| Baggy, arabayı çalıştır, çünkü Londra'ya gidiyoruz. | Open Subtitles | باجي) شغل السيارة) (لأننا ذاهبون إلى (لندن |
| - Merhaba, biz geldik! Selam, Baggy. - Selam çocuklar. | Open Subtitles | (مرحبا، عدنا للبيت (باجي - مرحبا, ما الأخبار؟ |
| - Bajie - kardeş Sha, ustaya yakın dur | Open Subtitles | (باجي) - أخي (شاه) , إبقى قريباً من سيدنا - |
| Yanlış zamanda doğmuşsun oğlum Bajie. | Open Subtitles | رباه يا (باجي)، لقد ولدت في الزمن الخاطئ |
| Paige'nin bana ihtiyacı var. Onu yeniden hayal kırıklığına uğratamam. | Open Subtitles | باجي تحتاجني, لا أستطيع أن أخـُـيب ظنها بي مرة أخرى |
| İşten arkadaşım Peggy'le Toronto'da bir toplantıya gelmiştik. | Open Subtitles | كنت انا وصديقتي باجي لعمل اتفاقيه في مدينة تورنتو |
| Bayan Bagchi, Arnab'ın Kolkata'da akrabası yok mu. | Open Subtitles | سيدة "باجي" اليس لزوجك اقارب في "كالكوتا" |
| Baggy'nin öyle yaptığının farkındayım ama sen bu seçmeler konusunda aşırı heyecanlısın. | Open Subtitles | أعلم (باجي) لكنك فرح جداً بخصوص هؤلاء الممثلات |
| Affedersin. Baggy, Lucy'ye soracak başka bir şey daha yok muydu? | Open Subtitles | آسفه (باجي)، ليس لديك شيء آخر تسأله لـ (لوسي)؟ |
| Hepimizin ilk seferi oldu, Baggy, Fellini, Spielberg... | Open Subtitles | (كلنا كنا هكذا أول مرة (باجي (فيلينا)، (سبيلبيرج) |
| Sence yukarıda Baggy'ye ne yapmış olabilir? | Open Subtitles | ماذا تعتقد إنها فعلت لـ (باجي) هناك بالاعلى؟ |
| Sana geçen gün Baggy'ye "yardım" ettiğin için teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أود فقط شكرك على مساعدتك لـ (باجي) بتلك اليوم |
| Peki, bu sahnede ne hissetmem gerekiyor, Baggy ? | Open Subtitles | لذا (باجي)، ما المفترض أن يكون شعوري بهذا المشهد؟ |
| Beni gerçekten seven diğer insan Sunny, Bajie. | Open Subtitles | (صَني) الشخص الوحيد الآخر الذي اهتمّ لي يا (باجي) |
| Bajie bizi duvardan geçirecek bir planı olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | باجي) يقول أنّ لديه خُطة لعبور) الأراضي الوعرة |
| Her şey için sağ ol Bajie." | Open Subtitles | لم نكُن لنفعلها بدونك، شكرًا لك على" "(كل شيء يا (باجي |
| evet kardeş Bajie, seni takdir ediyorum | Open Subtitles | أجل أخي (باجي) , أنا مُعج بك كثيراً |
| Ashley 2007 yılında Daniel Robinson'la evlendi. Paige, Riley ve Cole adlarında 3 çocukları var. | Open Subtitles | سنة 2007 أشلي تزوجت من دانيال روبنسون ومعه أنجبوا ثلاث أطفال باجي, ريلي و كولي |
| Andrew? Paige seni arıyor tatlım. | Open Subtitles | اندرو , باجي تبحث عنك,عزيزي |
| Peggy, arkana bak. | Open Subtitles | هل رأيت هذا يا باجي |
| Şu Vidya Bagchi, tam bir baş belası. | Open Subtitles | انها "فيديا باجي" انها مشكلة كبيرة حقاً ؟ |
| O yıl Yixiantian öğrenci kabul etti. Hong Kong Baji Quan ile tanıştı. | Open Subtitles | في تلك السنة يزينتيان قبل طلاباً ودخل باجي كوان إلى هونج كونج |
| Ben iyi hatırlıyorum, hepimiz Pav Bhaji yedik. | Open Subtitles | أتذكر، ونحن جميعا يأكلون باف باجي. |