| Pençe 1 den Operatöre. Güvenli hat Alfa'dayız. Hedefimizi bulduk. | Open Subtitles | من ـ تالون 1 ـ إلى القاعدة, نحن على خط آمن وقد عثرنا على هدفنا. |
| Pentagon ile Güvenli hat kuruldu. | Open Subtitles | خط آمن إلى وزارة الدفاع الأمريكية الآن |
| Ben güvenli hattan Shenoy efendimi arayıp, sana bilgi vereceğim. | Open Subtitles | سأتحدث إلى سيد شينوي على خط آمن وبعدها سأتصل بك |
| Protokolü biliyorum, sadece işini yaptığını da biliyorum, ...güveli hat için erişim hakkım yok. | Open Subtitles | أعرف القواعد وأعرف أنكِ تقومين بعملك فحسب لكن لا يمكنني الوصول إلى خط آمن |
| - Benim, Jack. Hat güvenli mi? | Open Subtitles | - انا جاك هل نحن على خط آمن |
| Güvenli hatta ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن في حاجة الى خط آمن. |
| Mayfair'den devraldığımda buradan evime Güvenli bir hat çekmiştik. | Open Subtitles | عندما توليت لمايفير، قمنا بتركيب خط آمن إلى شقتي. |
| Tek Güvenli hat ise elçilikte. | Open Subtitles | خط آمن الوحيد هو العودة في السفارة. |
| O da Güvenli hat. | Open Subtitles | انه خط آمن أيضا |
| Tamam, Doğu Avrupa Masası'ndan CIA Ajanı Harris Markman bize Güvenli hat üstünden bir vaka getiriyor. | Open Subtitles | حسناً، لدينا قضيّة آتية عبر خط آمن من عميل الإستخبارات (هاريس ماركمان)، بمكتب (أوروبا الشرقيّة). أين (هابي)؟ |
| - Güvenli hat var mı? | Open Subtitles | - هل حصلت على خط آمن ؟ |
| Zoe İsrail Haberalma'ya güvenli hattan bağlan. | Open Subtitles | زوي ، أعدى لي خط آمن مع الاستخبارات الإسرائيلية |
| güvenli hattan arıyor olsan iyi edersin. | Open Subtitles | من الأفضل لكِ أن يكون إتصالك هذا من خط آمن |
| Birinin gelip güvenli hattan giriş yapması akıllıca bir hareketti. | Open Subtitles | لقد كانت الحركة الأذكى أنّ يأتي أحد حتى يستطيعون التسجيل على خط آمن |
| Protokolü biliyorum, sadece işini yaptığını da biliyorum, ...güveli hat için erişim hakkım yok. | Open Subtitles | أعرف القواعد وأعرف أنكِ تقومين بعملك فحسب لكن لا يمكنني الوصول إلى خط آمن |
| - Hat güvenli mi? | Open Subtitles | -هل هذا خط آمن |
| Charleston Tucker Güvenli hatta. Seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | معي (تشارلستون تاكر) على خط آمن لك |
| Güvenli bir hat üzerinden Bay Song ile irtibata geçtim ve anlaşma yaptık. | Open Subtitles | لقد اتّصلتُ بالسيّد (سونغ) على خط آمن وقد وافق على الإتفاق |
| Şimdi Elçiliğin güvenli hattını kullanmalıyız. | Open Subtitles | ونحن الآن بحاجة فقط للوصول إلى خط آمن السفير. |