ويكيبيديا

    "العثماني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Osmanlı
        
    • Osman
        
    • Osmani
        
    • sedir
        
    Yetmedi, onlar da beni Osmanlı Sarayı'na sattılar. Open Subtitles ‫ولم يكتفوا بهذا بل باعوني لقصر السلطان العثماني‬
    Osmanlı Sultanı, doğuda çıkan isyanlarla meşgul olacak, uzunca bir zaman. Open Subtitles ‫إن السلطان العثماني‬ ‫سينشغل لوقت طويل بأعمال التمرد في الشرق‬
    Majestemiz, Osmanlı elçisi huzurunuza kabul için bekliyorlar. Open Subtitles ‫جلالتك‬ ‫ينتظر السفير العثماني مقابلتك‬
    Osmanlı Elçisi'nin kellesinin yollanmasını tasvip etmemişler. Open Subtitles ‫لم يوافقوا‬ ‫على قطع رأس الرسول العثماني‬ ‫وإرساله إليهم. ‬
    Sizin gönderdiğinizi kanıtlamak için Osman'ın Kılıcı'nı taşıyanlardan biri buydu. Open Subtitles هذا الرجل كان واحدا من اثنين الذين قدما لي السيف العثماني الأول كدليل على صداقتهم
    [Layoş] Ancak Osmanlı Sultanı'nı topraklarımızdan atınca size daha büyük bir düğün yapacağım. Open Subtitles ‫لكن عندما نطرد السلطان العثماني من أراضينا‬
    Osmanlı Sultanının hizmetinde ...seyahat ederken, heyeti acımasız bir şekilde alı koyuldu. Open Subtitles مرافقيه تم إعتراضهم بوحشية عندما كان مُسافر تحت قيادة السلطان العثماني.
    Arap dünyası için Osmanlı fethi tarihlerinde yeni bir sayfa açtı. Open Subtitles ،بالنسبة للعالم العربي فتح الفتح العثماني صفحة جديدة في تاريخهم
    Osmanlı fethi, gücün ağırlık merkezini Arap dünyasından uzaklara götürdü. Open Subtitles أدّى الفتح العثماني لتغيّر في مركز الجاذبية
    Efsanevi bir hücumla Osmanlı ordusunu geri püskürttüler. Open Subtitles في انقضاض أسطوري، ألحقوا بالجيش العثماني هزيمة نكراء
    Osmanlı döneminde karşılıklı saygı vardı, dininiz ne olursa olsun. Open Subtitles إبّان العصر العثماني كان هناك احترام لبعضنا البعض مهما كان دينك
    Ve artık Osmanlı geçmişiyle günümüzdeki kaderi arasında nasıl yol ayrımına geldiğinin izini süreceğim. Open Subtitles ويتم دفعها الآن لقيادة طريق بين ماضيها العثماني ومصيرها الحالي
    O hanım evladı Fransız kralından korkacak değilim. Ya da kıyılarımızda gözü olan Osmanlı kâfirlerinden. Open Subtitles لا الملك الفرنسي المذهل ولا الكافر العثماني الذي يتطلع لشواطئنا
    Osmanlı filosuna limana girer girmez zarar verecek bombalarımız olmuş olacak. Open Subtitles وسيكون لدينا قذائف مدفعية قادرة على شل قدرة الأسطول العثماني في الميناء
    Osmanlı sancak gemisinin kalıntıları yaklaşık 12 saattir yanıyor. Open Subtitles بقايا الأسطول العثماني بقيت مُشتعلة لما يُقارب 12 ساعة
    Güvertede Osmanlı Sultanı'nın yanında duran kadın. Open Subtitles المرآة على سطح المدينة الواقفه قرب الأمير العثماني
    Benim silahlarımla bile Osmanlı Ordusu'na karşı şansımız yok. Open Subtitles حتى مع وجود اسلحتي ليس لدينا فرصة بمواجهة الجيش العثماني
    Asidik bir karışım. Osmanlı zırhını inceltmesi için tasarlandı. Open Subtitles أنها مادة حمضية مصممة لأضعاف الدرع العثماني
    - Osman'ın Kılıcı. - Mümkün değil. Open Subtitles السيف العثماني لايمكن ان يكون هو
    Osmani olarak bildiğimiz adamın yakın dostu. Open Subtitles دالتون: و اقرب صديق له إلى الرجل الذي كما تعلم العثماني.
    O sedir, nesillerdir aileme aitti. Open Subtitles جميع الأشياء فى غرفة المعيشة كانت خردة. ذَّلك الأثاث العثماني كان لـعائلتي لأجيال.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد