Besin, gaz ve proteinleri taşımak için Sayısız testler yapmaktaydı. | TED | وكيف أنها كانت تقوم على اختبار حلول لا تعد ولا تحصى لنقل المغذيات والغازات والبروتينات. |
İnsanlığın bu Sayısız sesleri başarısızlığa uğramış olan yeni ve modern olma çabalar değildirler. | TED | هذه الأصوات البشرية التي لا تعد ولا تحصى ليست محاولات فاشلة للتجديد أو فاشلة للمعاصرة |
İnsanlığın Sayısız sesleri biz olmakta başarısızlığa uğramış girişimler değildirler. | TED | الأصوات البشرية التي لا تعد ولا تحصى ليست محاولات فاشلة لكونها نحن |
Usta olmak için Sayısız silahlar, araçlar ve stratejiler vardır. | Open Subtitles | هناك أسلحة و عربات و إستراتيجيات لا تعد ولا تحصى يجب أن تتقنيها |
Sayısız saatlerce yaptığımız araştırmalar... | Open Subtitles | لا تعد ولا تحصى.. عدد لا يحصى من ساعات من البحث. |
Ve karşılığında bize verdikleri Sayısız savaşlar oldu. | Open Subtitles | وفي المقابل كانت الحروب التي لا تعد ولا تحصى هو ما جلبوه |
Bu bilgimizi aşağı geldi Bana Sayısız nesiller boyunca . | Open Subtitles | معرفتنا بهذا قد أتت لي بعد أجيال لا تعد ولا تحصى. |
Saltanatımın daha ilk gününde ay zar zor yükseldi ve zaten Sayısız önerge aldım. | Open Subtitles | لقد إرتفع القمر بالكاد في اليوم الأول من عهدي ولقد تلقيت بالفعل مقترحات لا تعد ولا تحصى |
Ayrıca, anne babanıza dokunmayın, yoksa Sayısız teorik parçalara ayrılırız. | Open Subtitles | ويعني أيضاً ألا تلمسَ والديك.. أو أننا قد نتهشّم في شظايا نظرية لا تعد ولا تحصى. |
Sayısız insanın yaşaması için kendi hayatından vazgeçer misin ? | Open Subtitles | هل تضحي بنفسك حتى أن الآخرين لا تعد ولا تحصى قد يعيش؟ |
Biz de engel olup Madaky'i tutuklayacak ve Sayısız masum hayatı kurtaracağız. | Open Subtitles | سنقوم اعتراض عليه، اعتقال Madaky، وإنقاذ الأرواح البريئة لا تعد ولا تحصى. |
Desteğinizle, kaynaklarımızı arttırabilir ve Sayısız hayat kurtarabiliriz. | Open Subtitles | مع دعمكم، سيكون بمقدورنا زيادة مصادرنا إلى الحد الأعلى و إنقاذ حيوات لا تعد ولا تحصى |
Sayısız harpta çarpışmıştık. Sana Sayısız ders vermiştim. | Open Subtitles | وقاتلت بمعارك لا تحصى معك وعلمتك دروساً لا تعد ولا تحصى |
Buraya geldiğimizden beri Sayısız Hunter hayatlarını feda etmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | منذ جئنا الى هنا، وكان علي أن أسأل الصيادون لا تعد ولا تحصى لإعطاء حياتهم. |
Sayısız bir çok kişininki gibi. | Open Subtitles | إذا كان الأمر كذلك، مع الآخرين لا تعد ولا تحصى. |
Ama aynı zamanda hem yarış pilotu hem de takım sahibi olarak Sayısız galibiyeti vardı. | Open Subtitles | لكن عنيدا وحقق أيضا انتصارات لا تعد ولا تحصى كمالك السائق والفريق. |
Size iki video göstereceğim, bir deneyin iki koşulunu da gösteren videolar ve yalnızca iki video izleyeceğiniz için yalnızca iki bebek göreceksiniz ve herhangi iki bebek birbirinden Sayısız farklılıklar gösterir. | TED | سأعرض عليكم فيديوهان، كل واحد منهما عن حالة من حالتي التجربة، ولكونكم ستشاهدون فيديوهان فقط، فستشاهدون فقط رضيعان. ويختلف كلا الرضيعان عن بعضهما بطرق لا تعد ولا تحصى |
Sayısız ışıklarıyla şehrin kuleleri... | Open Subtitles | أبراج المدينة ، الأضواء لا تعد ولا تحصى |
Özgür irade, 12 savaş, 3 yıldız, ve içinde yaşadığımız Sayısız vücutlar, ...ikisi de kusursuz kopyalardaki aileler ve sonsuz çocuklar. | Open Subtitles | الإرادة الحرة ، 12 المعارك ، وثلاثة النجوم ، ونحن حتى الآن لا تعد ولا تحصى والهيئات التي نحن في الاسهاب ، كلا الوالدين والأطفال لانهائي في نسخ الكمال. |
Sayısız hazine burada yatıyor. | Open Subtitles | هنا يوجد رماد كنوز لا تعد ولا تحصى |