| İki adamın karısını öldürdüğünü söyledi, ama polis geldiğinde hikayesini değiştirip bir kadın da ekledi. | Open Subtitles | لكن عند وصول الضباط غير روايته اضاف امراة دعني اخمن لم يعثروا عليها مطلقا |
| Albay teste yeni bir soru ekledi "Birden ona kadar, ne kadar dindarsınız?" | Open Subtitles | اللواء اضاف سؤال جديد " لكم تقيّم درجة تديّنك بمقياس من 1 الى 10" |
| Kahveci çocuk fazladan bir şeyler eklemiş olmalı. | Open Subtitles | لابد وأن عامل القهوة قد اضاف عليها شيء أضافي |
| Genellikle hazırlıkları yapması için yardımcı bir öğrencim olur ve görünüşe göre bu yılki fazladan hidroflorik asit eklemiş ki bu da patlamaya neden oldu. | Open Subtitles | عادة يساعدني احد الطلاب في اعداده و على ما يبدو هذه السنة اضاف كمية زائدة من حمض الهيدروفلويك و لهذا حدث الانفجار |
| Henry Altmann doktorla randevusuna gittiği yolda trafikte beklerken nefret ettiği şeylere, küçük arabalardaki hoparlör da ekledi. | Open Subtitles | # ان (هنري اولتمن) العالق في زحمة المرور # # ذاهب الى موعده مع الطبيب # لقد اضاف مذياع سيارته الصغيرة# # الى الاشياء التي يكرهها |
| Hayır. Lucas hidroklorik asit eklemiş. | Open Subtitles | لا, لقد اضاف لوكاس حمض الهيدروكلوريك |
| İşte burada. Cümlenin ortasına bir şey eklemiş. | Open Subtitles | هناك، لقد اضاف شيئاً وسط جملة |
| Bon Jovi Garden'da ikinci bir konser eklemiş. | Open Subtitles | بون جوفي) اضاف عرض اخر في الحديقة) |
| Lucas, düzeneğe bir tutam 2077 eklemiş. | Open Subtitles | لوكاس) اضاف بعض الـ2077 الى المعادلة) |
| Şans olsun diye adına fazladan 'K' koymuş. | Open Subtitles | .. فهو اضاف حرفي ك في بداية اسمه |