İyi günler, Bayan Fletcher. Davis, sakıncası yoksa, beni merkeze bırakır mısın? | Open Subtitles | صباح الخير سيدة فليتشر, ديفيز ,هل تمانع لو اوصلتنى الى المقر ؟ |
merkeze onlar gelene kadar burada kalacağımı söyler misin? | Open Subtitles | أيمكنك إبلاغ المقر العام ببقائي هنا حتى وصولهم؟ |
Yeni GUB Genel merkezi projesinin de geçen ay iptal edildiğini biliyorum. | Open Subtitles | ـ أجل ، كما اعرف انه تم إلغاء مشروع المقر الجديد للبنك. |
karargaha gitmelisiniz. | Open Subtitles | مكتب الحاكم العسكرى اٍتصل الآن اٍنهم يريدونك أن تقدم تقريرا اٍلى المقر فورا |
Merkezden bir mektup yazarlar ve onu bir üst seviyeye, yani bölge müdürlüğüne gönderirlerdi. | TED | كانوا يقومون بكتابة رسالة من المقر ويرسلونها إلى المستوى التالي، وهي مكاتب المقاطعات. |
Belki oturmak istersiniz. Belki telsizle HQ'ya haber verebilirim. | Open Subtitles | ربما إن كنت تود الجلوس قد نرحلك إلى المقر |
Caniler hemen merkeze gideceğimizi düşünecektir. | Open Subtitles | عندما يرى المحتالون ذلك، فإنها سوف يحسب باتمان وأنا تتسابق إلى المقر. |
Bu işte sen yetkilisin. Ben merkeze gidiyorum. | Open Subtitles | أنا أعينك مسؤولا لهذه الجهة أنا ذاهب الى المقر |
Aslında, merkeze sağ salim götürünce olacağım. | Open Subtitles | حسناً، أنا سأكون عندما أرجعها الى المقر الرئيسي بسلامة |
Aslında, merkeze sağ salim götürünce olacağım. | Open Subtitles | حسنا، أنا سأكون عندما أرجعها الى المقر الرئيسي بسلامة. |
Yeni GUB Genel merkezi projesini iptal ediyoruz. Piyasanın durgunluğu bizi mahvediyor. | Open Subtitles | لقد الغينا خطة المقر الجديد للبنك هذا الركود الإقتصادى يصيبنا فى مقتل. |
CPS Ana merkezi, polis memuru Cameron 383F noktasında geliştirme talep ediyorum. | Open Subtitles | المقر الرئيسي للنيابة العامة الضابطة كاميرون تطلب تحسين نقاط الشبكة إف 383 |
Bu gemideki kimliği bilinmeyen iyi niyetli bazı şerefsizler asla almadığımız şu imdat çağrısını kumanda merkezi günlüğüne kaydetmiş. | Open Subtitles | نداء الإستغاثة هذا لم نستقبله تم تسجيله في المقر الرئيسي عن طريق شخص مجهول قذر على متن تلك السفينة |
Altı üniteyi de ayarlamamız ve telefonla karargaha bağlamamız gerekiyor. | Open Subtitles | , حسناً، أولاً يجب أن نضبط 6 وحدات ثم نربطهم بالهاتف . مع المقر |
- Nereden bilgi aldığımı sanıyorsun? - Merkezden almıyor musun? | Open Subtitles | كيف تعتقدى اننى اجمع المعلومات تجمعها من المقر الرئيسى |
Özel Arama Ekibinden HQ'ya! | Open Subtitles | فريق البحثِ الخاصِّ إلى المقر العامِ! فريق البحثِ الخاصِّ إلى المقر العامِ! |
Bu CIA'in Langley, Virginia, orijinal Karargah binasında duvarda sergilenen sanat eseri | TED | هذا هو الفن المعروض على جدران وكالة المخابرات المركزية في لانغلي ، فرجينيا ، مبنى المقر الأصلي. |
Griffiths, sen ve kornetin yarın geceki eğlence hakkında karargâha rapor verin. | Open Subtitles | غريفتس , أنت وبوقك ستحضرون إلى قسم المقر العام ليلة غد للترفيه |
Savaş sırasında Varşova'daki Alman karargahı oradaydı. | Open Subtitles | أثناء الحرب كان المقر الألمانى الرئيسى في وارسو يقع هنا |
Daha sonra, dersimi almamışımdır belki diye beni genel merkezde görevlendirdiler ve orada sistem değişikliğine karşı olanlara göğüs gerdim. | TED | الآن، في حال لم أتعلم الدرس جيدًا قاموا بتعييني في المقر الرئيسي وهناك سعيت بشكل حثيث ضد تغيير النظام. |
Zula evlerini, para sayma odalarını, hatta Karargâh'ı bile sordu. | Open Subtitles | أماكن التخزين، غرف الإحصاء، وحتى المقر الرئيسي. |
- Rezidans'ta şifreli bir uydu telefonu var. - Harika. Nerede? | Open Subtitles | ـ إننّا نحتفظ بهاتف لاسلكي في المقر ـ رائع، أين مكانه؟ |
Seni ve paketi komuta merkezine getirecek. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | ستأخذك أنتَ والحمولة إلى المقر الرئيسي، عُلم؟ |
New York'taki CBS Haberler merkezinden iyi akşamlar. | Open Subtitles | الأخبار من المقر الرئيسي لشبكة سي بي اس الإخبارية في نيويورك مساء الخير |
Ana merkez, en üst katında bir oda, bir alt katında iki oda düzeninde ilerleyen bir piramit. | TED | المقر عبارة عن هرم ضخم في أعلاه غرفة واحدة، وتحتها غرفتان، وهكذا. لوحة التحكم مخفية خلف لوحة فنية |