Bilesin diye söylüyorum verdiğin poz tek müşterine pek güven vermiyor. | Open Subtitles | فقط لعلمك، ليست الوضعية التي تُدخل الثقة في نفسِ عميلك الوحيد |
Ve sen kendine olan inancını kaybettin pek çok nedenden ötürü. | Open Subtitles | و أنت فقدت الثقة في نفسك للعديد من الأسباب. |
Son zamanlarda daha da karmaşıklaşan şeyse sağlıklı olduğu düşünülen yiyeceklerin sanıldığı kadar sağlıklı olmaması ve yiyecek sistemimize olan güveni kaybetmeye başlamamız. | TED | والذي أصبح أكثر إزعاجًا مؤخرًا هو أن الأغذية الصحية لا تكون هكذا دائمًا، وبدأنا في فقدان الثقة في نظامنا الغذائي. |
Amerikan teknolojisinin kendine güvenini tekrar sağlamak için çabucak bir şeyler yapılmalıydı. | Open Subtitles | كان لابد من القيام بامر ما بأقصى سرعة لاستعادة الثقة في التقنية الأميركية |
Baharın tekrar geleceğine güveniyorum | Open Subtitles | لدي الثقة في أن الربيع سوف يأتي ثانية |
Ben Kral John'a olan inancımı kaybettim lakin sizi hâlâ dinleyebilir. | Open Subtitles | . "لقد فقدت الثقة في الملك "جون . ربما سينصت إليكِ |
Ama dinleyin, bu gruba olan inancınızı kaybetmenizi istemiyorum. | Open Subtitles | لكن الاستماع، وأنا لا أريد منك _ إلى فقدان الثقة في هذه المجموعة. |
Bunu söyleyecek kadar onlara güvenmek çalışanları harika hissettirir. | TED | إن وضع تلك الثقة في موظفيك لفعل ما يعتقدون أنه صحيح يجعل الموظفين يشعرون بالارتياح. |
Sizin sorununuz değil yani Ruslar'a güvenmeyin. | Open Subtitles | انها ليست وظيفتكم لذلك علينا الثقة في الروس ولماذا علينا الثقة بك؟ |
- ...terörist operasyonunu göz ardı edemeyiz. - Şüpheli bulduğumuz kişiden emin... | Open Subtitles | أود أن أنقل لك نوع الثقة في المشتبه به لدينا |
Ve evet, güven duyma skalasında oldukça safım. | TED | اما فيما يخص الثقة في النفس فانا ساذجة جداً |
Nesnelerin İnterneti dünyasında toplumumuzun doğru işlev göstermesi için bu birbirine bağlı cihazları destekleyen sisteme olan güven çok önemlidir. | TED | ليضمن مجتمعنا الفعالية الصحيحة في عالم الأجهزة المتصلة بالإنترنت، فإن الثقة في الأنظمة التي تدعم الأجهزة المتصلة هي أمر حيوي. |
Toplumumuz güvene dayanıyor: Kurumlarımıza duyduğumuz güven bilime, önderlerimize ve haber kaynaklarımıza. | TED | مجتمعنا يقوم على الثقة الثقة في مؤسساتنا، في العلوم، الثقة في قادتنا، الثقة في مصادرنا الإخبارية. |
Bu demokratik cumhuriyete olan inancını tamamen kaybetmesi için? | Open Subtitles | قبل أن يفقدوا كامل الثقة في هذه الجمهورية الديمقراطية |
Seni temin ederim tüm insanlığa olan inancını yitirirsin. | Open Subtitles | اؤكد لك , ستفقد جميع الثقة في الانسانية |
Şeffaflık kurumlara olan güveni geri getirmeye yaramaz. | TED | الشفافية ليس موضوعها استعادة الثقة في المؤسسات. |
Buradaki insan topluluğuyla birlikte, sizlerle kenetlenmek bir ayrıcalık olurdu. bir adım atın ve dünyanın her yerinde güveni yeniden inşa edin. | TED | مع مجموع الناس هنا، قد يكون من الشرف التعاضد معكم والمضي قدمًا في إعادة بناء الثقة في أرجاء المعمورة. |
Akrabalarına güvenini kaybediyor, özellikle de karısına. Bu saçmalık. | Open Subtitles | هو يَفْقدُ الثقة في العائلةِ وخصوصاً في الزوجةِ |
Gördüğünüzden başka Kendime güveniyorum | Open Subtitles | و بجانب ما ترون لدي الثقة في نفسي |
Galiba sefil insan ırkına olan inancımı yitirdim. | Open Subtitles | اعتقد بأنني فقدت الثقة في هذا الكيان الانساني |
Gerçek şu ki, Singh efendim... siz kendinize olan inancınızı kaybettiniz. | Open Subtitles | الحقيّقة هي ... أنّك فقدت الثقة في نفسك |
Erkeklere güvenmek ve burada, postişlerimi çok sıkı yapan Jamaikalının dokundu yer. | Open Subtitles | الثقة في الرجال وهنا , حيث تلك الجامايكية نسجت إطالة الشعر بشكل ضيق |
Yani Efsanelerin Dalgagüdücü'de bulduğu, "Barry Allen'a güvenmeyin." dediğin mesajda Savitar olan Barry Allen'dan bahsediyormuşsun. | Open Subtitles | لذا حين وجد الأساطير رسالة في سفينة "ويفرايدر" من شخصك القديم ينهى عن الثقة في (باري) {\pos(190,220)}(كنت تقصد نسخة (سافيتار) من (باري ألان |
- Şüpheli bulduğumuz kişiden emin... | Open Subtitles | أود أن أنقل لك نوع الثقة في المشتبه به لدينا |
Benim sayemde insanlara güvenmeyi öğrenmiş zeki bir varlık. | Open Subtitles | ذكائه علمة الثقة في البشر بسببي |
Kurumlardaki ve bir çok kurumsal markadaki güvenin nasıl hızla azaldığı ve azalmaya devam ettiği çok konuşulan bir konu. | TED | وتم الحديث بشكل واسع حول كيف أن الثقة في المؤسسات والعلامات التجارية المتعددة قد تراجعت ولا تزالُ كذلك بشكلٍ مستمر. |