| Bu, yemyeşil ovalar ve donmuş tundra ile buz kütlelerinin üç ila dört kilometre yükseldiği bir dünyaydı. | TED | كان هذا عالم تغطيه صفائح جليدية شاهقة، بيلغ ارتفاعها ما بين 3 و4 كيلومترات، مع السهول الواسعة والتندرا المجمدة. |
| Kardeş Brigham halkımızı ovalara doğru yönlendirdiğinden beridir hep güçlü olmak durumunda kaldık. | Open Subtitles | منذ ان قاد اخونا بريكهام اتباعه عبر السهول والوديان |
| Bunun da bir hikayesi var. White Plains deposundan buraya kadar gemiyle taşındı. | Open Subtitles | حسناً هذه لديها قصة, أعني أنه تم نقلها من السهول البيضاء |
| Her ılıman ova, yaz mevsiminde bu denli zengin ve renkli değildir. | Open Subtitles | لَيسَت كُلّ السهول المعتدلة غنية وملوّنة جداً في الصيفِ. |
| Su kanalları geri kalan kavrulmuş ovaları susuz ve kurak bırakıyor. | Open Subtitles | تملأ أوّلاً القنوات الجافّة تاركة السهول على جانبيها صلبة وجافّة |
| Bir zamanlar ormanla kaplı gezegen şimdi açık düzlükler tarafından hükmediliyordu. | Open Subtitles | الكوكب الذي كان مُشَجَّر ذات مرة تهيمن عليه الان السهول المفتوحة. |
| Aileden ayrılırsanız, bu düzlüklerde pusuya yatmış olan avcılardan biri tarafından yakalanabilirsiniz. | Open Subtitles | لو انفصلت عن العائلة فقد يخطفها أحد المفترسين الذين يجوبون تلك السهول |
| Kuraklıktan mustarip düzlüklerden sonra ağaçlı ovalar da göç eden sürülere barınaklık yapıyor. | Open Subtitles | للقطعان المهاجرة، السافانا المليئة بالأشجار تمثل ملاذ من السهول المنكوبة بالجفاف |
| Yağmur mevsiminde ovalar su altında kalır ve kapibaralar sevdikleri ortama kavuşur. | Open Subtitles | خلال مواسم الأمطار عندما تفيض السهول بالماء والـ كابيـبارا بالطبع فى مكانها الطبيعى |
| Mevsimlerle bezeli gezegenimizde büyük ovalar hem şölen hem kıtlık mekanlarıdır. | Open Subtitles | على هذا الكوكبِ الموسميِّ، السهول العظيمة أراضي العيدِ والمجاعةِ. |
| Kurak ovalara uzanan kanallar ilk kez suyla kavuşmaya başlıyor. | Open Subtitles | القنوات التي تقود عبر السهول الجافة تحصل على قطراتها الأولى المرحّب بها |
| - İspanya'da en çok yağmur ovalara yağar. | Open Subtitles | الأمطار في إسبانيا تهطل أساساً في السهول. |
| Küçük bir çocukken yaşadığım köy, Northern Plains'ten gelen haydutlar tarafından saldırıya uğradı. | Open Subtitles | عندما كنت صبيا , هُوجمت قريتى من قبل غزاة من السهول الشمالية |
| Yangın tarafından tahrip edilen, güneş tarafından kavrulan ova şimdi külden bir tabakayla kaplandı. | Open Subtitles | بعد أن دمّرتها النيران، وأحرقتها الشمس تصبح السهول الآن مغطاة بطبقة من الرّماد |
| Tıpkı Afrika otlakları gibi, bu sualtı ovaları birçok av ve avcıya yuvadır. | Open Subtitles | ،ومثل سهول أفريقيا هذه السهول المغمورة هي موطن للعديد من المفترسين والفرائس |
| Bu alüvyon, koylarda çökerek organik çöküntü, kum ve çamurdan oluşan geniş düzlükler oluşturur. | Open Subtitles | يستقر هذا الطمى فى الخلجان مكونا السهول الواسعة بقايا عضوية ورمل ووحل |
| Bu acımasız bir sosyal düzen fakat bu çorak düzlüklerde, arap babunları adına işe yarıyor. | Open Subtitles | إنه نظام اجتماعي قاسٍ، لكنه فعال لسعادين الهامدرايرز هنا على هذه السهول العشبية الجافة. |
| Eğer bu hızda gidersek öğleden önce Mimsy Ovası'na varırız. | Open Subtitles | بهذا المعدّل نستطيع الوصول إلى السهول الكئيبة قبل منتصف النهار |
| Gittiklerini anlarsınız. O zaman ovaya doğru gidin. | Open Subtitles | ستعرفون متى سيحدث ذلك عندما يفعلون ذلك، اخرجوا الى السهول |
| bozkırda tek başına yaşamak istemiyorsan tabii. | Open Subtitles | إلا غذا كنت تفضل أن تعيش بمفردك وسط السهول |
| Birkaç dört bacaklı atalarınız, tetrapotlar, tropik nehir ovalarda mücadele ediyordu. | TED | لديكم بضعة أسلاف رباعية الأرجل، التتربوس، كافح في السهول النهرية الإستوائية. |
| düzlüklere vardıktan sonra kızıl İngiliz kanı akar. | Open Subtitles | قريباً و بعد أن تلون السهول باللون الاحمر من دماء الأنجليز |
| Patagonya'nın rüzgârlı ovalarında çok daha büyük bir kemirgen yaşar. | Open Subtitles | على السهول المسطحه المفتوحه فى باتاجـونيا يعيش أكبر حيوان قـارض بنظام أكثر دراسة فى تربيه الصغار |
| Güney HindiÇini'nin uçsuz bucaksız çamur ve pirinç tarlalarında... | Open Subtitles | في السهول الكبرى من الطين والأرز من جنوب الهند الصينية |
| Sanki çevrelerindeki düzlüklerin üzerinde, ...gökyüzüne doğru itilmiş adalar gibi. | Open Subtitles | كجزيرة نشبت إلى السماء تطلّ على السهول المحيطة |