| İş arama konusunda da bu şansa ihtiyacın var, Pickle. | Open Subtitles | يجب عليك الحفاظ على ذلك الحظ لمطاردة عملك .. بيكل |
| Nate, Pickle, Tyrus gibi adamlar hapishanede kalırlarken, diğer insanlarla birlikteydi, değil mi? | Open Subtitles | هؤلاء الاخرين في منزل نايت , بيكل , تايرس عندما كانوا بالسجن كانو دائما بجانب رجال اخرين صحيح ؟ |
| Bay Pickle bize nasıl işe gitmek zorunda olduğundan bahsetti. | Open Subtitles | السيد بيكل اخبرنا كيف انه توجب عليك الذهاب للعمل لقليل من الوقت |
| David Bickle, kahveyi kaybetmeyi biliyor değil mi, Dave? | Open Subtitles | ديف بيكل يعرف كيفية اخفاء القهوة |
| Travis Bickle başka sebepten dolayı burada. | Open Subtitles | احضرت ترافيس بيكل هنا لسبب ما. |
| Yaban mersini, ,diş ameliyatı, Turşu, | Open Subtitles | فوت هكلبيري,اوفربايت,بيكل |
| Ben de Pickle ve diğer çocuklarla Darleys'e gittim. | Open Subtitles | حسنا، انا ذهبت لدارليز مع بيكل وباقي الاولاد |
| İş buldum. Bu harika, Pickle. | Open Subtitles | لقد حصلت على عمل هذا عظيم يا بيكل |
| Kaçırmam Pickle, kesinlikle. | Open Subtitles | لن افتوها يا بيكل ليس بسبب اي شيء |
| Bay Pickle, her tuvalete girdigimde bana bunu hatirlatiyor. | Open Subtitles | وما زال السيد (بيكل) يذكّرني بهذا في كل مرة أذهب للتغوّط بها |
| Biliyorum ama Miss Pickle'a yılbaşı kartı için küvet olarak kullanmak kötü olmaz, değil mi? | Open Subtitles | أعلم، لكن أن يكون من الرائع رؤية الآنسة (بيكل) تأخد حماماً هناك لأجل بطاقة عيد رأس السنة ؟ |
| Bay Pickle, her tuvalete girdiğimde bana bunu hatırlatıyor. | Open Subtitles | وما زال السيد (بيكل) يذكّرني بهذا في كل مرة أذهب للتغوّط بها |
| - Bakalım. Dave Bickle var. - Bickle. | Open Subtitles | لنرى, هناك ديف بيكل بيكل |
| Dave Bickle, kahvesine bayılır. | Open Subtitles | ديف بيكل يحب قهوته |
| Pekâlâ dinle, onunla ben konuşurum. Sen Travis Bickle ile ilgilen. | Open Subtitles | حسناً، اسمع، سأخبرها، اهتمّ بـ(ترافيس بيكل) |
| Travis Bickle dışarda dolanıyor sen de tutup benden silahımı mı istiyorsun? | Open Subtitles | (ترافيس بيكل) واقف هنا، وتريدني أن أتجرّد عن سلاحي؟ |
| Selam, ben Billy. Billy Bickle. | Open Subtitles | ،"أنا "بيلي "بيلي بيكل" |
| Hayırdır Bickle? Anlamadın mı yoksa? | Open Subtitles | ما الأمر "بيكل"؟ |
| - Sadece Turşu de lütfen. | Open Subtitles | -فقط بيكل من فضلك |
| Haftaya görüşürüz, Sadece Turşu. | Open Subtitles | -أراك الأسبوع القادم بيكل فقط |
| tursu fabrikasinda çalisan bir adam eve gidip karisina, penisi tursu dilimleyicisinde yakalandigi için kovuldugunu söylemis. | Open Subtitles | هناك هذا الرجل الذي يعمل في مصّنع عاد إلى البيت وأخبر زوجته بأنه تم طرده لأنه أقحم قضيبه في "بيكل سلاسير" |
| Bilmem Turşum. | Open Subtitles | -لا أعلم يا "بيكل" |