ويكيبيديا

    "حصر له" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sayısız
        
    Şimdiye kadar... sayısız insana karşı dövüştüm Open Subtitles حتى اليوم، قاتلتُ عدداً لا حصر له من الرجال
    Bize söylemiştiniz. Goa'uld sayısız insanı köleleştiren bir düşman. Open Subtitles لقد أخبرتونا أن الجواؤلد هم الأعداء و هم من إستعبدوا عدد لا حصر له من البشر
    Yaşaması sizin kararınıza bağlı sayısız insandan sadece ikisi. Open Subtitles هناك عدد أخر لا حصر له يعتمد على دقة تحليلاتك
    Bankanın içinde neler olduğuna dair sayısız olasılık mevcut. Open Subtitles هناك عدد لا حصر له من الإحتمالات إذ ليست لدينا فكرة عما يحدث داخل البنك
    sayısız muhtemel frekans içinde sadece bir seferde bir frekans dinliyoruz. Open Subtitles إلى تَرَدُّد واحد في المرّة بين عدد لا حصر له من الترددات الممكنة.
    Alim Ikjae dahil olmak üzere sadece Gae Kyeong'dan sayısız alimin ve tüm ülkeden çeşitli kesimlerin gözü Majestelerinin üzerinde. Open Subtitles من ضمنهم المعلم يك جاي , و عد لا حصر له من علماء كيونج جاي فقط . الان أشخاص من عدة مناطق من الامة يشاهدون جلالتك
    Bu makineleri sokaklara çıkarmak sayısız Amerikalının hayatını kurtarır. Open Subtitles وضع هذه الآلات في الشوارع ستنقذ عدد لا حصر له من الأميركيين.
    Ama kendine has sayısız bilinmeyen değişkeni var. Open Subtitles ولكنه يقوم بعدد لا حصر له من المتغيرات المجهولة
    Kökleri söküldüğü zaman bitki ölür, sayısız mikroorganizma ile birlikte. Ama sana afiyet olsun. Open Subtitles مع عدد لا حصر له من الكائنات الدقيقة لكن رجاء استمتعي بطعامك
    Dünyanın devasa mercan kayalıklarının yenilenmesini ve sayısız türe koruma sunulmasını sağlar. TED سيساعد ذلك تكوينات الشعاب المرجانية ذات المساحات الشاسعة على الازدهار ويوفر مأوىً آمنًا لعدد لا حصر له من الأنواع البحرية.
    Fakat durum değişince, bir anda politikacıların "bir Amerikan askerinin hayatı sayısız Iraklı sivilinkine bedeldir" gibi konuşmalarını duyuyorsunuz mesela. TED و مع ذلك، عندما تنقلب الأوضاع، تجد رجال السياسة فجأة يتحدثون كأن تعلم، على سبيل المثال، كأن حياة جندي أمريكي واحد تساوي ما لا حصر له من المدنيين العراقيين.
    sayısız ünlüyle arkadaşlık ettim. Open Subtitles صديقاً لعدد لا حصر له من المشاهير
    Durmaksızın çalışan motorun icadının insanların angaryayla geçirdiği sayısız saati saf dışı bırakması servet edinmek ve adınızın tarih kitaplarına yazılması için yeter de artardı bile. Open Subtitles إن اختراع المحرك الذي يمكنه أن يعمل بشكل متواصل، مُقضيًا على عدد لا حصر له من ساعات عمل الإنسان الشاقة سيكون ذلك أكثر مما يكفي ليجعلك من الأثرياء
    bu biyosilahla tüm yaşamdan kurtulabilir ve üslerini ileri teknolojilerini sayısız federasyon gezegenlerine saldırı için kullanabilir. Open Subtitles مسلحاً بهذا السلاح البيولوجي يمكنه تجريدها من كل صور الحياة واستخدام التقنية المطورة للقاعدة لشن هجوم على عدد لا حصر له من الكواكب الفيدرالية
    İstersen bana eski kafalı de, Wilf... ama karın ona sayısız kere ihanet ettiğini biliyor muydu? Open Subtitles يمكنك أن تقول إني قديم الطراز، (ويلف) ولكن هل كانت تعلم هي أني لم أكن وفيّاً لها، لعدد لا حصر له من المرات؟
    Ona "ön bariyer" deniyor. Sonuçta sayısız ajan öldü. Open Subtitles {\pos(190,230)}النتيجة كانت عدد لا حصر له من العملاء الموتى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد