| gerekirse balinaları açık denizden de alabilirim. | Open Subtitles | إنْ اقتضى الأمر، سأمضي لعرض البحر وأجلبهما. |
| Ve aynı zamanda, babanız gibi, ...gerekirse intikamınızı almak için yıllarca beklemeye hazırsınız! | Open Subtitles | ومثل والدك ايضا لقد تحضرت للأنتظار سنوات لو اقتضى الأمر ، للأنتقام |
| Bunu yapmaya devam edeceğim. Onlarla savaşacağım. Eğer gerekirse, bir muhalif olacağım. | Open Subtitles | سوف أستمر , و سأقف لأواجههم إذا اقتضى الأمر. |
| Bu kendi hayatımı feda etmem anlamına gelse bile... | Open Subtitles | و لأنقذ ابنك حتّى لو اقتضى ذلك التضحية بحياتي |
| Nefret ettiğin birine dönüşmen anlamına gelse bile mi? | Open Subtitles | حتّى لو اقتضى ذلك أنْ تغدو الكائن الذي تكرهه؟ |
| gerekirse hepsini izleriz. Bulunmalarını istiyorum. | Open Subtitles | سنشاهدها كلها إن اقتضى الأمر أريد العثور عليهما |
| Tony gerekirse adaleti kendileri sağlamaları gerektiği söyleyerek insanları gaza getiriyor. | Open Subtitles | توني يثير غضبهم لأخذ العدالة بأيديهم إذا اقتضى الأمر |
| Birini öldürmemiz gerekirse öldürme işini ben yaparım. | Open Subtitles | فإن اقتضى الحال منا بأن نقتله عندها سوف أقوم أنا بقتله |
| Para verin, işkence edin, gerekirse de öldürün. | Open Subtitles | ادفع مالاً, عذب, اقتل اذا اقتضى الأمر |
| gerekirse diz de çökerim. | Open Subtitles | على ركبتي، لو اقتضى الأمر |
| gerekirse ben sırtımda taşırım onu. | Open Subtitles | -سأحمله إن اقتضى الأمر |
| - Eğer gerekirse. | Open Subtitles | -إذا اقتضى الأمر ذلك |
| Eğer gerekirse. | Open Subtitles | إن اقتضى الأمر |
| Bu benden nefret edeceğin anlamına da gelse seni kurtarabilecek tek şeyi kaybedemezdim. | Open Subtitles | لمْ أستطع إضاعة الغرض الوحيد الذي قد يساعد على إنقاذك حتّى لو اقتضى الأمر أنْ تكرهيني لكنْ لحسن الحظّ... |
| Bu Rumplestiltskin'i çağırmak anlamına geliyorsa da o zaman öyle olsun. | Open Subtitles | وإن اقتضى الأمر استدعاء (رامبل ستيلسكن)... فليكن ما يكون |