| beni buraya sürükleyen polise de dediğim gibi oto yıkamada çalışıyorum. | Open Subtitles | كما أخبرت الشرطي الذي جرني إلى هنا أنا أعمل بمغسل للسيارات |
| Size bu korkunun beni içine aldığı ilginç bir yola dair konuşacağım. | TED | اليوم سأتحدث عن طريق مثير للاهتمام من التعلم الذي جرني إليه ذلك الخوف. |
| beni arabamdan çekip çıkardı ve benim karının önünde bana saygısızlık yaptı. | Open Subtitles | لقد جرني من سيارتي يا رجل احتقرني أمام والدتي |
| Sonra kardeşlerinden birkaçı gelip beni burada ölüme terk ettiler. | Open Subtitles | حتى بضع إخوتها جرني من هنا وترك لي لالأموات. |
| beni buraya getirmek için kandırmak yerine kaçırmalıydın. | Open Subtitles | كان عليكِ أن تخطفيني بدلاً من جرني إلى هنا بالأسفل |
| Çekiyor beni. Dönüyor. Elimi yukarıya kaldırıyorum. | TED | جرني للأسفل وأدارني، رميت بيدي للأعلى. |
| Bunun tek sebebi sizin bunun için beni zorlamanız, Misato-san. | Open Subtitles | أنت فقط جرني هنا، ملكة جمال ميساتو. |
| Saçlarımı çekti ve beni yakaladı. Yani gitmemize izin vermedi. | Open Subtitles | لقد جرني بشعري وأرساغي ولم يرد تركي |
| beni çekti ve neden bu saatte buraya geldiğimi bildiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد جرني قال انه يعرف لم اتيت للزيارة |
| Bakshi beni güvenli evimden çıkarıp Whitehall için hazırlayan adamdı. | Open Subtitles | (باكشي) هو الشخص الذي جرني من مخبأي، وسلمني إلى (وايتهول). |
| Sonra sahne görevlisi beni aldı ve Las Vegas'a kadar sürükledi. | Open Subtitles | وعامل مسرح جرني أكل لاس فيغاس. |
| Su beni korkuluklardan aşağı sürükledi. | Open Subtitles | الماء جرني إلى حاجزٍ |
| Holly'nin beni zorla götürdüğü Miley Cyrus konserine benziyor. | Open Subtitles | يذكرني ذلك بـ(مايلي سايروس) في حفلة هولي جرني |
| Ama müdür beni tuvalete sürüklediği gece ve Yoo Ri'ye kötü şeyler yaptığında, ...aynı el işaretini yaptı. | Open Subtitles | ...لكن عندما جرني المدير إلى الحمام (أو عندما كان يؤذي (يوري كان يقول شيئاً واحداً بلغة الإشارات |
| Galiba beni sürükledi.Saçımdan! | Open Subtitles | أعتقد أنه جرني . من الشعر ! |