| Ricky haklı. Ofiste öğrenemezsin, sokaklarda öğrenmen lazım. | Open Subtitles | لا تتعلم من المكتب, ما يمكن أن تتعلمه من الشارع |
| Coop, komuta işinde öğrenmen gereken bir tek şey kaldı, dostum. | Open Subtitles | هل تعلم يا كوبر؟ هناك شئ آخر لابد لك أن تتعلمه عن القيادة |
| Şey, benim ailem için notlar o kadar önemli değil. Ne öğrendiğin önemlidir... 6 kere 5! | Open Subtitles | في عائلتي التقييم ليس بتلك الأهمية ، ما تتعلمه هو الأهم |
| Lise senin ne öğrendiğin ile ilgili. | Open Subtitles | المدرسة الثانوية تتعلق بما تتعلمه على سبيل المثال .. |
| Denizaltı yaşamı hakkında öğreneceğin ilk şey küçük düşün, ince fikirli ol. | Open Subtitles | أول ما تتعلمه حيال الحياة في غواصة هو التفكير بأنك صغير ورفيع |
| İşletme bölümünde öğrendiğiniz ilk şey kendinizi, reklamlar bunu sizin için yapmadan pazarlamanız gerektiğidir. | Open Subtitles | وكما ترى، فإن أول شيء تتعلمه في كلية إدارة الأعمال هو إنك بحاجة لتسويق نفسك قبل الإعلانات افعل ذلك لنفسك |
| Milli Teşkilat'ta iken öğrendiğim bir şey varsa, o da nasıl yemek yapılacağıdır. | Open Subtitles | إن كان هناك شيء واحد تتعلمه في الحرس الجمهوري ، فهو كيف تطبخ |
| Bir ara öğrenmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تتعلمه في وقت ما |
| Ejder Sürücüsü olunmaz bu öğrenebileceğin türde bir şey değil. | Open Subtitles | أنت لا تختار أن تصبح سيد للتنانين إنه ليس شيئ تتعلمه |
| Şairane saçmalığı kes. Ateş hakkında öğrenmen gereken tek şey, kibritlerle oynamaman gerektiğidir. | Open Subtitles | لا تقول هذا الهراء، الدرس الوحيد الذي يجب أن تتعلمه هو ألا تلعب بالثقاب |
| Dışarı çıkmadan önce ilk öğrenmen gereken şey nasıl ateş... | Open Subtitles | أول شيء يجب أن تتعلمه قبل أن تبدأ في إطلاق النار هو كيف تتعامل |
| Hayatında yalnızca bir kez öğrenmen gereken bir ders. | Open Subtitles | وهذا درس لن تتعلمه إلا مرة واحدة في حياتك |
| O zaman öğrenmen gereken ilk şey asla, asla ve asla koltuğuma oturma. | Open Subtitles | حسنٌ ، إذن أول شيء عليك بأن تتعلمه بألّا تجلس أبدًا أبدًا أبدًا بكرسييّ. |
| Dengeyi korumak, mecbur kaldığında öğrendiğin bir şeydir. | Open Subtitles | حسنا، الموازنة هي شيء تتعلمه اذا اضطررت.. |
| Birden tüm galaksiyi dolaşabiliyorsun ve ilk öğrendiğin şey ışınlanmayı bulan son kişi olduğun oluyor. | Open Subtitles | فجأة، كنت قادرا على السفر المجرة بأكملها، وأول شيء تتعلمه هو، كنت آخر رجل لابتكار تيليبورتاتيون. |
| Sonsuza kadar yaşayınca öğrendiğin şey herşeye en iyi şekilde hazır olmak değildir. | Open Subtitles | أمرٌ واحد تتعلمه عندما تعيش للأبد... هو أن لا تثبت جيداً في كل شيء |
| Bu orduda öğreneceğin ilk şeydir- ...bir memur, senin saygını hakkeder. | Open Subtitles | هذا أول ما تتعلمه فى الجيش الضابط يستحق احترامك |
| öğreneceğin ilk şey Kral için çalıştığın zamanı unutman. | Open Subtitles | أول شيء يجب أن تتعلمه عندما تعمل للملك هو النسيان |
| öğrendiğiniz ilk kaçış genellikle, okul dolaplarından sıvışmaktır. | Open Subtitles | أول هروب تتعلمه هو عادة من خزانة المدرسة |
| Şey... bu işi yaparken öğrendiğim tek şey kötü şeyler günlük yaşamında "hiç bana olmaz" diyenlerin başına geliyor. | Open Subtitles | مثل عينة حمض نووي لو أحتجت لتحديد هويتها ؟ حسناً أمر واحد تتعلمه بهذا العمل هو أن الأمور السيئة تحدث |
| Bir ara öğrenmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تتعلمه في وقت ما |
| Oyun dışında her şeyi kafasından atıyor. öğrenebileceğin bir odaklanma yolu oğlum. | Open Subtitles | إنه يتجاهل كل شىء ما عدا المباراة إنه أسلوب فى التركيز يجب أن تتعلمه يا بنى |
| Bir şey daha öğreniyorsun dostum ve sana tavsiyem bunu hemen öğrenmen. | Open Subtitles | أنا و صديقي ننصحك بأن تتعلمه الآن |
| Asla öğrenmediğin bir ders bu! | Open Subtitles | إنه الدرس الوحيد الذى لم تتعلمه |
| - Bir şekilde asla öğrenememiştir işte. | Open Subtitles | شيء عادي جدا لكنك لا تتعلمه أبدا |