| Bir taraftan, birisi hakkında aşırı olumsuz, ahlaksız bir bilgi öğrenmek aşırı olumlu ve erdemli bir bilgi öğrenmekten daha güçlü bir etki bırakıyor. | TED | من وجهة نظر، أخذ معلومات سلبية ولا أخلاقية حول شخص عادة ما يكون لها تأثير قوي من أخذ معلومات إيجابية وأخلاقية جداً. |
| İçinden geçiyor olduğunuz bir durum hakkında olabilir, hayatınızdaki birisi hakkında olabilir, kendiniz hakkında bile olabilir. | TED | ربّما حول الظروف التي تختبرونها، ربّما حول شخص في حياتكم، ربّما حتى حول أنفسكم. |
| Bir insan hakkında her şeyi bilmenin imkanı yok | Open Subtitles | . ليس هناك وسيله يمكنك أن تعرف بها كل شئ حول شخص ما |
| Son zamanlarda hapishaneden biriyle ilgili dolaşan bir dedikodu var mı? | Open Subtitles | في الآونة الأخيرة، هنا في السجن، تحويل القيل والقال حول شخص ما؟ عني؟ |
| Bir cinayet soruşturmasını telefon açmayan biri üzerine dayandıramayız. | Open Subtitles | لا يمكننا العول في تحقيق جنائيّ حول شخص لم يهاتف أحد. |
| Sonra katılımcılar, varsayımsal Biri hakkında bir hikaye okudu ve kişiliğini değerlendirmeleri istendi. | TED | ولاحقا، قام المشاركون بقراءة قصة حول شخص مفترض، وطُلب منهم أن يقيموا شخصيته. |
| Birinin dolabına bakarak o kişi hakkında çok şey öğrenebilirsin. | Open Subtitles | أتعلمين، يمكن تعلم الكثير حول شخص ما بالنظر داخل خزانتهم. |
| Bir şeye bu kadar inanan birinin yanında olmak güzel. | Open Subtitles | من الجميل أن تكون حول شخص يؤمن بشيء كثيراً |
| Harris adında birinden bahsedip duruyor. | Open Subtitles | تَستمرُّ بالكلام حول شخص ما سَمّى هاريس. |
| Joan ve ben bunu hep söyleriz,eğer birisi hakkında söyleyecek iyi birşeyin yoksa.... hiç birşey söyleme. | Open Subtitles | جوان وأنا دائما نقول: إذا لم يكن ..لديك شيء لطيف لتقوله حول شخص ما |
| Joan ve ben bunu hep söyleriz,eğer birisi hakkında söyleyecek iyi birşeyin yoksa.... hiç birşey söyleme. | Open Subtitles | جوان وأنا دائما نقول: إذا لم يكن ..لديك شيء لطيف لتقوله حول شخص ما |
| Benim için çok şey ifade eden birisi hakkında nasıl hissettiğimi bir kez daha fark ettim. | Open Subtitles | إدراك كيف تشعر حول شخص كان يعني الكثير لك |
| Bence bir insan hakkında ilk 5 dakikada 20 yıl boyunca sahip olabileceğinden daha fazla bilgiye sahip olabilirsin. | Open Subtitles | أعتقد تَعْرفُ أكثرَ حول شخص ما في الدقائقِ الأولى الـ5 |
| Bir insan hakkında, temizlenecek eşyalarından ne kadar bilgi edinebileceğini bilsen şaşırırdın. | Open Subtitles | كما تعلم ، ستندهش كم من الامور ستنجلي حول شخص من طريقته في تجفيف الغسيل |
| Doktor, şöyle bir insan hakkında ne düşünürsün zenginlerden çalıp fakirlere veren birisi? | Open Subtitles | أسمع دكتور , ماذا تعتقد حول شخص الذي يسرق من الأغنياء و يعطي للفقراء |
| biriyle ilgili endişeye başladılar mı, bir daha durmazlar. | Open Subtitles | بمجرد ان يبدؤون بالقلق حول شخص ما, فهم لا يتوقفون ابداً |
| Dairesinde kaplan tutan biriyle ilgili hikaye yazdım şehirde. | Open Subtitles | لقد كتبت قصة حول شخص قام بتربية نمر في شقته... في المدينة |
| Çünkü buradaki bey, Nicola adındaki biriyle ilgili bir şeyler öğrenmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لأن هذا السيّد النبيل يود شراء معلومات حول شخص يدعى (نيكولا). |
| Bir cinayet soruşturmasını telefon açmayan biri üzerine dayandıramayız. | Open Subtitles | لا يمكننا العول في تحقيق جنائيّ حول شخص لم يهاتف أحد. |
| Biri hakkında gerçeği öğrendiğin zaman bir şey oluyor. | Open Subtitles | يحدث شىء عندما تكتشف الحقيقة حول شخص ما. |
| bir iddiayı kazanmak için bir şeyler yapmaya çalışan Biri hakkında. | Open Subtitles | يدور حول شخص يُضطرّ للادّعاء بعمل شيء ليربح رهان. |
| Bu toplantı sadece bir kişi hakkında değil. | Open Subtitles | هذا الإجتماع ليس حول شخص بعينه |
| Çizgiyi çekmek zorundayım. İki dakikada bir canımı yakan birinin yanında olamam. | Open Subtitles | لا أستطيع بأن أدع نفسي حول شخص يؤلمني جسدياً كل دقيقتين |
| Arkadaşınız Doktor Shephard dün gece buraya geldi. Aaron adında birinden bahsedip durdu. | Open Subtitles | جاءني صديقكِ الطبيب (شيبرد) البارحة واسترسل حول شخص يدعى (آرون) |