- Kurbanın tırnaklarında Paulson'ın DNA'sı bulundu ama boğuşma izi yoktu, öyle mi? | Open Subtitles | تحت أظافر هذا الضحية، لكن لم يكن هناك أي علامة أخرى على صراع؟ |
Fahişenin tırnaklarında bulduğun o deri parçasını analiz ettirip DNA sonuçlarını bilinen tüm suçlu listesiyle karşılaştırdım. | Open Subtitles | ذلك الجلد وجدت تحت أظافر المومس؟ جعلت مراقبة المختبر التي دي إن أي ينتج ضدّ قاعدة بيانات المنتهكين المعروفة. |
Ve kurbanın tırnaklarının altında deri hücreleri bulduk. | Open Subtitles | ولقد إستخرجنا خلايا الجلد من تحت أظافر المتوفية، |
Boya-- Albay'ın tırnaklarının altında kir olduğunu düşündüğüm şey siyah astar boyaymış. | Open Subtitles | طلاء.. ما اعتقدت أنه وسخ تحت أظافر الكابتن يكون |
Stella'nın tırnaklarının altındaki deri ve saçın kendisinin olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | الجلد والشعر اللذان أزيلا من تحت أظافر (ستيلا) إتّضح أنّه يخصّها |
Adli tabip Rafts'ın tırnağında deri kalıntısı bulamadı. | Open Subtitles | من اين حصلت على الخدش الذي على رقبتها؟ - لم يجد المحقق الجنائي أي جلد تحت أظافر رافت |
Lorena Vasquez'in tırnağındaki deri boynundaki salya, vücudundaki tek tük saçlar. | Open Subtitles | الجلد تحت أظافر القتيلة، وبقايا من اللعاب على رقبتها الشعر الموجود على جسدها |
Rebecca'nın tırnak altında derinizi bulduk. | Open Subtitles | وجدنا آثار جلدك تحت أظافر ريبيكا |
Justin'in tırnak altlarında bolca deri bulduk. | Open Subtitles | إليك الأمر , لقد وجدنا الكثير من الجلد " تحت أظافر " جاستن |
Olay yeri ekibi teknisyenleri Rebecca'nın tırnağının altında epiteller buldu ve biz de DNA'sından profilini çıkardık. | Open Subtitles | وجد الفنيين فى المعمل خلايا نسيج طلائى تحت أظافر ريبيكا ونستطيع من خلالها الحصول على تحقيق الدى .إن |
Ryle'ın tırnaklarının arasında mülk sahibinin izlerini bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد وجدوا أجزاء من صاحب المطعم تحت أظافر (رايل) |
tırnaklarında bulunan et parçaları ikinci kadın kurbanın DNA'sıyla uyuşuyor, öyle değil mi? | Open Subtitles | اللحم الذي وجد تحت أظافر الأصبع تطابق مع الحمض النووي الذي وجد في الضحية الثانية، أليس كذلك؟ |
İkinci kurbanın tırnaklarında bulunan kanın katille uyumlu olmasını umuyorduk. | Open Subtitles | كنا نأمل أن يكون الدم الذي وجدناه تحت أظافر الضحية الثانية للقاتل. |
Bay Estevez'in tırnaklarında deri parçaları buldum. | Open Subtitles | ما يبدو أنه نسيج باطني تحت أظافر السيد إستافيز |
Adli tıp kurbanın tırnaklarında başkasına ait deri dokusu buldu. | Open Subtitles | الطبيب الشرعي من المختبر. وجد جلداً تحت أظافر الضحيّة. |
Adli tıp araştırmacısı kurbanın tırnaklarının altında doku parçaları bulmuş. | Open Subtitles | المُحقق الشرعي وجد أنسجة تحت أظافر الضحيّة. |
Bence, Calvin McGee ölmemek için çabalarken senin boynuna çizikleri attığı zaman tırnaklarının altında kalan deri ile uyuşacaktır. | Open Subtitles | وظني أنا أنها سوف تتطابق مع الجلد ألذي تحت أظافر كالفين ماكجي عندما خدش رقبتك وهو يقاتل من اجل حياته |
Mümkündür, ama tırnaklarının altında yer alabilmesi için kitabı oldukça sıkı kavramış olması gerekiyor. | Open Subtitles | هذا محتمل، لكن كي يوجد الحمض النووي تحت أظافر الضحية فلا بد أنها كانت تمسك الكتاب بقوة |
Lukas'ın tırnaklarının altındaki onun derisi olabilir. | Open Subtitles | " قد تكون بشرته تحت أظافر " لوكاس |
Tabii Paul Wilkerman'ın tırnaklarının altındaki senin DNA'n mı, değil mi yakında öğreniriz. | Open Subtitles | إن كان حمضك النووي هو ما (تحت أظافر جثة (بول ويلكرمان |
Soldaki Melissa'nın tırnağında bulduğumuz başak. | Open Subtitles | الذي على اليسار هو المتك وجدنا تحت أظافر (ميليسا). |
Kurbanın tırnağındaki kan | Open Subtitles | علىمايبدو,الدم فيموقعالحادث تحت أظافر الضحية |
Tamam, Doobs'un tırnak altında lateks bulunduğuna göre son hırsızlığından sonra öldürülmüş olabilir. | Open Subtitles | تحت أظافر "دوبس" ربما يكون قد قتل.. مباشرةً بعد آخر عملية سطو قام بها. لذا إن استطعنا معرفة |
Rosie'nin tırnak altlarında da aynı kimyasala rastlanmıştı. | Open Subtitles | المادة عيّنها التي عُثرت تحت أظافر (روزي). |
Kurbanın tırnağının altında bunu bulduk. | Open Subtitles | هذا ما وجد تحت أظافر الضحية |
Dr. Falcon'un tırnaklarının arasında kan bulduk. | Open Subtitles | وجدنا دماً تحت أظافر الدكتور (فالكون) |
Janet'in tırnaklarından DNA örneği almamıza imkan yok. | Open Subtitles | لن نجد حمضه النووى تحت أظافر جانت |
Tahmin ettiğim gibi. Abby Er MacDonald'ın tırnaklarındaki kirin okyanus dibindeki tortuyla aynı olduğunu buldu. | Open Subtitles | كما توقعت آبي حللت ما كان تحت أظافر البحار |
Kurbanın tırnaklarındaki DNA miktarının tutarlı olduğunu düşünürsek savunma mücadelesi sonucunda meydana gelmiş. | Open Subtitles | وكمية الحمض النووي الموجودة تحت أظافر الضحية كانت تشير إلى أنها كانت حركة دفاعية منها؟ |