Bu firma binlerce ve milyonlarca çiftçiye Damlama sulama teknolojisini getirmiş ve önemli ölçüde su kullanımının azaltılmasını sağlamıştır. | TED | هذه شركة أحضرت تكنولوجيا الري بالتنقيط للألاف والملايين من المزارعين وخفضت فعلياً من استخدام الماء |
Bir şeylere güç verebileceksiniz, yani sulama fark yaratır. | TED | ستكون قادرا على تشغيل أشياء، وبالتالي فإن الري يحدث فارقا. |
İnsan dışkısı en saf hâliyle, içme suyuna, banyo suyuna, yıkama suyuna, sulama suyuna, gördüğünüz her türlü suya geri döner. | TED | فضلات البشر بشكلها المعتاد، تجد طريقها لمياه الشرب والاستحمام والغسيل، و مياه الري وشتى أنواع المياه. |
Fakat su kaynaklarını filtre edecek ağaçlar olmayınca, Uruk'un sulama sistemi kirlendi. | TED | لكن بدون الأشجار التي تنقّي مصادر المياه الخاصة بهم، أصبح نظام الري في الوركاء ملوّثاً. |
Buna karşılık, Anuradhapura şehrinin sulama sistemi, etrafındaki orman ile uyum içinde çalışmaya göre tasarlanmıştı. | TED | على العكس من ذلك، تم تصميم نظام الري في أنورادابورا ليعمل بتناسق مع الغابة المحيطة. |
Su pompalamak sulama demekti. O an yaşamakta olduğumuz kıtlığa karşı bir çözüm. | TED | ضخ المياة يعني الري. دفاع ضد الجوع، الذي كنا نعاني منه في ذلك الوقت. |
Hallie, yeni sulama yasa tasarısını meclisten geçirtirsem, acaba sen acaba, Washington'dan kalkıp ayrılırsak çok üzülür müsün? | Open Subtitles | هالي , ماذا تظنين اذا بعدما اكمل مشروع قانون الري ما قولك لو توقفنا وغادرنا واشنطن ؟ |
sulama sistemi. Bunlar da harebelerde var mıydı? | Open Subtitles | أنظمة الري , أكان هذه كذلك , موجودة في الأطلال |
- Yan taraftaki çiftçinin sulamasından geliyor. - sulama mı? | Open Subtitles | إنها ماء قادمة من جارنا المزارع بسبب ري الزرع الري ؟ |
Anne, DVD'leri, sulama hendeğini tamir ettikten sonrada izleyebilirim. | Open Subtitles | أمي ، يمكنني مشاهدة الأفلام بعد أن أثبت خندق الري |
Malawi'de sulama kanalları inşa ediyorlar ve organizasyon için yardıma ihtiyaçları var. | Open Subtitles | انهم يبنون قنوات الري هذه في أسفل ملاوي وهم يحتاجون بعض المساعدة من التنظم |
Bu seralarda damla sulama yapılsa da, su tüketimi artan ihracatla beraber artıyor. | Open Subtitles | حتى وإن كانت هذه البيوت البلاستيكية ما يزال تعتمد علي الري بالتنقيط فإن استهلاك المياه في تزايد مع زيادة حجم الصادرات |
- İlk defa otların böyle sulama sistemiyle tek sıra halinde ekildiğini görüyorum. | Open Subtitles | تلك أول مرة رأيت فيها الحشيش مزروع في صف مع الري |
Köylüleri kazanmalı, onlara sulama getirmelisin. | Open Subtitles | كلاكما مخطئ ينبغي ان تربحوا من خلال الفلاحين بتوفير الري لهم |
Bütün kapıları kapatıp, sulama tanklarını açabilirim. | Open Subtitles | يمكنني إغلاق كل الأبواب افتح خزانات الري |
Orayı gizlice inşa ediyorlarken çöl sulama alanı diyorlardı. | Open Subtitles | عندما كانوا يبنونها سراً كانوا يدعونها منشأة الري الصحراوي |
CA: Yani bu bütün köy için sulama imkanı mı verir? | TED | ك.أ. : هذه ستوفر الري لجميع القرية؟ |
sulama istediğiniz yere bir şeyler ekmenize olanak sağlamaya başlar, sadece nehirlerin aktığı yerler dışında. Bu organic tarımı yapmaya başlarsınız, bu şeyleri makinayla yapmaya başlarsınız. Makinalaşma, fazla miktarda suyla birlikte yüksek ölçekli tarıma yol açar. | TED | الري بدأ يجعلكم قادرين على زراعة أشياء أينما تريدونها، خلافاً لأماكن فيضان الأنهار. بدأتم تحصلون على الزراعة العضوية، بدأتم في دمج الآلات في هذه الأشياء. الآلات، مع كم كبير من الماء، تقود إلى زراعة على نطاق واسع جدا. |
Bir de sulama için su pompalayan bir makine. | TED | آلة أخرى تضخ الماء لأغراض الري. |
Ve hepimiz, bu projenin ekonomik bir faydası olmayacağını hemen fark ettik. Müşterisi yoktu. Orada kimse elektrik satın almazdı. Kimse sulama projeleriyle ilgilenmiyordu. | TED | و لقد لاحظنا جميعا على الفور أن هذا المشروع ليس له أي منافع إقتصادية. لا يوجد له عملاء, لا يوجد من يريد شراء الكهرباء هناك. لا يهتم أحد بمشاريع الري. |
yeryüzündeki en fazla su kullanımı sulamayla olmaktadır. | TED | الري هو أكبر مستهلك للماء في الكوكب. |