| Şimdi eve git, bir ön taslak çıkar ve saat üçe kadar e-postayla gönder. Tamam mı? | Open Subtitles | إذهبي للمنزل, واكتبي المقال, وقومي بإرساله على بريدي الالكتروني في الساعة الثالثة |
| Eğer bulduysan, fotoğrafını çekip telefonuma gönder. | Open Subtitles | حسنٌ، طالما أنّك وجدته قم بتصويره وقم بإرساله على هاتفي الخلوي |
| Ve Final Maçı'ndan sonra kaybeden takımın şehrinin belediye başkanı kazanan takımın şehrinin belediye başkanına kaybeden takımın şehrine özel yedi kiloluk lezzetli bir şey gönderdi. | Open Subtitles | وبعد المبارة النهائية عمدة مدينة الفريق الخاسر وجب عليه الدفع بإرساله الى عمدة مدينة الفريق الفائز |
| Neden Azula'nın gönderdiğini söylemedim ki? Buna inanırlardı. | Open Subtitles | لماذا لم أقل لهم بأن أزولا هي من قامت بإرساله ؟ |
| Bu Pandora'nın üzerimize yolladığı altıncı yaratık. | Open Subtitles | هذا هو المخلوق السادس الذي قامت باندورا بإرساله |
| - Gönderdiğin her e-mail. | Open Subtitles | كلّ بريد إلكتروني قمتَ بإرساله في حياتك. |
| Göndereceğim şey şu: | Open Subtitles | . حسناً , هذا ما سأقوم بإرساله |
| Olduğu gibi gönder. Mükemmel olduğuna eminim. | Open Subtitles | عليك فقط بإرساله لأنني متاكد بأنه ممتاز |
| - NSS'e de gönder. - Göndermeye başladım bile. | Open Subtitles | أرسل البث إلى منظمة الأمن القومي أيضاً - لقد قمت بإرساله مسبقاً - |
| Ortaya çıkarsa bize gönder. | Open Subtitles | إذا ظهر قومي بإرساله إلينا. |
| Bende kodu yazdım ve oda bağlantısına gönderdi. | Open Subtitles | إذا قُمت بإختراقه لذا فكتبت الترميز ومن ثم قام بإرساله إلى مصدره |
| Ve onu üniversiteye gönderdi. | Open Subtitles | كما قام بإرساله إلى الجامعة .. |
| Onu Carlos gönderdi. Charlie her şeyi yüzüne gözüne bulaştırmaman için burada. | Open Subtitles | لقد قام (كارلوس) بإرساله , (تشارلي) هنا ليتأكد من عدم إخفاقك في هذا الأمر |
| Onu dün eve gönderdiğini hatırlatmam gerekiyor mu? | Open Subtitles | هل أنا بحاجة لتذكيرك أنك أنت من قام بإرساله لمنزله البارحة ؟ |
| Virüs kodunda bir imza bulabilirsek... - ...bize kimin gönderdiğini söylerdi. | Open Subtitles | لو بإمكاننا إيجاد توقيع في الترميز الفيروسي، فذلك سيُعلمنا من قام بإرساله. |
| - Fotoğraf albümü. Kime gönderdiğini öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | -البوم الصور أريد أن أعرف لمن قامت بإرساله |
| Aile, George Sr.'ın Lindsay ve Tobias'ın yıl dönümleri için yolladığı video kaseti izlemek için toplandı. | Open Subtitles | واجتمعت العائلة لمشاهدة شريط فيديو (جورج), الكبير قام بإرساله لـ (لينزي) و (توبايس) كهدية لذكراهم السنوية |
| - Kimi yolladığı. | Open Subtitles | - إنه عمن سيقُوم بإرساله - |
| Ona Gönderdiğin e-maili gösterdi bana. | Open Subtitles | لقد عرض لي البريد الإلكتروني الذي قمت بإرساله له. |
| Gönderdiğin tasarı Jonathan Karp'ın zaten yayınladığı bir kitabın değiştirilmiş hâliydi. | Open Subtitles | العرض الذي قمت بإرساله كان نسخة موجزة... لكتابٍ تم نشره سلفًا... ... |
| Yani onun Peter ile olan eşcinsel anını bir çekebilirsek... belki babasına göndermekle tehdit edebiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نأخذ لها صورة وهي تمرح مع بيتر ,بمكن أن نهددها به لربما بإرساله إلى والدها |