| Şu an ile akşam yemeği arasındaki vakti dolduracak kadar uzağa. | Open Subtitles | إلى البعيد الذى سيملأ الوقت من الآن حتى العشاء |
| Şu an ne olduğunu merak bile edemeyecek kadar yorgunum. | Open Subtitles | أنا متعب للغاية الآن حتى لمجرد فهم ما حدث. |
| Ya 10 tokatı hemen alırsın... ya da beş tokat, şimdiden sonsuza dek her an gelebilir. | Open Subtitles | اما 10 صفعات متتاليات فى الحال أو 5 صفعات يمكن أن يُصفعوا بحرية فى أى وقت من الآن حتى الأبدية |
| Şimdi o ana kadar, düşündüm ki, 50'ye gelmiş biri olarak, gerçekten çuvalladığım hayat becerilerinden bir tanesi ayakkabılarımı bağlamaktı. | TED | الآن حتى تلك اللحظة، كنت اتوقع، بوصولي ل 50 سنة، بأن احد مهارات الحياة التي فعلا اتقنتها كانت ربط حذائي. |
| Şimdi ödemeniz gerek; çünkü yiyecekleri getiren çocuk parayı bekliyor. | Open Subtitles | يجب أن تدفعي الآن حتى أنقد الولد الذي إشترى الطعام |
| Ama Şimdi kardeşin bile seninle hiçbir şey yapmak istemiyor. | Open Subtitles | لكن الآن حتى شقيقتك لا تودّ أي علاقة تربطها بك. |
| Şu an Paris veya Madrid'de olsaydık elimi bluzuna sokup meme uçlarını okşuyor olabilirdim. | Open Subtitles | إن كنا في باريس, أو مدريد الآن حتى سأقوم بأمور أخرى |
| Şu an işim var..önümüzdeki aya kadar | Open Subtitles | سيسرك أن تعرف أني خارج الخدمة الآن حتى الشهر التالي |
| Bana şu an yalvarmadığın sürece okula desteğini kabul edemem. | Open Subtitles | مِن المُستحيل أن أقبل تأييدكِ لمدرستي الآن حتى لو توسّلتِ لي. |
| Şu an dışarıda hastalara tedaviyi uyguluyorlar ve hatta bize de hasta olmayalım diye ağız yoluyla alınan bir aşı verdiler. | Open Subtitles | إنهم يقومون بإعطاءه للمرضى الآن حتى أنهم قدموا لنا تطعيم شفوي |
| Şu an Ronnie'yi kimseyi incitmesin diye sadece içeri almak için arıyoruz. | Open Subtitles | يجب أن تقبض على روني الآن حتى لا يؤذي احد آخر |
| Beni elimden çekmeye çalışanlar şu an ölmüş ya da o sürünün bir parçası olmuş olabilir. | Open Subtitles | ربما يكونون موتى الآن حتى جزء من القطيع هذا يجعلني أفكر |
| Eğer borcumu ödemeseydin, şu an orada yaşayamazdım. | Open Subtitles | لن أعيش هناك الآن حتى لو دفعت لي |
| Ve bu sevgisi onun etrafında olmamızı sağlıyor, Şimdi bile. | TED | وذلك يجعلني أرغب في التواجد حوله، الآن حتى. |
| Şimdi, araziyi şöyle bir incelediğimizde... 104 ve 105 numaralı barakaların ağaçlara en yakın barakalar olduğu rahatlıkla görülebiliyor. | Open Subtitles | الآن , حتى النظرة السطحية على المكان تؤكد لنا أن الأكواخ 104 , 5 هى الأقرب إلى الأشجار |
| Şimdi çok daha iyi hissediyorum. İsterseniz plaja gitmeye bile hazırım. | Open Subtitles | أنا أشعر بتحسن الآن حتى أني جاهز للإسطدام بالشواطيء |
| Kapılar Şimdi kapandı, çocuğunuzun performansından sonra ...aileler gidemiyecekler. | Open Subtitles | أود التنويه بأن الأبواب موصدة الآن حتى لا يستطيع الآباء الفرار، بعد انتهاء أداء أطفالهم. |
| Şimdi sessizlik lütfen. Annem etrafa rahatlıkla baksın. | Open Subtitles | اصمتوا الآن , حتى تتمكن أمي من الفرجة على المكان بهدوء |
| Şimdi, araziyi şöyle bir incelediğimizde... 104 ve 105 numaralı barakaların ağaçlara en yakın barakalar olduğu rahatlıkla görülebiliyor. | Open Subtitles | الآن , حتى النظرة السطحية على المكان تؤكد لنا أن الأكواخ 104 , 5 هى الأقرب إلى الأشجار |
| Şimdi, bayan karakteri yaratmak bile beni strese sokuyor. | Open Subtitles | الآن. حتى تكوين الشخصيات المؤنثة يجعلني أشعر بالإجهاد |