| Kasabanı düşmana elinle teslim mi edeceksin? | Open Subtitles | هل ستسلّم بلدتك للعدوّ ببساطة؟ |
| Adamım, bizi istemedikleri birçok şov çektim bugüne kadar mesela "Sizin Kasabanız: | Open Subtitles | لقد قمت بالكثير من العروض حيث قاموا بالغضب منا مثل بلدتك ساتل |
| İyi kasaba halkından 22 kişi. | Open Subtitles | إثنان وعشرون من أهل بلدتك الطيّبين |
| Burası senin şehrin değil. L.A. Öyle. | Open Subtitles | وليست هذه بلدتك"لوس أنجلوس" |
| Yanlışlıkla senin kasabana gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما سلكت طريقها إلى بلدتك و عقلها مشوش. |
| İşte o zaman küçük kasabanızın cadı istilasının ne kadar sikimde olmadığını görürdünüz. | Open Subtitles | بعدها ستتكون لديك فكرة عن مدى اهتمامي بما حدث في بلدتك الصغيرة |
| Evet Booth, senin şehrine geldim. | Open Subtitles | هذا صحيح , أنا في بلدتك |
| Kasabanda çözülmemiş suç yoktur, değil mi şerif? | Open Subtitles | أنا لا أعتقد بأنّ هنالك أي جريمة ليست محلولة في بلدتك ، أليس كذلك أيّها الشريف؟ |
| İşte bu benim kendimi sorumlu hissetmemin sebebi Size içten ve samimi şunu söylemek isterim kasabanızı ilk keşfettiğimde. | Open Subtitles | لهذا السبب أشعر أنّ من واجبي إخبارك بشيءٍ مُزعجٌ للغاية اكتشفته حول بلدتك. |
| Kasabanı düşmana elinle teslim mi edeceksin? | Open Subtitles | هل ستسلّم بلدتك للعدوّ ببساطة؟ |
| Pardon. Boktan "Kasabanı" mühürlemek. | Open Subtitles | عفواً بلدتك المخربة محاصرة |
| kasabanız zina yapanlar, sübyancılar hırsızlar, aç gözlüler, katiller, kabadayılar ve alçak moronlarla dolu. | Open Subtitles | بلدتك كلها ستصبح زناه,شواذ لصوص, قتله اشقياء الاغبياء والطماعون |
| kasabanız, ülkenin en gözde yönetici adaylarından birini saklıyor. | Open Subtitles | بلدتك تخبىء واحدا من افضل المرشحين للمنصب في البلاد كافة |
| Senin için kasaba değiştirecek kadar önemli olmalı. | Open Subtitles | كان مهماً بالنسبة لكَ لتغيّر بلدتك |
| -Burası senin şehrin. | Open Subtitles | - إنها بلدتك ، يا طبيب أسنان . |
| Evine gitmek istiyorsun demek. Küçük kasabana. | Open Subtitles | ترغبين اذاً في العودة الى موطنك الى بلدتك الصغيرة؟ |
| Ya da kasabanızın, uyuşturucu parasıyla geçindiğini konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | أو ربما عليك مناقشة أن حقيقة بلدتك الفاخره تدار من أموال المخدرات |
| Evet Booth, senin şehrine geldim. | Open Subtitles | هذا صحيح , أنا في بلدتك |
| ! Kasabanda bir çok korkunç olay gerçekleşti. | Open Subtitles | لقد رأيت الكثير من الأشياء الفظيعة في بلدتك |
| Sıkıcı ve eski kasabanızı rahatsız eden... - ...birtakım cinayetleri araştırıyoruz. | Open Subtitles | جئنا للتحقيق في الاغتيالات المتسلسلة التي ابتلت بلدتك الوادعة العريقة |
| Eh, küçük Kasaban gözümde büyüyor. | Open Subtitles | حسنا , بلدتك الصغيرة تزايد علي |
| Şehrini düşün. | Open Subtitles | إقلق بشأن بلدتك |
| Dediğim gibi, reklam felaketi sizin kasabanıza ilerliyor olabilir. | Open Subtitles | أثناء كلامي، كارثة الإعلانات قد تتوجه إلى بلدتك |
| İnanılmaz görünüyor, ama sizin şehrinizde ve benim şehrimde böyle şeyler gerçekten olur. | Open Subtitles | يبدو غير معقول لكن في بلدتك وبلدتي هذه الاشياء تحدث فعلا |
| Bana tek bir şey sordu, "kasabanızda hiç erkek var mı?" | Open Subtitles | ،الشيء الوحيد الذي سألتني عنه عمّا إذا كان يوجد رجال في بلدتك ؟ |