"رغبت في" - ترجمة من عربي إلى تركي

• istemişimdir
• istiyordum

Onunla hep konuşmak istemişimdir, ama şimdiye dek hiç nedenim olmadı.
لطالما رغبت في التحدّث معها، لكني لم أجد سبباً لذلك حتى وقتنا هذا.

Ani ve plansız oldu, ama hep orada bir Noel geçirmeyi istemişimdir, Kar yağarken, ahşap teras katında yanan küçük mumların olduğu...
لكنني دائما رغبت في قضاء الميلاد هناك مع الثلج و الشموع الصغيرة

Aynen öyle. Hep bunu yapmak istemişimdir, dostum.
بالفعل، لطالما رغبت في فعل ذلك يا رجل

Buraya geldim çünkü İngiliz edebiyatı okumak istiyordum.
أتيت لأنني رغبت في دراسة الأدب الانكليزي.

Ama bir sorun vardı. Ve bu sorun da; Objenin bütününü istiyordum, objenin gerçek ağırlığını istiyordum.
لكن كانت هناك مشكلة. وهي أنه: أنا رغبت في الكائن بمجمله، رغبت في الوزن خلف الكائن.

- Her zaman bir Druid ile tanışmak istemişimdir. - O zaman bu eğlenceli olacak.
لطالما رغبت في لقاء الكاهن - سيكون ممتعا إذن -

Pireneler'de gezinmek istemişimdir hep.
لطالما رغبت في التجول في جبال الـ(بيرينه)

"Birlikte yürüyüşe çıktık." Hep bunu yapmak istemişimdir.
لطالما رغبت في القيام بذلك

Selam, Alette. 14 yaşımdan beri derginizde çalışmak istemişimdir...
مرحباً (آلت) منذ أن كنت في الرابعة عشر, رغبت في العمل بمجلتكِ

- Sorun değil. Bruce Wayne'le tanışmayı hep istemişimdir.
لا بأس، لطالما رغبت في إلتقاء (بروس واين)

Hep San Diego'ya gitmek istemişimdir.
دائماً ما رغبت في الذهاب إلى (سان دييجو)

Her zaman güneyi ziyaret etmek istemişimdir.
لطالما رغبت في زيارة الجنوب.

- Hep lokomotif kullanmak istemişimdir!
- لطالما رغبت في قيادة قطار.

Her zaman Almanya'yı ziyaret etmek istemişimdir.
-لطالما رغبت في زيارة (ألمانيا )

İlahi söylemeye ilk başladığımda bir kız bulmayı çok istiyordum.
حينما رغبت في الإنضمام إلى الطقوس أردت أن أجد فتاة كي أرتبط بها.

"Yaratığın gelip gözü geri istemesini, hayatımdaki herşeyden çok istiyordum."
لقد رغبت في أن يعود هذا الكائن ليطالب بعينه بأكثر مما رغبت في أي شئ بحياتي

Bana da öyle salakça bakmasını istiyordum.
لقد رغبت في أن ينظر إلي بتلك النظرة الغبية