| Ayrıca bir şey planladı ve mahvetmek istemezsin. | Open Subtitles | و هو.. خطّط لهذا الشيء بكامله و لن تريدي تخريب ذلك. |
| Video sızıntısını planladı gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | لعلمك، أشعر وكأنّه خطّط تسريب هذا الفيديو. |
| Ayrıca şartlı tahliye talebinin reddedilmesiyle, neden kaçmayı... - ...planladığını da açıklar. - Evet. | Open Subtitles | ولماذا خطّط للهرب عندما أطلاق سراحه رُفض |
| Bu da demektir ki yazar cinayeti yıllar önce bilinç altında planlamış. | Open Subtitles | الذي يعني الكاتب لا بدّ وأن خطّط الجريمة في اللاشعور في ذلك الحين |
| Generaller, sanırım kardeşimiz bize ihanet etmeyi planlıyor. | Open Subtitles | أيّها الجنرالات، أظنّ أنّ أخانا قد خطّط لخيانتنا. |
| Bunun planlayan adamı getirmek için bir göreve gittik. | Open Subtitles | لقد قُمنا بعمليّة للقبضِ على الرّجل الذي خطّط لهذه الهجمات |
| Babam hayatımın her anını önceden planlamıştı. Evleneceğim kişi de buna dahil. | Open Subtitles | لقد خطّط أبي لكلِ جانبٍ مِن حياتي، بمَا فيهم من عليَّ أن أتزوّج |
| Herşeyi bu pislik planladı! | Open Subtitles | أكان قطعة القذارة هذا هو من خطّط السرقة! |
| Hükümlüler ve kölelerle birlikte bir saldırı mı planladı? | Open Subtitles | خطّط هجومًا مع المدانين والعبيد؟ |
| Audrey'i yem olarak kullanıp beni öldürmeyi planladı. | Open Subtitles | خطّط لقتلي واستعمل "أودري" كطُعم. |
| Roberio, Geush şirketinin bütün soygununu planladı. | Open Subtitles | (روبيرتو) خطّط السرقة بأكملها في شركة (آل جيوش). |
| Bütün her şeyi kim planladı sanıyorsun? | Open Subtitles | من برأيك خطّط لكل هذا؟ |
| Şu ufak görevinizin ardından ne planladığını sanıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تظنّ بأنّه خطّط بعد تأديه مهمّتكَ الصغيرة، |
| Yani bunu Manley'in, birilerinin nakline yardımcı olması için mi planladığını söylüyorsunuz ? | Open Subtitles | لذا أنت تقول ذلك مانلي خطّط هذا... وينفّذه بمساعدة شخص آخر. |
| John Russel'ın gelecekte bir etkinliğe katılmayı planladığını seziyorum. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} أشعر أنّ (جون راسل) خطّط لحضور حدث في المستقبل... |
| Hırsızımız bunu planlamış ve belli ki çantada her ne varsa onu istiyormuş. | Open Subtitles | اللص قد خطّط لهذا وهو يُريد بشكل واضح أياً كان ما في داخل حقيبة الساعي. |
| Harpiya'nın Oğulları, dövüş çukurlarındaki saldırıyı özenle planlamış yani emir aldıkları birisi var. | Open Subtitles | لقد خطّط أولاد (الهاربي) هجومهم في قتال الحظيرة بحرصِ شديد، ما يعني أنهم يتلقون أوامراً من شخص ما |
| Adam her şeyi planlamış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن (آدم) خطّط لكل شيء |
| Eckhardt, altı yıldır Andrew'u öldürmeyi planlıyor. | Open Subtitles | خطّط "إيكاردت" لموت "آندرو" لستّ سنوات. |
| Görünüşe göre, Declan Washington Üniversitesi'ne gitmeyi planlıyor. Baba... | Open Subtitles | على ما يبدو، أن (ديكلان) خطّط للذهاب إلى جامعة واشنطن. |
| Vic uzun zamandır bunu planlıyor. | Open Subtitles | (فيك) خطّط للأمر منذ فترة طويلة |
| Ve babası burada bile değil ve herşeyi planlayan da o. | Open Subtitles | ووالدها ليس هنا وهو من خطّط الشيء بأكمله |
| Bunun planlayan adamı getirmek için bir göreve gittik. | Open Subtitles | لقد قُمنا بعمليّة للقبضِ على الرّجل الذي خطّط لهذه الهجمات |
| Hitler bunu planlamıştı ve silahlarını güçlendirdi. | Open Subtitles | خطّط "هتلر" لها وبنى جيوشه. |