًا من أنها مازالت على قيد الحياة، إنها معجزة. |
| - Bu bir mucize. - Mucize onun ölmemesi. | Open Subtitles | إنها معجزة المعجزة أنها ليست ميتة |
| - Bu bir mucize. - Mucize onun ölmemesi. | Open Subtitles | إنها معجزة المعجزة أنها ليست ميتة |
| Şaşırtıcı! Bu bir mucize! | Open Subtitles | {\3cHFFFFFF\bord4}{\1cHFFFFFF\3cHFF0\b1\}مدهش إنها معجزة |
| - Koşabiliyorum! - Koşabiliyor! Bu bir mucize! | Open Subtitles | أستطيع الجرى - إنه يستطيع الجرى , إنها معجزة - |
| Yazın oraya "Bu bir mucize". Bana tekrar mı geldin? | Open Subtitles | " دون هذا : " إنها معجزة - حسنـاً - |
| Bu bir mucize. Masanın başındasın. | Open Subtitles | إنها معجزة ,أنت تجلسين خلف مكتبك |
| Biri gazetecileri çağırsın. Bu bir mucize. | Open Subtitles | ليتصل أحدهم بوسائل الإعلام، إنها معجزة |
| Bu bir Noel mucizesi! | Open Subtitles | في المرة الثانية التي كدنا نموت فيها إنها معجزة العيد |
| Sehpaya başımı çarpmamam kesinlikle bir mucizeydi. | Open Subtitles | إنها معجزة صغيرة أنني لم أؤذي رأسي على مائدة القهوة |
| şanslı gecem Mucize bu sağol Lordum. | Open Subtitles | إنها ليلة حظى، "المرأه" "المرأه" "المرأه" إنها معجزة شكراً لك يا إلهى. |