| Birkaç güne ana kanalizasyon hattında bir şeyler yapacağız haber vereyim dedim. | Open Subtitles | أنا سنقوم ببعض التصليحات في الصرف الصحي لعدة أيام فقط أردت تنبيهكم |
| Bir memleket için çalışıyorlar ve tüm fonksiyonları yönetiyorlar. Çöpleri kaldırıyorlar, kanalizasyon sistemini işletiyorlar. | TED | فهم يشغلون جزء من الإقليم، وهم يديرون وظائفهم، فهم يجمعون النفايات، ويقومون بتشغيل نظام الصرف الصحي. |
| Ve kanalizasyon kabusu, hepimizi tehdit etmekte. | Open Subtitles | وكابوس الصرف الصحي والذي يهدد حياتنا جميعاً |
| Yağmur suyumuz ve lağım suyumuz aynı arıtma tesisine gidiyor. | TED | تذهبُ مياه الأمطار ومياه الصرف الصحي إلى نفس محطة المعالجة. |
| Doktorlar, borsacılar ve avukatlar polisler, itfaiyeciler ve temizlik işçileriyle yan yana yaşıyor. | Open Subtitles | حيث يسكن الاطباء وسماسرة البورصات والمحامين بجوار رجال الشرطة والاطفائيين ورجال الصرف الصحي |
| - Tamam. Muncie kasabasının Sağlık Departmanından geliyor. - Şarapla başlamak ister misiniz? | Open Subtitles | حسنًا إنها إدارة الصرف الصحي كاملةً من مونسي هل تريدون بعض النبيذ كبداية؟ |
| Demek tüm atık ve kanalizasyon buraya dökülüyormuş. | Open Subtitles | إذاً هذا هو المكان الذي تذهب إليه كل النفايات و مياه الصرف الصحي |
| Yeni evinizin eğimli zemin ve yanı başındaki kanalizasyon arıtma tesisi gibi sorunları olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | نعم، أعلم بأنه كانت هناك بعض المشاكل في بيتك الجديد كالطوابق المائلة ومحطة معالجة مياه الصرف الصحي |
| Tüm kanalizasyon oradan geçip doğrudan Thames Nehri'ne akıyor. | Open Subtitles | جميع مياه الصرف الصحي تمر من هناك، مباشرة الى نهر التايمز. نعم، |
| kanalizasyon, sel kontrol, metro, su, elektrik. | Open Subtitles | أنفاق الصرف الصحي و التحكم في الفيضانات مترو الانفاق ، و المياه ، و الكهرباء |
| Şehrin altında 6500 mil uzunluğunda kanalizasyon var. | Open Subtitles | و هناك 6500 ميل من شبكات الصرف الصحي أسفل المدينة |
| Buraya taşındığımda her yer çamurdu, yollar asfaltsızdı, şebeke suyu yoktu, kanalizasyon yoktu. | Open Subtitles | عندما انتقلت إلى هنا لم تكن الطرق معبدة لم يكن هناك مياه جارية ولا مياه الصرف الصحي |
| Arıtılmamış lağım suyu resmen kampın ortasından akıyor. | TED | حرفيًا، مياه الصرف الصحي تمر خلال المخيم. |
| Burası işlenmiş lağım suyu kullanılarak sulanmış. | TED | قد تم ري هذا المنظر الطبيعي بمياه الصرف الصحي المُعالج. |
| Çöplükten kurtulmak için çöplerini yakıyorlar, ve kendi lağım kanallarını kazıyorlar. | TED | يحرق الناس القمامة كي يتخلصوا من الأوساخ. ويحفرون قنوات الصرف الصحي بأنفسهم. |
| Çalışma İstatistikleri Bürosu'na göre, temizlik işi ülkedeki en tehlikeli 10 işten biri ve ben bunun nedenini öğrendim. | TED | فطبقا لمكتب لابور للاحصائيات، العمل فى الصرف الصحي هو واحدة من 10 أخطر المهن فى البلاد، و قد فهمت السبب. |
| Ve bunlar bir parça önemsiz şey değil, ama temizlik problemini anlamak ve çözmek çok önemli. | TED | وهذه ليست مجرد معلومات تافهة، ولكن من المهم حقا أن نفهم وحل مشكلة الصرف الصحي. |
| Sağlık önlemleri çok kötü ve hatırladığınız gibi bizim eski aşımız olması gerekenin yarısı kadar çalışıyordu. | TED | الصرف الصحي سيء جدا و لقاحنا القديم ، كما تعرفون ، عمل بنصف الإنتاجية المتوقعة له |
| Başardık, önce ana kanalizasyona, sonra da caddeye çıktık. | Open Subtitles | عبرنا، كنا في بالوعة الصرف الصحي ثم الشارع |
| hijyen yokluğu birçoğunun hastalıklardan ölmesine neden olurken bazıları da hasta oldukları için gemiden denize atıldı ya da disiplin babında kaptanlar satın alma kanıtı olarak kölelerin kulaklarını kesip çıkarlarını garantiledi. | TED | وبسبب عدم وجود الصرف الصحي مات الكثير من المرض و بعضهم ألفي في البحر لانه مريض خوفا من العدوى أو لبسط الانضباط النقباء كانت تقطع آذان العبيد كدليل على الشراء |
| En son apartman kiralarken, hiç problem yaşamadı, apartmanda kötü Tesisat, hatalı ısıtma, ve duvarlarında küf olmasına rağmen. | Open Subtitles | ،بالرغم من الصرف الصحي السيء ،تدفئة ضعيفة والعَفَن على الحيطان |
| Kan paraziti yumurtaları, su şebekesine, akarsulardan, atıklardan ve Lağımdan girebiliyor, sonra da larvalara dönüşüyorlar. | Open Subtitles | فبيوض هذه الديدان تدخل نظام المياه عبر المياه الجارية و النفايات و مياه الصرف الصحي و بعدها يفقس البيض لتخرج اليرقات |
| Kanalizasyonu bir kontrol edin. Kız arkadaşıyla oraya gitmişti. | Open Subtitles | تحققي من الصرف الصحي ذاك هو المكان الذي ذهب إليه ، مع صديقته النمرة |
| Bazen o kanalizasyonun oradan geçerken nefesimi tutmak zorunda kalıyorum. | Open Subtitles | أَضطر لحبس أنفاسي وأنا أجري من خلال محطة الصرف الصحي. |