| kasaba halkını da o zaman ve şimdi neyin kaçırdığını. | Open Subtitles | وما الذي أخذ معظم سكان البلدة في الماضِ و الحاضر |
| ...kasaba yetkilileri beş dakikaya kadar bize teslim olmazlarsa askerlerimizi harekete geçirip, binaya saldıracağız. | Open Subtitles | من سلطات البلدة في غضون خمس دقائق سنحشد قوّاتنا ونقتحم المبني |
| Burada neler olduğunu çözene kadar sakın şehirden ayrılma. | Open Subtitles | وحتى أكتشف ماذا حصل هنا، لا تغادر البلدة في أيّ وقت قريب. |
| İki saat sonra şehirden ayrılıyor. | Open Subtitles | هي ستترك البلدة في غضون ساعتين |
| On mil batıda, kasabanın dışında, ıssız bir yerde. | Open Subtitles | عشر أميال إلى الغرب عند تخوم البلدة في مكان مجهول |
| Bu kasabanın ihtiyacı olan son şey meraklı turistlerin gelmesi. | Open Subtitles | انه آخر شئ تحتاجه هذه البلدة في موسم السياحة |
| Girilen evler şehrin diğer ucunda, orta sınıf ailelerin olduğu beyaz ağırlıklı bir alan. | Open Subtitles | المنازل التي اقتحمت كانت في الجانب الأخر من البلدة في غالبها منطقة من البيض مليئة بعائلات الطبقة الوسطى |
| Rüzgar bile kesilmişti. kasaba alışılmadık bir sakinlikteydi. | Open Subtitles | حتى الرياح توقفت، حيث تركة البلدة في هدوء غريب. |
| Hayır, sizi suçlamıyorum. Ama bu kasaba uçurumun eşiğinde. | Open Subtitles | كلّا، لا أتّهمكم، لكن هذه البلدة في حالٍ مضطرب |
| kasaba halkını uzlaşmacı pozisyonlara koymak istediğin için bunu yaptığını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنك تريدين فعل هذا لأنك أردت وضع أهل البلدة في أوضاع حرجة |
| Her akşam kasaba duasına liderlik ediyorum. | Open Subtitles | كلّ مساء، اقود البلدة في الصلاة. |
| Dur tahmin edeyim, büyük bir kasaba etkinliği var? | Open Subtitles | اخمن دعني البلدة في كبير حدث هناك |
| kasaba kargaşa içindedir... İşleri halletmek için gece hayatı... | Open Subtitles | البلدة في فوضى المشاكل تملأ حياة الليل |
| İki saat sonra şehirden ayrılıyor. | Open Subtitles | هي ستترك البلدة في غضون ساعتين |
| Şimdi iş seyahati bahanesiyle şehirden uzaklaşacaksın. | Open Subtitles | أنت سترحل عن البلدة في رحلة عمل |
| şehirden ayrılmak zorundayım. | Open Subtitles | عليَّ مغادرة البلدة في الحال |
| kasabanın öteki tarafında Dört Mevsim otelinde lise buluşmasında olmam gerekirdi. | Open Subtitles | من المفروض أن أكون في النصف الآخر من البلدة في فندق الفور سيزونز في حفل لم الشمل لمدرستي الثانوية |
| Son birkaç yıldır bu kasabanın yönetim şeklini tasvip etmeyenleriniz olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن هناك بعضاً منكم لا يتفقون مع توجهات هذه البلدة في الأعوام القليلة الماضية |
| kasabanın korunması gereken kişiler onun melezleri. | Open Subtitles | ممّن؟ البلدة في حاجة للحماية من هجائنه. |
| şehrin tam kalbine, merkez noktasına inşa ettik mi şehrin kalbi biz olacağız artık. | Open Subtitles | وثم إننا نشيد وسط البلدة في قلب المدينة، في المركز، ونصبح قلب المدينة. |
| Kendi devriyen sırasında niye şehrin öbür tarafındaki bir benzin istasyonunda olduğunu hatırlamıyorsun demek? | Open Subtitles | إذاً أنت لا تتذكّر لماذا كنتَ في محطّة البنزين... على الجانب الآخر من البلدة في منتصف الورديّة الخاصّة بك؟ |