| Bir Omec komutanı öldüğünde, çocukları onun gücünü kazanmak için hayati organlarını yer. | Open Subtitles | ، عندما يموت أحد قادة الاوميك أولاده يأكلون اعضائه الحيوية ويحصلون علي قوته |
| Gizli bir iğnenin içine doldurdum cinsel ilişki esnasında Omec'e enjekte edeceğim. | Open Subtitles | انا سأملأ ابره مخفيه واحقن بها الاوميك اثناء الجماع |
| Gemilerindeki uyku kapsüllerinde uyuyan binlerce Omec bulunuyor. | Open Subtitles | في أجربة النوم على متن سفينتهم الآلاف والآلاف من الاوميك النائمين |
| Onun önderliğinde, Omec'ler bu gezegeni fethedip bizleri esir edecek ve nihayetinde de öldürecekler. | Open Subtitles | تحت قيادتها الاوميك سيحاولون أن يغزوا هذا الكوكب ويستعبدونا يفنونا في النهاية |
| Artık Anne benim ve Omec ırkını korumak için ne gerekirse yapacağım. | Open Subtitles | أنا الأم الآن وسأفعل كل ما يتطلبه الأمر لحماية عرق الاوميك |
| O noktaya gelene kadar kaç Omec'in hayatı sona erecek? | Open Subtitles | كم عدد وفيات الاوميك سوف تعانين خلال سير الأحداث؟ |
| Onların dostluğunu kazandığımı, Omec'lere kapılarımızı açtığımı ve onlarla kaynaşarak yaşayacağımızı sandım. | Open Subtitles | ظننت أنني قد اقنعهم وأنا فقط فتحت الباب أمام الاوميك وسمحت لهم أن يشاركوا ويساعدوا أنفسهم |
| Bunu, Omec'lerin gezegenimize yapacaklarını görmeye yeğlerdim. | Open Subtitles | حسنا، هذا كان يمكن أن يكون أفضل مما يدخر الاوميك |
| Eğer o Omec'leri yenmek istiyorsak, ki onları yeneceğiz bu şehrin başkanına ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | الآن، إذا سنتغلب علي الاوميك ونحن سنتغلب علي الاوميك |
| Bence anne, O Omec seni gerçekten de ailenden koparmak istiyorsa buraya benim evime, Luke'un evine gelerek, onları buraya resmen davet ettin! | Open Subtitles | يخطر في بالي ،أمي أن لو الاوميك تحاول حقا أن تصل لكِ من خلال عائلتكِ |
| Halkıma bir Omec'in Votan'larla yan yana ve eşit olarak yaşayabileceğini kanıtla. | Open Subtitles | لاثبت لشعبي ان الاوميك يمكن ان تعيش جنبا إلى جنب مع الفوتان على قدم المساواة |
| Omec'i öldürüp gemilerini ele geçir. | Open Subtitles | قتل الاوميك واخذ سفينة الفضاء الخاصة بهم |
| Korkarım Omec'in kızı ona zarar verdi. | Open Subtitles | أنا أخشى أن ابنة الاوميك قد آذته |
| Binlerce Omec vardı ve sen bize söylemedin mi? | Open Subtitles | آلاف من الاوميك وأنتِ لم تخبرينا؟ |
| Omec'leri bu şehre davet etmemiş ve gulanitimizden vermemiş olsaydın belki de daha en başından bu durumda olmazdık. | Open Subtitles | إذا لم تدعي الاوميك إلي هذه المدينة وتعطيهم معدننا (جولانتي)، ربما لم نكن في هذا الموقف في المقام الأول |
| Neden Omec'le birlikte çalışsın ki? | Open Subtitles | انتظر، لماذا هي تعمل مع الاوميك ؟ |
| Omec'lerin geri kalanı Kindzi gibi değil. | Open Subtitles | ما تبقى من الاوميك ليسوا مثل كيندزي |
| O Omec'leri gördün. Bir insanı yiyorlardı. | Open Subtitles | رأيت هؤلاء الاوميك كانوا يأكلون شخص |
| Pekâlâ, onlara Omec dilinde, "Lütfen beni yemeyin." demeyi öğrendiğinde, bana da haber ver. | Open Subtitles | حسنا، حسنا ما اذا كان يمكنك معرفة كيفية قول، "من فضلك لا تأكلوني في الاوميك ، اسمحي لي أن أعرف |
| Hükümetim Omec dostlarınız konusunda çok tedirgin. | Open Subtitles | حكومتي تشعر بالرعب من أصدقائك الاوميك |