| bugün burada, okyanusun ortasında teknede duruyorum ve çalışmamın gerçekten önemli etkisini konuşmak için buradan daha iyi bir yer olamaz. | TED | أقف هنا اليوم على هذا القارب في عرض المحيط، وما من مكان أفضل من هذا للحديث عن تأثير عملي بالغ الأهمية. |
| Hastaneye kapatılmanız için beni ikna etmeye çalışıyor. bugün yatış belgelerini hazırladı. | Open Subtitles | أنها تحاول أن تقنعنى بإيداعك هنا لقد وقعت اليوم على أوراق الإيداع |
| Bu arada seni yakalamışken.... ..bugün bir süper market zinciriyle anlaşma yapmaya yaklaştım. | Open Subtitles | أتعلم بما انك معي كنت أعمل اليوم على حساب لسلسلة من السوبرماركت عظيم |
| bugün üniversite danışmanımla bir araya geldik ve bana güreş-amigoluğunun beden eğitimi kredisinden sayılmadığını çünkü benim uydurduğumu söyledi. | Open Subtitles | تقابلت مع الأخصائية الجامعية اليوم على الغداء وأخبرتني أن نشاط المصارعات لا يحتسب كفصل تربية بدنية لأني أنا إبتدعته |
| Evet. Beş günlük bir dönemde günde iki saat görüştüm. | Open Subtitles | نعم فعلت.كنت أراه ساعتين فى اليوم على مدار خمسة أيام |
| bugün, bireysel olarak ne yapabileceğimiz üzerine odaklanmak istiyorum. | TED | اريد ان اركز اليوم على مانستطيع عمله كأفراد. |
| Çünkü bugün dünyada böyle bir yer bulmak çok çok zor. | TED | لأن البحث عن مكان مثل هذا اليوم على وجه الأرض هو حقا تحدي ، صعب للغاية. |
| Chris Farina bugün kendi imkanlarıyla burada bulunuyor. | TED | و لقد جاء كريس فارينا إلى هنا اليوم على حسابه الشخصي. |
| bugün ise güvenlik olgusundan, içinde yaşadığımız güvenlik dünyasından, güvenliğin sahip olduğu hakim güçten endişe duyuyorum. | TED | أنا قلقة جداً اليوم على هذه الفكرة، هذا العالم الذي يسوده نوع من القوة الأمنية |
| bugün bunu her tür iletişim biçimine uyguluyoruz. | TED | ونحنُ نطبقها اليوم على أي نوع من أنواع الاتصالات والتواصل. |
| Bu proje esnasında onlarca ders aldım fakat bugün beş tanesine odaklanacağım. | TED | لقد تعلمت دروسًا كثيرة أثناء هذا المشروع، لكني سأركز اليوم على خمسة منها فقط. |
| bugün yaptıklarımızın, gelecekte sonuçlarının ne olacağını hayal etmek bile çok zor. | TED | حيث لا يمكننا حتى تخيّل عواقب أفعالنا اليوم على مستقبل الغد. |
| Şirketler bugün en iyi ve en verimli ürettikleri ürüne odaklanıyorlar ve geri kalanlarla onu değiş tokuş ediyorlar. | TED | تركز الشركات اليوم على التصنيع وما تنتجهُ أفضل وأكثر كفاءة وتجارة كل شئ آخر. |
| bugün sizlere Stickybot adlı robotun hiyerarşik kuru yapışkan kullanan en yeni versiyonunu göstereceğim için çok heyecanlıyım. | TED | وأنا متحمس جدا لأطلعكم اليوم على أحدث نماذج روبوت، ستيكي بوت يستخدم اللاصق الجاف الهرمي |
| 15 yıl önce aldığım ama kendime gelemediğim darbeden sonra bugün tekrar darbe alınca aklım başıma geldi. | Open Subtitles | بعد حصولي على تلك الضربة قبل 15 عاما ولم أعد إلى صوابي لقد حصلت اليوم على ضربة وأشعر بأنها جعلتني يقض تماما |
| Zaten sen bugün çalışmak istemiyordun. | Open Subtitles | انت لا تريد ان تذهب الى العمل اليوم على كل حال |
| Eğer ücretsiz bir kopyasına sahip olmak istiyorsanız hemen bugün söyleyeceğimiz adrese yazın: | Open Subtitles | إن كنت راغبا في استلام نسخة مجانية راسلنا اليوم على العنوان التالي: |
| bugün öğle yemeğinde bir sorum olup olmadığını sordun. | Open Subtitles | اليوم .. على الغداء .. سألتني إذا كان لدي أي أسئله. |
| bugün burada tarih yazılıyor. Ümidimizin olmadığı kasvetli geçmiş ardımızda kaldı. | Open Subtitles | نقف اليوم على حافة التاريخ , ماضينا الكئيب واليائس خلفنا |
| Oregonlu bir adam dokuz yıl önce birisini öldürdüğü suçlamasıyla bugün mahkemeye çıkartıldı... | Open Subtitles | رجل الأوريغون يستدعى اليوم على تهم قتل رجل قبل تسعة سنوات |
| Son çalışma sadece genç kuşağın günde sekiz saatten fazlasını çevirimiçi olarak geçirdiğini göstermiştir. | TED | أظهرت دراسة حديثة أن جيل الشباب لوحده يقضي أكثر من ثمانية ساعات في اليوم على الإنترنت. |