| Ben bir Belçika vatandaşıyım ve beni alıkoymaya hakkınız yok! | Open Subtitles | أنا مواطن بلجيكي, ولا يحق لكم أن تحجزوني هنا |
| Belçikalı bir yapımcıyım, Belçika'dan arıyorum, ve romanınızla ilgileniyorum... | Open Subtitles | أنا منتجل بلجيكي ، للتو وصلت من بلجيكا وأنا مهتم كثيرا بروايتك.. |
| Evet, kurbanın yarasında bulduğumuz lifler Belçika kadifesindendi. | Open Subtitles | الألياف التي وجدناها في جُرح الضحية جلد بلجيكي كيف عرفت ذلك؟ |
| Belçikalı veya Danimarkalı bir gizli ajana benziyor. | Open Subtitles | أرى أنّه عميل سرّي, ربّما بلجيكي أو هولندي. |
| - Ben Fransız değilim, hergele! - Belçikalıyım! - Aynı şey! | Open Subtitles | -أنا لستُ فرنسياً أيها الغبي ، أنا بلجيكي |
| Belçika mermeri tabakasından yapıldı | Open Subtitles | من رخام رمادي بلجيكي تم تسليمه لي بالامس بالخامسة مساء |
| ve bugün size tamamıyla Belçika'dan ithal yeni banyo fayanslarından veriyoruz. | Open Subtitles | واليوم سوف نعطيك حمّام جديد كليّا مع بلاط بلجيكي مستَورد |
| Belçika kaktüslü küçük tiyatrolar o kadar kazandırmıyor. | Open Subtitles | تحب المسارح الصغيرة الغير جيدة، ولديها صبّار بلجيكي |
| Aslında, havyar ile başlayıp sonra da Belçika hindibalı ıstakoz kuyruğu ile patates.. | Open Subtitles | حقيقة، أعتقد أنا سنبدأ بالكافيار بعدها جراد البحر مع اساكرول بلجيكي |
| Ben çocukken, bir Belçika aygırımız vardı. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرا كان لدينا حصان بلجيكي |
| Belçika'lı olmak isteyen bir yabancıyla. | Open Subtitles | مع أجنبي سيدفع مالاً لكي بصبح بلجيكي |
| Belçika'dan bir kalpazan. | Open Subtitles | إنهُ مزور بلجيكي |
| Belçikalı bir çift kanlar içindeki bebeği aldılar. | Open Subtitles | وبعد ذلك اخذني رجل بلجيكي هو وابنته البالغة من العمر ب15 سنة رأى الحادث ورأي الطفل الغارق بالدماء الذي هو أنا. |
| Bir Belçikalı ile köpek boku arasındaki fark nedir? | Open Subtitles | ما الفرق بين بلجيكي وحفنه من روث الكلب ؟ |
| Birincisi, Belçikalı bir misyoner neden tam bir tecrit içinde Kalaupapa'da yaşıyordu. Sonunda yardım etmek istediği insanlardan, cüzzam kapacağını bilirken. | TED | أولا، لم اختار مبشر بلجيكي العيش في عزلة تامة في كالوبابا، علما أنه سيلتقط عدوى الجذام لا محالة من ذلك المجتمع الذي سعى إلى مساعدته. |
| Hayır, hayır. Ben Fransız beyefendisi değil Belçikalı bir beyefendiyim. | Open Subtitles | لا لست سيد فرنسي أنا سيد بلجيكي |
| Belçikalı bir yapımcısın, "The Merry-Go-Round"ı okudun ve film haklarını | Open Subtitles | انت منتج بلجيكي ، قرأت . "المرح يرحل " وتريد شراء |
| Hayır, Belçikalıyım. | Open Subtitles | كلا , أنا بلجيكي |
| Ben Belçikalıyım, bayan. | Open Subtitles | أنا بلجيكي يا سيدتي |
| Seni binlerce Belçikalının ortasında çekip vuracak değilim herhalde, değil mi? | Open Subtitles | حسنا، أنا لن أطلق لانار بين ألف بلجيكي ، أليس كذلك؟ |