Ona bunu yapan canavarın kim olduğunu kesin olarak bilmek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف انك تريدين ان تكوني واثقه من مسك الوحش الذي فعلها |
İşte bu yüzden onunla konuşmalı ve senin zannettiği gibi bir canavar olmadığına onu ikna etmeliyim. | Open Subtitles | ولهذا أحتاج أن أكلمه وأقنعه أنك لست الوحش الذي يظنه |
Evet, sanırım beni yiyen yaratık bunu fark edemedi. | Open Subtitles | أجل , أعتقد بأنّ الوحش الذي تناولني لم يحصل على مذكرة بشأن هذا |
Ruhunu bizi tutsak eden canavara sattın. | Open Subtitles | فأنتَ بعتَ روحك لذلك الوحش الذي احتجزنا الله وحده من يستطيع مُحاسبتي |
Benden seni kızgınlığa sürüklememi böylece seni eskiden olduğun canavara dönüştürmemi istedi. | Open Subtitles | وإنما أرادني أن أقودك إلى ثورة غيظ حتى تتحول إلى ذلك الوحش الذي كنت عليه على مايبدو |
Kalbinin etrafında sinsice dolaşan canavarı. | Open Subtitles | الوحش الذي يجول بقلبك |
Şu an kötülediğin o canavar istemediğin şeyleri yapmam için bana daima avantaj sağlamıştır. | Open Subtitles | نفس هذا الوحش الذي تنتقده هو ما سوف يعطيني الحد لما أنا مستعد لعمله و أنت لا |
Vampir yanlısı medyanın gösterdiği gibi canavar biri değilim. | Open Subtitles | أنا لست ذلك الوحش الذي يحب وسائل اعلام مصاصي الدماء |
Bütün hafta boyunca içindeki canavarı serbest bıraktığını düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت انه حقا سيدع الوحش الذي بداخله يخرج طوال الأسبوع. |
Benim için doğru olmaz ikinizi de bırakıp gitmek bu canavarın eline o hiç sizin gerçek oğlunuz olmadı. | Open Subtitles | ليس عدلاً أن أذهب وأترككما تحت رحمة هذا الوحش الذي لا يستحق أن يكون إبنكما |
Bu korkunç olayı yapan canavarın yakalanıp, kanunların izin verdiği en sert şekilde yargılanması tutuklanması ve cezalandırılması için ne gerekiyorsa yapmayı kendime görev edindim. | Open Subtitles | جعلته أمر شخصي للبحث عن الوحش الذي إرتكب هذا الفعل الكريه أن يقبض عليه، ويقاضى، ويحاكم |
Bu herif, Kimera Jutsu'su ile dört Kekkei Genkai sahibi canavarın teki. | Open Subtitles | إنه الوحش الذي صُنع من تقنية الكيميرا بالإضافة الى الأربعة من حد خط الدم |
Artık onun düşündüğü gibi bir canavar olmadığını göstererek onu geri kazanmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت تحاول ربحها مجددا بإثبات أنك لست الوحش الذي تظنه بعد الآن |
Hepinizin bana insanmışım dedikleri gibi bir canavar değilmişim gibi davranması eğlenceliydi. | Open Subtitles | جعلتكم تعاملونني وكأنني إنسان .وكأنني كنت شيئاً غير الوحش الذي يقولون بأنني كذلك |
Eğer o gece bir şey yapabilseydim kız kardeşim bugün olduğu gibi bir canavar olmazdı. | Open Subtitles | ربما لما تحوّلت أختي إلى الوحش الذي أمسته اليوم. |
Dünyayı gölgeler ardından yönetmeye çalışmış bir yaratık. | Open Subtitles | الوحش الذي حاول أن يحكم العالم ..من الظلال |
Belki de insanların gözlerini söken yaratık kısımlarını es geçmişlerdir. | Open Subtitles | اذا ربما تخطوا الوحش الذي يمزق عيون الناس |
Peki, onu rahatsız eden canavara ne olacak? | Open Subtitles | حسنا، ماذا عن الوحش الذي يُخيفه؟ |
Hatta bazen öyle tehlikeli bir noktaya gelir ki sen de peşinde olduğun canavara dönüşmeye başlarsın. | Open Subtitles | في بعض الأحيان تصل إلى نقطة خطرة حيث تبداً بالتشابه مع الوحش الذي تطارده |
Kalbinin etrafında sinsice dolaşan canavarı. | Open Subtitles | الوحش الذي يجول بقلبك |
Benim iki kuzenimi öldürmüş olan bir katil o, canavar değil. | Open Subtitles | لكن الوحش الذي قتل قريباتي ليس وحش |
Ben sandığın gibi canavar değilim. | Open Subtitles | لستُ الوحش الذي تظنني بالله عليك، وكيف تعلم |
Bu sefer beni geçmek istiyorsan içindeki canavarı açığa çıkarmalısın. | Open Subtitles | إن كنت تريد أن تهزمني هذه المرة يجب أن تحرر الوحش الذي بداخلك |