Doğru. İçerdeki makine orijinalini haşat etti. Öteki kopyası kız arkadaşımda duruyor. | Open Subtitles | هذا صحيح , الألة بالداخل التهمت الأساسى ولكن صديقتى لديها نسخة منة |
makine 2.0'daki sorunların büyük bir kısmını çözmüşsün gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو ان جميع الأخطاء بدأت تشتغل في الألة 2.0 |
Bay March grafiği değiştirdikçe makine de içindeki virüs örneğini değiştirir. | Open Subtitles | بينما يقوم السيد مارش بالتلاعب بالصورة الألة تتلاعب بالفيروس في حاوية العينة |
Tabii ki yatacağım. Parayı makineye ben attım ve kolu ben çektim. | Open Subtitles | نعم إنها نقودي وحدي أنا من وضع العملة في الألة وسحبت الذراع |
makinenin nasıl başlatılacağının yapılandırmasını bildiğimizde defalarca kolu çevirirseniz de tamamen öngörülebilir şekilde davranacaktı. | Open Subtitles | لو علمنا قواعد تلك الألة التى ضبطت لتعمل بها بينما تدير ذلك الذراع باستمرار فسوف تتصرف بصورة يمكن التنبأ بها بسهولة |
Sörfçülerle motosikletçileri birleştirip Makineyi büyük bir patlamayla yok ediyorlardı. | Open Subtitles | قاموا بتوحيد راكبو الأمواج و راكبو الدراجات, ودمروا الألة, التي أنتهت بتفجيرها. |
makine bir sürü uçakta, ölüler belirledi. | Open Subtitles | الألة قد اشأرت لحالات وفاة علي عديد من الخطوط الجوية |
Biyo-protezi masaya yerleştirin. Kalanını makine halledecek. | Open Subtitles | ضع العضو الحيوي على الطاولة وسوف تتكفل الألة بالباقي |
O bir makine, o bir simüleşek şuna bir bakın, çok iyi bir... makina sakatlanır mı? | Open Subtitles | تلك هي الألة السيميوليت شادو انظر لهذا العمل جيد |
Ama gelirsen, dur, geçmesini bekle, kimseyle konuşma, makine ve araç kullanma, direksiyondaysan kenara çek. | Open Subtitles | لكنإذافعلت, توقف, انتظر بالخارج لاتتحدثإلىأيشخص, لا تقم بتشغيل الألة إذا كنت تقود, توقف على جانب الطريق |
- Çünkü bu makine birinin sesini duymanı sağlıyor ama o kişi yanında değil. | Open Subtitles | لان هذه الألة اها تسمح لك ان تسمع صوت شخص.. غير موجود هنا |
Kurucu, tüm yarmalarını makine'nin oraya koyacaktır. | Open Subtitles | .المؤسس سيضع كل القوى التي حصل عليها فى الألة |
10 yıllık bir makine. Teyp sürücüsü varmış. | Open Subtitles | هذه الألة عمرها 10 سنوات انها تستخدم اقراص الأشرطة |
Numaralar sayesinde makine'nin düzgün bir şekilde çalışıp çalışmadığını anlayacağız. | Open Subtitles | هذه الأرقام هي الطريقة التي سنعلمّ بها هذه الألة تعمل بشكل صحيّـح |
Evet ama makine size yeni bir kimlik üretemediği için mahkumsunuz. | Open Subtitles | اجل , ولكن من دون الألة وتوفيرها لغطاء للهوية ستتوقف عن العمل |
makineye ve resimlerine bizden daha fazla önem vermeye başlamıştın ve seni hislerine döndürmek için bir şey yapmam gerekiyordu. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تضع الألة وعملك بمكان أهم من علاقتنا، وكان يجب أن أعيدك لرشدك |
Benim çeyrekliğimi, benim kullandığım makineye koydun. Benim hazırladığım makineye. | Open Subtitles | لقد كانت عملتي وعلى الألة التي كنت أستعملها أنا من أعددتها لك |
makinenin nasıl çalıştığını tekrar anlatır mısın, Chad? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تخبرني كيف تعمل هذه الألة مجددا تشاد؟ |
İhtiyarın teki Makineyi bozdu ve kalp krizi geçiriyor taklidi yapıyor. | Open Subtitles | عطل رجل عجوز الألة و الأن يتظاهر بالإصابة بأزمة قلبية |
Yegane ipucu bu makinede. | Open Subtitles | الدليل الوحيد الذى أملكه موجود فى هذه الألة. |
Aslında bu enstrüman devasa bir müzik kutusuydu. | TED | الأن، الألة في الأساس كانت صندوق موسيقي ضخم. |
Karmaşık bir makineydi, bu nedenle karmaşık şeyler olurdu. | Open Subtitles | وفقط كانت الألة معقدة لذا تحدث أيضاً أشياء معقددة |