ويكيبيديا

    "الشيء الوحيد الذي لن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek şey
        
    Hiçbir zaman yapmayacağı tek şey kendisinden başka kimseye güvenmek. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لن تفعله مطلقا هو الوثوق بأحد سواها
    Ancak zaman onlara asla veremeyeceğim tek şey. TED لكن الوقت هو الشيء الوحيد الذي لن أستطيع منحهم إياه.
    Birbirlerinin çöplükleriyle beslenen hamamböcekleri. Burada satın almayacağınız tek şey saygınlık. Open Subtitles البشر المقرفون ، يتغذون على مخلفات الآخرين الشيء الوحيد الذي لن تشتريه من هنا هو الكرامة
    Ve seni temin ederim, bu yapmayacağım tek şey. Open Subtitles ويمكنني أن أضمن لك ان ذلك الشيء الوحيد الذي لن أفعله
    Ona tekrar vermeyeceğim tek şey üzüm suyu. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لن أعطيه له ثانيةً هو عصير العنب
    Onun karşılaşamayacağı tek şey koca bir timsah. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لن تستطيع مجابهته هو تمساحٌ كبير.
    Yapmayacağı tek şey ise ayağa kalkıp beni desteklemek. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لن تقوم بعمله هو أن تنهض وتؤيدني. معي في ذلك؟
    Ve ben onsuz yaşayamam tek şey korumak zorunda Open Subtitles ويجب علي أن أحمي الشيء الوحيد الذي لن أستطيع العيش بدونه
    Dayanamayacağım tek şey seni kaybetmek olur. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لن استطيع تحمله أبداً هو فقداني لك
    - Bir daha olmayacak olan tek şey bu değil. Open Subtitles ليس هو الشيء الوحيد الذي لن يتكرر مرة اخرى
    Hiçbir kara cahil taşralının direnemeyeceği tek şey nedir? Open Subtitles ماهو الشيء الوحيد الذي لن يقدر أحدٌ على مقاومته ؟
    Tanrıların yapmayacağı tek şey ne biliyor musunuz? Open Subtitles لانه ماهو الشيء الوحيد الذي لن يفعله الرب؟
    Sanırım evet demeyeceği tek şey sağlık hizmetleri. Open Subtitles يبدو أن الشيء الوحيد الذي لن يقول له نعم هو صحته
    Etmiyorum. Affedemeyecekleri tek şey kendilerine yalan söylenmesidir. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لن يغفروه لك
    Bu yüzden asla değişmeyecek tek şey bu olabilir. Open Subtitles اذن ربما هذا الشيء الوحيد الذي لن يتغير
    Geri alamayacağım tek şey, Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لن اتراجع عنه
    Ama almayacağız tek şey Open Subtitles ولكن الشيء الوحيد الذي لن تأخذه
    Sizden alamayacakları tek şey sevgili koloni kardeşlerim umuttur. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لن يسلبوكُم إياه يا رفاق... هو الأمل.
    Ve bu da bizden alamayacakları tek şey. Open Subtitles وذاك الشيء الوحيد الذي لن يسلبوه منا
    Ama asla yapmayacağım tek şey kulübeye götüreceğimi söyleyip götürmemek. Open Subtitles لكن الشيء الوحيد الذي لن أفعله هو ألا أخبره أنني سأخذه إلى كوخاً في الغابه ثم لا أخذه كان (غوب) ينضج

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد